Avrupa Birliği etki değerlendirmesi modelinin sürdürülebilir kalkınma bakımından incelenmesi ve Türkiye için öneriler


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2010

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: FATİH AKBULUT

Danışman: Erol Demir

Özet:

Kalkınmanın yeniden yapılandırılmasında benimsenen ana yaklaşım olan Sürdürülebilir Kalkınma'nın hayata geçirilmesi hedefinin Avrupa Birliği ve Türkiye'de kamu politikalarının hazırlanmasında dikkate alınma düzeyini ele alan bu tezde, AB Komisyonu ve Türkiye'deki uygulama örnekleri üzerinden gidilerek, politika öneri metinlerinin hazırlanmasında etki değerlendirmesi tekniğinden faydalanılmasının sürdürülebilir kalkınma yaklaşımının hayata geçirilmesi bakımından katkısının olup olmadığı incelenmiştir. Sürdürülebilir Kalkınma yaklaşımının nasıl geliştiği, Avrupa Birliği'nde sürdürülebilir kalkınmanın nasıl anlaşıldığı ve hayata geçirildiği, etki değerlendirmesinin ne olduğu ve çeşitleri, etki değerlendirmesinin sürdürülebilir kalkınmaya katkısının olup olmadığı, Avrupa Birliği Komisyonu etki değerlendirmesi modelinin nasıl çalıştığı, Türkiye'de Sürdürülebilir Kalkınma yaklaşımını hayata geçirmek için neler yapıldığı, Türkiye'de Sürdürülebilir Kalkınma yaklaşımını kamu politikalarına entegre etmek üzere bir ön etki değerlendirmesi yapılıp yapılmadığı sorularına yanıt aranmış, Avrupa Birliği modelinin Türkiye'ye neler kazandırabileceği tartışılmıştır.Çevresel, sosyal, ekonomik, uluslararası boyutları olan sürdürülebilir kalkınma yaklaşımının ortaya çıkışı ve küresel, ulusal, yerel düzeylerde eylem planlarıyla uygulamaya geçirilişinin ele alındığı birinci bölümde sürdürülebilir kalkınmanın yönetim yapılarında, karar alma süreçlerinde daha fazla yurttaş katılımı ve yerelleşme yönünde bir değişimi beraberinde getirdiği tespit edilmiştir. İkinci bölümde, kamu politikalarının belirlenmesinde koordinasyonu artırmak, kaynak israfını önlemek amacıyla hükümetlerin, katılımcı ve çok ortaklı bir yönetim anlayışını temsil eden yönetişim yaklaşımı çerçevesinde, gittikçe daha fazla kullanmaya başladıkları çeşitli etki değerlendirmesi teknikleri incelenmiş; Avrupa Birliği Etki Değerlendirmesi modelinin hem düzenlemelerin kalitesini artırmak hem de Sürdürülebilir Kalkınma yaklaşımını uygulamaya geçirmek amacıyla kullanılan bir araç olduğu anlaşılmıştır. Üçüncü bölümde, Türkiye'de sürdürülebilir kalkınma yaklaşımının gelişimi ve etki değerlendirmesi tekniğinin kullanımı incelenmiştir. Türkiye'de kamu kurumları tarafından, daha çok ilk uygulama örneği olarak hazırlanmış, yedi adet Düzenleyici Etki Analizi Raporu değerlendirilmiştir. Etki değerlendirmelerinin genel olarak kalitesinin belirlenmesini amaçlamayan bu tez, daha çok sürdürülebilir kalkınma bakımından etki değerlendirmesi raporlarının kalitesini, belirlenmiş olan değerlendirme kriterlerine göre ölçmeyi amaçlamıştır. Türkiye'deki ilk uygulama niteliğindeki örnekler değerlendirildiğinde, etki değerlendirmesi süreci sayesinde kamu kurumları ve ilgili taraflar, paydaşlar arasında bir koordinasyon sağlandığı görülmüş; bunun ötesinde kamuda politika yapımında şeffaflık ve açıklık konusunda somut ilerleme kaydedilmiş olduğu izlenmiştir. Son olarak etki değerlendirmesi süreci sonunda devlet müdahalesi minimum düzeyde tutularak, toplum üzerindeki bürokratik yükün azaltılmak istendiği gözlenmiştir. Kamu kurumları ve paydaşlara danışma, açıklık, şeffaflık, bürokratik yükün azaltılması konularına önem verilmesine rağmen, DEA raporlarının içeriği bakımından rakamsal ifadelerin çok eksik kaldıkları tespit edilmiştir. Bu eksikliğin hem süreci yürütecek vasıfta personel eksikliğinden hem de doğru ve güncel verilere ulaşmanın zaman almasından ya da mümkün olmamasından kaynaklandığı düşünülmektedir. AB örneğiyle kıyaslandığında Türkiye'de uygulanan etki değerlendirmesi modelinin hem sürdürülebilir kalkınma bakımından hem de sürecin genel kalitesi bakımından daha fazla geliştirilmeye ihtiyaç duyulduğu sonucuna ulaşılmıştır.Abstract The subject of this study is to which extend sustainable development which is the most broadly accepted approach in reconfiguration of development is taken into consideration in making public policies both in the EU and Turkey. Based on the case studies in Turkey and the European Commission, it?s examined whether using an impact assessment procedure during preparation of public policies has any positive contribution in order to put sustainable development concept into practice. In this context, this study seeks answers to some questions which are how sustainable development concept evolved, how it?s perceived and put into practice in the EU, what is impact assessment and how many different types of impact assessment is used, whether it?s useful for sustainable development, how the EU impact assessment system functions, what has been done so far in order to put sustainable development into practice in Turkey, whether an ex-ante impact assessment procedure is used in order to integrate sustainable development approach into public policies in Turkey, what could be the lessons for Turkey from the EU impact assessment experience.This study consists of an introduction, three main parts and conclusion. The first part highlights the evolution and practical implementation of sustainable development at global, national and local levels through action plans and strategies. It?s understood that sustainable development which has environmental, social, economical and international dimentions requires a shift towards participation and decentralization in administrative structures. The second part of the study examines different types of impact assessments that is used by the governments in order to improve the coordination in making public policies and to avoid waste of national resources within the framework of governance approach that represents participatory, multi-stakeholder administrative conception. It?s concluded in this part that impact assessment in the European Commission has become an important tool both to improve the quality of its regulations and to put sustainable development into practice. The third part explores the progress of sustainable development approach and the use of impact assessment technique in Turkey. Seven regulatory impact analysis reports, produced by Turkish public bodies mostly being pilot examples, evaluated as case studies.This study aims not to determin the overall quality but rather to measure the quality of impact assessment reports from sustainable development perspective based on the designated evaluation criteria. Upon evaluation of pilot examples of practices, it?s observed that a significant level of coordination has been achieved between public institutions, stakeholders and concerned parties. Moreover, it?s witnessed that there is a considerable progress in public policy making regarding transparancy and openness. Finally, it?s observed that there is a determination to keep public intervention limited through impact assessment in order to limit bureaucratic burden on the society. Although relatively a significant attention is given to consultation to public institutions and stakeholders, openness, transparency, limited bureaucratic burden, there is only a limited quantified explanation of the impacts in the impact assessment reports. It?s concluded that this drawback is due to both the lack of qualified personel required to undertake impact assessment procedure and the lack of curren, accurate, readily available data. Compared to the EU case, the impact assessment model used in Turkey needs to be improved from sustainable development perspective as well as for overall quality.