Akademik Veri Yönetim Sistemi
Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2010
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: ÖZGÜ AYDOĞDU
Danışman: KAAN AYDOS
Özet:Amaç: Çalışmanın amacı, ek bir eğitim gerektirmeden kolaylıkla uygulanabilen `near ifrared spectrophometry' (NIRS)'nin testis torsiyonu ayırıcı tanısında doppler ultrasonografi (USG) ile karşılaştırması yapılarak kullanım ve etkinliğinin araştırılmasıdır. Gereç ve yöntem: Çalışmada kullanılan ratlar dört gruba ayrıldı. Her biri yirmi rattan meydana gelen ilk üç gruptan ilkinde tek taraflı, 720° testiküler torsiyon yapıldı. Grup 2'de tek taraflı 360° torsiyon ve grup 3'de sham operasyonu yapıldı. Grup 4'de 10 hayvan yer aldı ve tek taraflı 720° torsiyon gerçekleştirildi ve 180. dakika sonunda NIRS ve USG ölçümleri yapıldıktan sonra cerrahi olarak detorsiyon uygulandı. İlk üç grupta sırasıyla 0, 5, 30, 60 ve 180. dakikalarda her iki testiste doppler USG ve NIRS ile ölçümler yapıldı. USG ve NIRS ile değerlendirme farklı kişiler tarafından kör olarak yapıldı. 180. dakika sonunda her grupta (Grup 1, 2 ve 3) 10 rata fazla doz anestezi verilerek ötanazi uygulandı ve her iki testis immunohistokimyasal çalışma için çıkarıldı. Her grupta kalan 10 rat, 400. dakika sonunda USG ve NIRS ölçümleri yapıldıktan sonra sakrifiye edildi ve her iki testis patolojik inceleme için çıkarıldı. Grup 4'de ratlar 400. dakika sonunda NIRS ve doppler USG ölçümleri tekrar edildikten sonra, fazla doz anestezi ile sakrifiye edildi ve testisler patoloji için çıkarıldı. Verilerin istatiksel olarak değerlendirilmesi SPSS 15.0 programı kullanılarak yapıldı ve p<0.05 istatiksel olarak anlamlı kabul edildi. Bulgular: Grup 1 ve 2'de, 5. dakikadan itibaren NIRS ile yapılan ölçümlerde torsiyone ve karşı taraf testisler arasında anlamlı fark olduğu izlendi. Grup 4'de detorsiyon yapılmadan önceki ölçümlerde iki testis arasında NIRS ile tespit edilen stO2'ları açısından anlamlı fark olduğu (p=0.005) belirlendi. Bu grupta detorsiyon uygulandıktan sonra 400. dakika sonunda bakılan stO2 değerleri karşılaştırıldığında ise iki testis arasında anlamlı fark yoktu. (p=0.057) Grup 1, 2 ve 3'de tüm zamanlarda (0, 5, 30, 60, 180 ve 400 dakika), NIRS ile ölçülen ortanca stO2 değerleri karşılaştırıldığında grup 1 ve grup 2 arasında fark tespit edilmezken, her iki grupta ölçülen değerlerin 5. dakikadan itibaren, sham grubu ile anlamlı olarak farklı olduğu izlendi. 400. dakika sonunda 4. grupta ölçülen ortanca stO2 değerlerinin ise sham grubu ile anlamlı olarak farklı olmadığı (p=0.09), ancak grup 1 ve 2 ile karşılaştırıldığında ise anlamlı fark olduğu izlendi (p<0.001). Grup 1 ve 2'de 5. dakikadaki değerlendirmelerde, NIRS ve doppler USG arasında uyum tespit edilmedi (sırasıyla p=0.32 ve 0.51). Sırasıyla 30, 60, 180 ve 400. dakikalarda yapılan ölçümlerin tümünde NIRS ile doppler USG arasında uyum olduğu tespit edildi. Grup 4'de ise 400. dakikada iki tanı yöntemi arasında uyum olduğu izlendi ( p=0.002). Grup1 ve 2'de 180. ve 400. dakikalarda çıkarılan torsiyone testislerde HIF1-alfa ile boyanma yüzdeleri karşı taraf testislerle ve sham grubu ile karşılaştırıldığında anlamlı olarak fazlaydı. Apoptag ile boyanma yüzdeleri ise, kontralateral testis ve sham grubuna göre daha fazla gibi görünse de istatiksel olarak anlamlı farklılık izlenmedi. Grup 1 ve 2'de çıkarılan torsiyone testislerde, 400. ve 180. dakikalardaki boyanma oranları karşılaştırıldığında ise apoptag açısından anlamlı fark tespit edilmezken, HIF1-alfa ile boyanma yüzdelerinin 400. dakikada anlamlı olarak daha fazla olduğu izlendi. Grup 4'de detorsiyon sonrası 400. dakika sonunda çıkarılan testislerde yapılan boyamalarda HIF-1 alfa için, boyanma yüzdeleri grup 1 ve 2 ile karşılaştırıldığında anlamlı olarak az olduğu, ancak sham grubu ve karşı taraf testis ile fark olmadığı izlendi. Apoptag boyamalarında ise dört grup arasında anlamlı fark tespit edilmedi. Sonuç: Testis torsiyonunu tespit etmede NIRS, doppler USG ile karşılaştırıldığında etkili ve güvenli bir tanı yöntemidir. Bu çalışmada elde edilen bulgular ileri klinik çalışmalarla desteklendiği taktirde testis torsiyonu da NIRS ile tanı konulan acil patolojiler listesine eklenebilir.AbstractObjectives: To evaluate the use and effectivity of NIRS which can be easily used without an additional education, in the differential diagnosis of patients with testicular torsion in comparison with doppler ultrasound scan (USG). Materials and methods: Rats included in this study were divided into four groups. First 3 groups included 20 rats and 720° testicular torsion was performed unilaterally in the 1st group. 