Rudyard Kipling, E. M. Forster ve Salman Rushdie'nin eserlerinde kültürel ayrımlar


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2017

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: TARIK ZİYAD GÜLCÜ

Danışman: NAZAN TUTAŞ

Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu

Özet:

Bu çalışma, Rudyard Kipling, E. M. Forster ve Salman Rushdie’nin Hint ve İngiliz toplumları arasındaki ilişkilerle bağlantılı olarak, kültürler arası ayrılıklara bakış açılarını incelemeyi amaçlamaktadır. Bu nedenle, tez dört bölüme ayrılmıştır.Birinci bölüm, bu tezde yapılan araştırmanın teorik yönünü oluşturmaktadır. Çalışmada üzerinde durulan yazarların yaklaşımlarına bir temel oluşturan “sömürgecilik”, “emperyalizm”, ‘Öteki’, “yabancılaşma”, “arada kalmışlık” gibi terimler tanımlanmaktadır ve bu kavramlar arasındaki ilişkiler açıklanmaktadır.İkinci bölümde, Rudyard Kipling’in sosyal sınıflar arasındaki eşitsizlikler, cinsiyet ayrımcılığı gibi problemler hakkında endişelerini sadece İngilizler için yansıttığı açıklanmaktadır. Kipling’in Hindistanlıların yaşam tarzlarını eleştiren ve İngiliz kimliğini destekleyen bakışı farklı eserlerinden örneklerle incelenmektedir.Üçüncü bölümde, E. M. Forster’ın yabancılaşma, sosyal sınıflar arasındaki ön yargılar, kültürler arasındaki yerleşik düşünceleri sorgulayıcı bakışı ele alınmaktadır. Onun kültürler arasındaki problemlere dair kaygılarını en iyi yansıtan eser olarak A Passage to India’nın ayrıntılı analizi, hoşgörünün farklı yaşam tarzlarına sahip milletler arasındaki ön yargıları bütünüyle sona erdiremeyeceğini göstermektedir. Dördüncü bölümde, Rushdie’nin arada kalmışlık durumunu kültürel ayrımlar bakımından birçok eserinde incelerken, son romanı Two Years, Eight Months and Twenty Eight Nights’da bu konuyu akılcılık-mistisizm arasındaki ayrım bağlamında ele aldığı açıklanmaktadır. Bu romanın ayrıntılı analizi, kürselleşen dünyanın dinamizmi nedeniyle, insanların belirli bir hayat görüşüne bağlı kalamasının imkânsızlığını ortaya koymaktadır. Tezin sonucunda, kültürler arasındaki ön yargıların günümüz dünyasında da devam edebildiği vurgulanmaktadır. AbstractThis study aims to investigate Rudyard Kipling, E. M. Forster and Salman Rushdie’s viewpoints about inter-cultural disunities regarding the relation between the Indian and British societies. Therefore, the thesis is divided into four chapters.The first chapter constitutes the theoretical aspect of the research in this thesis. The terms “colonialism”, “imperialism”, ‘Other’, ‘alienation’ and “in-betweenness” are defined as a basis of the writers’ approach to inter-cultural disunities. The relationships between these terms are explained.The second chapter indicates Rudyard Kipling’s reflection of his anxieties about social inequalities and gender discrimination only in relation to British society. Kipling’s critical outlook on Indians and favouring approach to British people are illustrated in his works.The third chapter discusses E. M. Forster’s questioning approach to alienation, prejudices among social classes and the established ideas among different cultures. As the work that best reflects his concerns related to the inter-cultural disunities, A Passage to India’s detailed analysis indicates that tolerance cannot completely end the biases among the nations having different lifestyles.The fourth chapter argues that reflecting his ambivalence in his various works in terms of inter-cultural disunities, Rushdie focuses on the same issue in relation to rationalism-mysticism dichotomy in his latest novel, Two Years, Eight Months and Twenty Eight Nights. Its detailed analysis indicates the impossibility of maintaining a steady view of life due to dynamism of the globalising world.The conclusion chapter emphasises the continuation of inter-cultural biases in contemporary world.Key words: Rudyard Kipling, E. M. Forster, Salman Rushdie, A Passage to India, Two Years, Eight Months and Twenty Eight Nights