Kimlik ve dış politika: Türkiye'nin Arap-İsrail ve balkan uyuşmazlıklarına dönükarabuluculuk girişimleri


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Şahin Yakup

Danışman: ATAY AKDEVELİOĞLU

Özet:

Bu çalışmada Türkiye’nin 2002-2016 yılları arasında Arap-İsrail ve Balkan uyuşmazlıklarının çözümü için başvurduğu arabuluculuk girişimleri incelenecektir. Arabuluculuk, barışı koruma, barışın inşasına katkı, insani yardım gibi barış girişimlerinden biri olsa da Türkiye arabuluculuğa özel bir önem atfetmiş, ağırlık vermiştir. Bu yüzden çalışmada arabuluculuğa yoğunlaşılmıştır. Bu tarihler arasında farklı barış girişimleri olsa da örnek olay olarak Orta Doğu’da Arap-İsrail uyuşmazlığı ile Balkanlar’da Bosna Hersek özelinde Sırp-Boşnak uyuşmazlıklarına dönük arabuluculuk incelenecektir. Bu tezde iki temel soruya yanıt aranacaktır. Birincisi, Türkiye’nin barış girişimlerinin, özellikle de bir barış girişimi olarak arabuluculuğun, arkasındaki temel motivasyonlarının neler olduğudur. İkincisi ise bu girişimlerin sonuçsuz kalmasının nedenleridir. Bu sorular yanıt aranırken kimlik merkeze alınmış, eleştirel inşacı yaklaşım daha açıklayıcı olmuştur. Türkiye’nin barış girişimlerinin arkasında farklı nedenler vardır. Tezde Türkiye’nin barış girişimlerinin motivasyonunun arkasında farklı etkenlerin olmasına rağmen, tüm bu etkenlerin kimlik ile güç üzerinden değerlendirildiği, bir güç arayışı olduğu sonucuna varılmıştır. Kimlik bir taraftan dış politikayı belirlemiş, bir taraftan da dış politika aracılığı ile devlet kimliği dönüştürülmüş ve yeniden inşa edilmiştir. Hegemonik bir kimlik inşa edilmek istenilmiştir. Çalışmada kimliğin hem güç inşası için başvurulan bir araç olduğu, hem de kimlik inşası ile güce sahip olunduğu, ayrıca gücün de kimliğe dayandırıldığı iddia edilecektir. Girişimlerin sonuçsuz kalması yine kimlik temelinde değerlendirilmiştir. Değişen kimlik tanımı, uyuşmazlık yaşayan taraflarla kurduğu ilişki ve süreç içine arabuluculuk rolünün dönüşmesi, Türkiye’nin süreci yönetimini etkilemiştir. Uyuşmazlık yaşayan taraflardan bazıları Türkiye’nin tarafsızlığını kaybettiğini ileri sürerek arabulucu olmayacağını belirtmişlerdir. İşte bu çalışmada gerek motivasyonları gerekse de arabuluculuk sürecinin sonuçsuzluğunun nedenleri kimlik ve güç bağlamında analiz edilerek anlatılacaktır.