360° unilateral testicular torsion was performed in the 2nd group and sham operation was performed in the 3rd group. 10 rats were included in group 4 and 720° testicular torsion was performed unilaterally. At the 180th minute surgical detorsion was performed following the measurements of NIRS and doppler USG. In the first three groups measurements with doppler USG and NIRS were performed respectively at 0, 5, 30, 60 ve 180th minutes. Evaluations with USG and NIRS were performed by different clinicians blindly. In each group (group1, 2, and 3) 10 rats were sacrificed by excessive dose of anestheziological agent at 180th minute and both testeses were excised for immunohistochemical examination. The remaining 10 rats in each group, were sacrificed at the 400th minute and both testeses were excised for pathology following NIRS and doppler USG measurements. In group 4, rats were sacrificed at the 400th minute and both testeses were excised for pathology following NIRS and doppler USG measurements. Statistical measurements were performed by SPSS 15.0 programme and p<0.05 was accepted as statistically significant. Results: Significant difference was noted between the torsioned and contralateral testeses for NIRS measurements in group 1 and 2 after 5th minute. In group 4 there was a significant difference for stO2 measurements in NIRS, between two testeses before detorsion (p=0.005). In this group there was no difference between two testeses for stO2 measurements at 400th minute following detorsion (p=0.057). Between group 1, 2, and 3 median stO2 values were compared at each time period (0, 5, 30, 60, 180, and 400th minute). There was no difference between group 1 and 2. Oxygen saturation measurements in both group1 and 2 were significantly different when compared to the sham group beginning from the 5th minute. At 400th minute, median stO2 values measured in the 4th group were not statistically different when compared to the sham group (p=0.09) and were significantly different when compared to group1 and 2 (p<0.001). In group 1 and 2 there was no compliance between NIRS and doppler USG at 5th minute (p=0.32 ve 0.51, respectively). There was compliance between two diagnostic methods at respectively 30, 60, 180 ve 400th minutes. In group 4 compliance was noted between these diagnostic methods at 400th minute (p=0.002). In group 1 and 2 staining percentages with HIF1-alpha in torsioned testeses which were excised at 180th and 400th minutes, were significantly higher when compared to contralateral testeses and sham group. There was no significant difference for apoptag staining when compared to contralateral testeses and sham group. Besides there was no difference between 400th and 180th minutes for apoptag staining rates in group 1 and 2, staining percentages of HIF1-alpha were significantly higher at the 400th minute. In group 4, HIF1-alpha staining percentages of testeses excised at 400th minute following detorsion were significantly less when compared to group 1 and 2 and were not statistically different when compared to the sham group and contralateral testes. There were no differences between four groups for apoptag. Conclusion: NIRS is an effective and safe diagnostic method as doppler USG in the detection of testicular torsion. Testicular torsion can be added to the list of emergency pathologies diagnosed with NIRS if the findings of this study will be supported by further clinical studies.