SÜT DİŞLENME DÖNEMİNDEKİ ÇOCUKLARDA HORLAMANIN OKLÜZYONA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Klinik Bilimler Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2023

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ÖZLEM BEREN SATILMIŞ

Danışman: Nurhan Özalp

Özet:

Süt dişlenmenin geç döneminde olan çocuk hastalarda horlamanın oklüzyon üzerine etkisinin üç boyutlu tarama yöntemi ile dijital model oluşturarak değerlendirilmesinin amaçlandığı bu tez çalışmasında; yüksek Mallampati ve Brodsky skorlarının horlama ile istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu, maksiller çene interkanin mesafenin azalması ve maksiller çenede çapraşıklık gibi maloklüzyonların horlama ile arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin olduğu, ağız solunumunun, horlama ve maloklüzyonlarla arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu, ağız kuruluğu, uykuda terleme, baş ağrısı, gün içinde hiperaktivite gibi uykuyla ilişkili gece ve gündüz semptomlarının horlayan çocuklarda istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde daha yüksek olduğu bulgulanmıştır.

Çalışmamız popülasyonumuzu sistemik olarak sağlıklı, süt dişlerinde erken kayıp olmayan, yaş olarak standart bir grup oluşturmaktadır. Dolayısıyla değerlendirdiğimiz parametrelerdeki değişikliklerin başka faktörlerden etkilenmiş olmasının oldukça kısıtlı olduğu düşüncesindeyiz. Maloklüzyon olarak maksiller interkanin genişlik değerlerinin azalması ve buna bağlı görülen maksiller çapraşıklık; diğer değerlerin ise istatistiksel olarak anlamlı olmasa da horlamayan gruptan daha az olması; horlamanın maloklüzyonlara neden olduğunu desteklemekle birlikte hedeflediğimiz erken dönemde bunu tespit edip önleyebilme ya da elimine edebilme amacına ulaşabildiğimizi göstermektedir. Çocuk diş hekimleri, rutin muayene sırasında adenotonsiller hipertrofiyi gözlemleyebilir, süt dişlenmenin normal fizyolojisinden farklı olan maksiller çenede çapraşıklığı değerlendirip horlama öyküsünü sorgulayabilir, hastayı gerekirse KBB’ye gönderebilir ve oluşabilecek olumsuz etkileri erkenden tespit edip önleyebilir. Çocuk diş hekimleri, ortodontistler, pediatristler ve kulak burun boğaz hekimleri bu konuda multidisipliner bir şekilde çalışarak hem veli/bakımverenlerin farkındalığını artıracak hem de maliyetli, uzun süreli ve girişimsel müdahalelere gerek kalmadan optimal ağız diş sağlığı ve normal oklüzyonun gelişimine destek vereceklerdir.