Akademik Veri Yönetim Sistemi
Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2011
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: ERDİNÇ YOLÇUN
Danışman: SALİM DEMİRCİ
Özet:Mide Kanseri tüm dünyada yaygın olarak görülen, tüm cerrahi gelişmelere rağmen halen çok yüksek morbidite ve mortaliteye neden olan ciddi bir sağlık sorunudur. Günümüzde cerrahi tedavi bu hastalığın tedavisinde ana tedavi yöntemini oluşturmaktadır. Mide Kanseri'nin 5 yıllık sağkalımının çok düşük olması araştırmacıları hastalığın prognozuna etki eden faktörleri araştırmaya yönlendirmiştir.Bu çalışmada, MMP-7 geni promotor bölge -181 A/G tek nükleotid polimorfizminin mide kanseri gelişimi ve prognozuna etkisini araştırmak üzere, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı'nda daha önce gerçekleştirilen ?Mide kanserinde genomik değişikliklerin telomeraz aktivitesi üzerine etkisi? başlıklı projeden kalan intestinal tip mide adenokarsinomlu 34 olguya ait, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalında -80 C'de anonim olarak saklanmakta olan tümör ve normal doku örnekleri ile 1/10/2008 ile 1/10/2010 tarihleri arasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Onkoloji B.D'da mide kanseri tanısı ile opere olan 16 olguya ait tümör ve normal doku örnekleri kullanıldı. Ayrıca kontrol grubu olarak Genel Cerrahi Polikliniği'ne malignite dışı sebeplerle başvuran 50 gönüllü bireyden elde edilmiş periferik kan örnekleri çalışmaya dahil edildi.Çalışma grubunda 31 erkek ve 19 kadın olmak üzere 50 kişi mevcuttu. Yaş ortalaması 58.5 olarak bulundu. Yapılan Polimeraz Zincir Reaksiyonu-Restriksiyon Fragman Uzunluk Polimorfizmi (PCR-RFLP) sonucu Mide Kanser'li 50 hastanın; 15'inin AA, 20'sinin AG, 15'inin GG genotipine sahip olduğu bulundu. Toplumdaki gönüllülerden alınan kan ile yapılan çalışmada ise 25 gönüllünün AG, 9 gönüllünün GG, 16 gönüllünün ise AA olduğu bulundu.Hastaların tümöral differansiyasyonları G1+G2 ile G3 evreleri A/G polimorfizmine göre karşılaştırıldığında G3 evreye sahip hastaların G Allel sıklığı %53.8 G1+G2 evreye sahip olanların %45.8 olduğu bulunmuştur. Bu sonuca göre G Allel sıklığının fazla olmasının G evresini artırdığı düşünüldü. Sonucun klinik olarak anlamlı olmakla birlikte, p>0.05 olduğundan denek sayısı artırıldığında istatistiksel olarak da anlamlı sonuç çıkacağı öngörüldü.Hastaların MMP-7 181A/G polimorfizmi klinik durumları ile karşılaştırıldığında G allel taşıyan bireylerin daha büyük tümör boyutuna sahip olduğu görüldü. Daha önce yapılan çalışmalarda karşılaştırılan kanserli ve kansersiz dokularda mRNA düzeyinin ve MMP-7 enzim düzeyinin kanserli dokularda normal dokuya oranla daha yüksek çıkmasına karşılık bizim çalışmamızda bu duruma neden olabilecek DNA düzeyinde bir değişim gösterilemedi.Hastalar H. Pylori taşımalarına göre Tümör Boyutu ile karşılaştırıldığında T1+T2 evreye sahip olanların %0 oranında H Pylori (+) olduğu, T3+T4 olanların %65.1 oranında H Pylori (+) olduğu bulundu. Bu sonuç Ki-Kare testi ile değerlendirildiğinde p=0.02 olduğu görüldü ve bu durumun Chung WC ve ark. (118) yaptığı çalışmadaki? H.Pylori mide kanseri için olumsuz bir prognostik faktördür ? önerisini desteklediği düşünülmüştür.Bu çalışmada Türk toplumundaki sağlıklı gönüllülerde A Allel sıklığının %57, G Allel sıklığının %43 olduğu, bu durumun Avrupalılarda saptanan G Allel sıklığı ile paralel olduğu tespit edildi. Ülkemizdeki ve Avrupa'daki mide kanserine bağlı prognozun uzak doğuya göre daha kötü olmasının G Allel sıklığının daha fazla olmasına bağlı olabileceği düşünüldü.AbstractGastric Cancer is widely seen all over the world, despite advances of surgery it is still a very serious health problem that causes high morbidity and mortality. Currently the main treatment method of this disease is surgery. 5-year disease-free survival of gastric cancer is very low so the researchers directed to research the factors affecting prognosis.In this study to investigate the effect of MMP-7 gene promoter region -181 A / G single nucleotide polymorphism in the development and prognosis of gastric cancer at Ankara University Faculty of Medicine Department of Medical Genetics, previously held " The impact of genomic changes on telomerase activity in gastric cancer" from the project titled the remaining cases to 34 cases of intestinal type gastric adenocarcinoma, Ankara University Faculty of Medicine, Department of Medical Genetics anonymously stored at -80 with the tumor and normal tissue samples and between 1/10/2008 and 1/10/2010 Department of Surgical Oncology, Ankara University Faculty of Medicine which is operated on 16 patients with a diagnosis of cancer of the stomach tumor and normal tissue samples were used.The study group consisted of 50 people, including 31 males and 19 females. The mean age was 58.5. As a result of the chain reaction-restriction fragment length polymorphism (PCR-RFLP) 50 patients with gastric cancer; 15 AA, 20 AG, 15 GG genotype was found. In the study of blood taken from volunteers; 25 AG, 9 GG and 16 AA genotype was found.G1 + G2 and G3 phases were compared according to A / G polymorphism. G allele frequency of stage G3 53.8% of patients with G1 + G2 phase was found 45.8%. According to this result than the frequency of G allele being considered to increase the G phase. However, p> 0.05 because of the provision of clinical compliance by increasing the number of subjects, this relationship can be predicted statistically significant.Patients' MMP-7 -181 A/ G polymorphism compared with the clinical status of individuals; G allele cariers were seen to have more larger tumor size and lymph node metastases. In the previous studies mRNA and MMP-7 levels found more higher in cancer tissues compared with the normal tissues but in our study there is no DNA level changes demonstrated to cause this condition. Patients compared for H.Pylori and Tumoral Size T1+T2. WC Chung et al.'s study (118) "H. pylori is a negative prognostic factor for gastric cancer" was supported by this situation.Patients compared with H. Pylori and tumor size, 0% of those with stage T1 + T2 H pylori (+), the rate of T3 + T4, 65.1% of those with H pylori (+) was found to be. These results were evaluated with chi-square test, p = 0.02, and this situation proved to be WC Chung et al.'s study (118) " H. pylori is a negative prognostic factor for gastric cancer" was supported by this situation.In this study healthy volunteers in Turkish population was found the frequency of A allele %57, frequency of allele G 43%, this condition is found to be parallel with the European's G allele frequency. In our country and in Europe stomach cancer prognosis is worse than Japan because frequency of G allele is more than Japan.