Roma Hukukunda ve Türk Hukukunda borçlunun sorumlu olmadığı sonraki imkansızlık


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2018

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ÜMİT VEFA ÖZBAY

Danışman: AHMET NADİ GÜNAL

Özet:

Sözleşme kavramı (contractus) tarafların karşılıklı ve birbirleri ile örtüşen, hukuksal sonuca yönelik irade açıklamalarından oluşan iki veya çok taraflı hukuki işlem olarak tanımlanır. Ancak taraflar her zaman sözleşmelerine sadık kalamayabilirler. Yaşanabilecek çeşitli olaylar her zaman sözleşmelerin imkânsız hale gelmesine sebep olabilir. Örneğin sözleşme konusu malın başına bir şey gelmesi veya taraflardan birinin ölümü söz konusu olabilir. Roma hukukundan günümüze kadar birçok hukuk sisteminde kanuni düzenlemelere konu olan imkânsızlık kurumu, borçlar hukuku bakımından büyük önem taşıyan konulardan biridir. Çünkü imkânsızlık, bir sözleşmenin geçerli olup olmadığını etkileyebileceği gibi (edimin başlangıçtaki imkânsızlığı), sözleşmenin sona erme sebeplerinden birisi olarak da karşımıza çıkabilir. Çalışma, Roma hukukunda ve Türk hukukunda, sözleşmenin kurulmasından sonra ancak ifanın gerçekleşmesinden önce ortaya çıkabilecek imkânsızlığa ışık tutmayı hedeflemektedir. Ancak önce imkânsızlık kavramı açıklanacak ve kavramın tarihi gelişimi, özellikle Roma hukukundaki gelişimi ve yeri incelenecek, kavramın tarihçesinin anlaşılabilmesi için Roma yargılama sistemlerine, yerinin anlaşılabilmesi için ise borcu sonra erdiren sebepler hakkında bilgi verilecektir. Roma hukukunda imkânsızlık türleri de açıklandıktan sonra, borçlunun sorumlu olmadığı sonraki imkânsızlık kavramına odaklanılacak, kavramın Roma'da hangi kavramlarla birlikte anıldığı ve ne ifade ettiği açıklandıktan sonra Roma hukukundaki hüküm ve sonuçları değerlendirilecektir. Son bölümde ise kavramın Türk Hukuku'ndaki düzenlemesi ele alınarak, İsviçre ve Alman Hukuklarındaki düzenlemelerle karşılaştırılacaktır. The term contract (contractus) is defined as a bilateral or multilateral legal process consisting of mutual and mutually compatible will statement of the parties which leads to a legal consequence. However, for various reasons, the parties may not always fulfill the promise made by contract. Various events that may happen may cause the contracts to become impossible. For example the subject of the contract may be damaged or destroyed or one of the parties of the contract can die. The institution of impossibility has been subject to legal regulations in many legal systems, from Roman law to current law. It is also one of the most important issues in terms of law of obligations. Because impossibility can affect whether a contract is valid or not (initial impossibility), it can also be confronted as one of the reasons for the termination of the contract. (supervening impossibility) The study is about supervening impossibility, which happens after the establishment of the contract but before the performance, in Roman Law and Turkish Law. Firstly the concept of impossibility will be explained. After that; the historical development of the concept, especially its development and its importance in Roman law will be examined and information about Roman Legal Procedure will be given in order to understand the history of the concept. Also, in this chapter the types of impossibilities in Roman law will be explained. In the second chapter our study will focus on the concept of the supervening impossibility which the debtor is not responsible. After counting the ways of terminating an existing obligation the provisions and consequences of impossibility in Roman Law will be examined. In the last part, the regulation of the concept in Turkish Law will be examined and compared with the regulations in Swiss and German Laws.