Kentsel yayılma alanları ve bu alanlarda konut talebini etkileyen faktörlerin analizi: Alacaatlı - Yaşamkent mahalleleri örneği


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2018

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: GİZEM HAYRULLAHOĞLU

Danışman: YEŞİM TANRIVERMİŞ

Özet:

Kentsel yayılma yeni bir olgu olmasa da kentlerin karşılaştığı küresel bir sorun olmaya devam etmekte ve Türkiye'deki büyükşehirler de bu sorunun varlığını göstermektedir. Karar vericilerin farkında olmayarak yayılmayı teşvik edici hükümler getirmeleri kentin dağınık gelişme eğilimini artırmakta ve kent çeperlerinde yeni mekânların oluşumunu güçlendirerek kentlerin kontrolsüz büyümesinin önünü açmaktadır. Kontrollü büyüme kavramı doğal kaynaklar kadar finansal kaynakların da en ekonomik kullanımına vurgu yapmakla beraber, kentlerin kontrolsüzce genişlemesi yerel yönetimlerin hizmet sunum maliyetini artırmakta ve kentsel yayılma alanlarındaki yeni gelişme mekânlarının da ele alınmasını zorunlu kılmaktadır. Bu araştırmada niteliksel ve niceliksel araştırma metodolojisi birlikte kullanılarak, kentsel yayılma alanlarında konut talebini etkileyen yapısal, konumsal ve sosyoekonomik faktörler Ankara İli'nde yer alan Alacaatlı ve Yaşamkent Mahalleleri üzerinden ortaya konulmuştur. Diğer tüm fonksiyonların konut alanlarına hizmet etmesi yayılma alanlarında öncelikle konut talebinin incelenmesini gerekli kılmakta olup, bu nedenle araştırma konut kullanımı özelinde yapılmıştır. Arz ve talebin dengesiz seyrettiği Alacaatlı ve Yaşamkent Mahalleleri, Ankara kentinin saçağındayken artık neredeyse merkezi ile birleşir duruma gelmiştir. Bölgenin hızla artan yapı ve nüfus yoğunluğu zayıf yönetim stratejileri ile bir araya gelince kent saçaklarında çok fazla baskı oluştuğu ve mevcut durumun hafifletilmesi için uzun soluklu çözüm önerilerine ihtiyaç duyulduğu görülmüştür. Bu çalışma, yayılmanın bir araya geldiğinde talebi oluşturabilecek göstergeler üzerinden resmedilmesini sağlamaktadır. Bulgular, örnek olarak seçilen alanda yayılmanın kentsel planlama sürecini şekillendiren önemli oyuncular, yetersiz politika uygulaması, kent merkezinde refahı düşüren güvenlik ve suç gibi unsurlar, kent merkezindeki konut tiplerinin düşük nitelikli ve geleneksel oluşu ile hedef kitleye yönelik olmayışı nedenlerinden dolayı geliştiğini ortaya koymaktadır. Araştırmanın sonuçları, konut karakteristikleri bakımından oldukça heterojen olan çalışma sahasında sosyoekonomik statü ile lokasyon tercihinin bağlantılı olduğunu; buna karşılık kent merkezinin öneminin giderek ortadan kalktığını ortaya koymakta ve bu nedenle, kent planlama ile gayrimenkul geliştirme ve yönetimi yapısını birlikte ele alacak yeni bir yerel yönetim yaklaşımına ihtiyaç duyulduğu sonucuna varılmaktadır. Although urban sprawl is not a new phenomenon, it continues to be a global problem faced by cities around the world and the metropolitan cities in Turkey also suffer from this problem. Unthoughtful and sprawl-promoting provisions brought about by decision-makers increase the tendency of cities to spread in a scattered way and open up the path to uncontrolled growth of cities by strengthening the formation of new spaces at fringe. While the concept of controlled growth emphasizes the most economical use of financial resources as well as natural resources, the uncontrolled expansion of cities increases the cost of service delivery of local governments and necessitates dealing with new development places in urban sprawl areas. In this study using qualitative and quantitative research methodologies together, structural, spatial and socioeconomic factors affecting the demand for housing in the urban sprawl areas are introduced through the example of Alacaatlı and Yaşamkent Districts in Ankara. Since all other functions serve residential areas, it is firstly necessary to examine the housing demand in the spreading areas, and therefore, the research is specifically focused on housing. The Alacaatlı and Yaşamkent Districts, where supply and demand are unbalanced, are now almost merged with the center of Ankara. When the region's rapidly increasing structure and population density are combined with poor management strategies, it has been found that there is a great deal of pressure on the outskirts of cities and long-term solutions are needed to alleviate the present situation. This study provides the illustration of the spread over the indicators that may constitute demand when they come together. The findings show that urban sprawl in the area increases due to the important players shaping the urban planning process, insufficient policy implementations, elements such as insecurity and crime that reduce welfare in the city center, the low quality and traditional formation of housing types in the city center and the lack of concentrating on the target groups. The results of the survey reveal that socioeconomic status is linked to location preferences in the study area, which is quite heterogeneous in terms of residential characteristics, while the importance of the city center is gradually diminishing, and for this reason, a new local government approach is needed to address the urban planning and real estate development and management structures together.