Totalitarizmin eleştirisi ve Victor Serge

---

Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2013

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: BEGSOLTAN AHMEDOVA

Danışman: NUR MELEK DEMİR

Özet:

Totalitarizmin Eleştirisi ve Victor Serge başlıklı bu tezde totaliter devletin özellikleri eleştirel bağlamda ele alınmış ve Rus asıllı Frankofon yazar Victor Serge‟in (1890-1947) yapıtları aracılığıyla incelenmiştir. Mülteci bir ailenin çocuğu olan devrimci yazar Victor Serge, romanlarında totaliter baskı altında yaşayan bireylerin hayata bakış açılarını dokunaklı bir biçimde ortaya koyar. İlk romanı Les Hommes dans la prison‟da (İçerdekiler, 1930) yazar, devrimci ruhun doğuşundan ve mücadeleci fikirlerin gelişmesinden söz eder. Ville conquise‟de (Fethedilen Şehir, 1932) ise devrimin temelleri, ideolojisi ve kurulmak istenen yeni sosyalist düzen hakkında bilgi verir. S’il est minuit dans le siècle‟de (Yüzyılın Karanlığı, 1939) sosyalist düzenin totalitarizme dönüşme sürecini ve bu durumun yarattığı olumsuz sonuçları sorgular. L’Affaire Toulaev‟de (Kirov‟un Öldürülmesi (1937-38 Yargılamaları), 1949) ise totaliter rejimin terör politikasını eleştirir ve SSCB‟yi diktatör Stalin‟in yönetimi altında bulunan bir ülke olarak tanımlar. Yazarın ölümünden sonra yaımlanan Les années sans pardon (Affedilemeyen Yıllar, 1971) II. Dünya Savaşı sırasında yaşanan olaylar hakkında genel bir bilgi verir. Bu çalışma sırasında totaliter devletin insan haklarını ihmal ve ihlal ettiği, düşünce özgürlüğüne fırsat tanımadığı, demokrasiyi yok saydığı ortaya somut olarak çıkmıştır. Totaliter rejim, ekonominin, sanayinin bütün sektörlerini kontrol etmek, uyguladığı politikayı halkına zorla dayatmak ister. Bu tanıma göre totalitarizm diktatörlüktür. Serge yapıtlarında komünizmin baskıcı politikalarını eleştirmiş ve bireylerin özgür yaşama hakkını savunmuştur. Ütopik düşüncelerle donatılan totaliter rejimin ideolojisi hakkında yorumlar yapmış ve toplumu totalitarizme karşı mücadele etmeye teşvik etmiştir. Serge XX. yüzyılda üç totaliter rejimin doğuşuna, gelişmesine, bunlardan ikisinin sona ermesine tanık olmuş ve dünya yurttaşı olarak yaşadığı dönemin kaygılarını yapıtlarına yansıtmaya çalışmıştır.Abstact This thesis entitled The Critique of Totalitarianism and Victor Sergeexamines the critical aspects of properties of totalitarian state through the work of Victor Serge (1890-1947), Francophone writer of Russian origin. The son of refugees family, the revolutionary writer Victor Serge, in his novels exposes, the perceptions of life under totalitarian oppression. In his first novel Les Hommes dans la prison (1930), Serge narrates about the birth an the development of the revolutionary spirit. Ville conquise (1932) tells about the causes for revolution, its ideology and gives information about the establishment of the new socialist order. The novel S'il est minuit dans le siècle (1939) focuses on the transformation of the socialist system into a totalitarian state and emphasizes the negative consequences of totalitarianism. L’Affaire Toulaev (1949) criticizes the policy of terror and defines USSR as a country of Stalin‟s dictatorship. Les années sans pardon (1971) is a posthumous novel and presents an overview of the events during the Second World War. During this study it has been confirmed that the totalitarian state does not recognize the opportunity for freedom of expression, that it neglects and violates the human rights and ignores democracy. Totalitarian regimes want to control all sectors of the economy and impose their severe policy to their people. According to this definition, we can say that totalitarianism is a kind of dictatorship. Serge in his works criticises the oppressive policies of communism and argues for the human rights. He accentuates the utopian manner of the totalitarianregime and he encourages the community to fight against totalitarianism. Serge witnessed not only the birth and the development of three totalitarian regimes in XX century, but also of the destruction of two of them and as a citizen of the world, he tried to reflect the concerns of his time in his works.