Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi, Eczacılık Teknolojisi Bölümü, Türkiye
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Yasemin ŞEN BALTACI
Danışman: Tansel Çomoğlu
Özet:
Alzheimer Hastalığı, demansın en yaygın türü
olup, nörodejeneratif bir rahatsızlıktır. İlk kez 1907 yılında Alois Alzheimer
tarafından tanımlanan bu hastalığın etiyolojisi henüz kesin olarak
açıklanamamış olmasına rağmen, patofizyolojisine dair birçok hipotez öne
sürülmüştür. Bu hipotezler arasında amiloid-beta (Aβ) plak hipotezi, tau
protein birikimi hipotezi, nöroinflamasyon ve kalsiyum düzensizliği hipotezleri
yer almaktadır [1,2].
Alzheimer tedavisinde kullanılan iki ana
yaklaşım mevcuttur: N-Metil-D-Aspartat (NMDA) antagonistleri ve
asetilkolinesteraz inhibitörleri (AChEIs) [3,4,5]. Donepezil,
asetilkolinesteraz inhibitörleri arasında yer almakta olup, Alzheimer Hastalığı
tedavisinde yaygın olarak kullanılan bir ilaçtır. Piperidin türevi olan
donepezil, yarışmasız ve geri dönüşümlü olarak asetilkolinesteraz enzimini
inhibe etmektedir. 1996 yılında FDA tarafından onaylanan bu etkin madde, oral
yolla uygulandığında karaciğerde ilk geçiş etkisine uğrayarak CYP3A4 ve CYP2D6
enzimleri tarafından metabolize edilmektedir [5,6,7]. İlk geçiş etkisi
nedeniyle beyin üzerindeki biyoyararlanımı düşük olup, yüksek doz
uygulamalarında bulantı, baş dönmesi, uykusuzluk ve diyare gibi kolinerjik yan
etkiler gözlemlenmektedir [6].
Alzheimer Hastalığı tedavisinde, ilacın
beyindeki konsantrasyonunun artırılması amacıyla kan-beyin bariyerinin (BBB)
aşılması büyük önem taşımaktadır. Kan-beyin bariyerini geçmek için çeşitli
stratejiler geliştirilmiştir. İnvazif olmayan yaklaşımlar arasında intranazal
ve pulmoner uygulamalar, nanopartiküler ilaç taşıyıcı sistemlerin kullanımı ve
ultrasonik teknikler bulunmaktadır [7]. Bu yöntemler arasında özellikle
nanopartiküler taşıyıcı sistemler, ilaçların beyne hedeflenmesinde büyük bir
potansiyel sunmaktadır.
Lipozomlar, amfifilik lipid tabakalar içeren
küresel veziküller olup, hidrofilik bir çekirdekten ve çift lipid tabakasından
oluşmaktadır. Bu yapıları sayesinde hem lipofilik hem de hidrofilik bileşiklerin
enkapsülasyonuna imkan sağlamaktadırlar [8]. Lipozomların lipid tabakası
genellikle kolesterol ve fosfatidilkolin türevlerinden oluşmaktadır. Lipofilik
özellikleri sayesinde kan-beyin bariyerini geçme avantajına sahiptirler.
Ayrıca, pozitif yüklü lipozomların kan-beyin bariyerini geçme olasılığının daha
yüksek olduğu ve bu nedenle beyne hedeflemede daha başarılı oldukları
belirtilmiştir [9,10].
İntranazal uygulama ile etkin maddeler doğrudan
burun mukozası aracılığıyla beyne ulaştırılabilir. Bu yöntemle etkin maddenin
oral veya intravenöz uygulamaya kıyasla yan etkilerinin azalabileceği rapor
edilmiştir [10].
Yukarıda açıklanan bilgiler doğrultusunda tez
çalışmamızın amacı, Alzheimer Hastalığı tedavisinde kullanılan donepezilin
beyin üzerindeki biyoyararlanımını artırmak amacıyla, lipozomal taşıyıcı
sistemler geliştirmek ve bu sistemlerin beyne hedeflenmesini sağlamaktır.
Donepezilin oral uygulama sonrası düşük biyoyararlanımı ve yan etkileri,
tedavinin etkinliğini sınırlayan önemli faktörlerdir. Bu nedenle, kan-beyin
bariyerini aşacak yeni taşıyıcı sistemlerin tasarımı kritik bir ihtiyaç olarak
karşımıza çıkmaktadır. Lipozomlar, hem hidrofilik hem de lipofilik bileşiklerin
taşınmasına olanak sağlayan yapıları ve pozitif yükleri sayesinde kan-beyin
bariyerini geçmede avantaj sunmaktadır. Ayrıca, intranazal uygulama gibi
invazif olmayan yöntemlerle lipozomların beyne doğrudan taşınması, sistemik yan
etkileri en aza indirerek tedavi sürecini iyileştirebilir. Bu çalışma,
donepezil içeren lipozomların geliştirilerek karakterize edilmesi ve beyne
hedeflendirilmesiyle, Alzheimer tedavisinde daha etkin ve güvenli bir yaklaşım
sunmayı hedeflemektedir.