Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2020
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: HAYDAR TEMÜR
Danışman: TEMUÇİN FAİK ERTAN
Özet:Kendisi de Cumhuriyet Halk Partisi içinde muhalefet hareketinin sonucu olarak kurulan Demokrat Parti içinde hem muhalefet hem de iktidar döneminde çok sayıda muhalif hareket oluşmuş, parti içi mücadele partinin siyasi hayatının ayrılmaz bir parçası olmuştur. Parti içi muhalefet hareketleri partide büyük kopuşlara yol açmış, bunların sonucunda 1948 yılında Millet Partisi, 1955 yılında Hürriyet Partisi gibi Türk siyasi hayatında önemli yere sahip olan partiler kurulmuştur. Bu ikisi kadar siyasi etkiye sahip olmamış olsa da 1948 yılında Afyon'da kurulan Öz Demokratlar Partisi, DP Adana il teşkilatında istifalarla başlayan sürecin sonunda 18 Haziran 1952'de kurulan Türkiye Köylü Partisi, DP içinden çıkan diğer partiler olmuştur. Bu denli büyük kopuşlara yol açmamakla birlikte DP yönetimi hem parti içi dengelerde hem de ülke siyasetinde önemli etkiler yaratan diğer büyük meydan okumalarla da karşılaşmıştır. Mart 1951'de Meclis Grubu'nda 61 milletvekilinin kendi hükümetlerine güvensizlik oyu vermesi, Kasım 1955'te yine Meclis Grubu'nda hükümetin düşürülmesi gibi geniş çaplı muhalif hareketler görülmüştür. Partinin çeşitli organları ve örgütleri arasındaki yetki mücadeleleri partinin kuruluşundan kapanışına kadar varlığını sürdürmüştür. Partinin ilk döneminde parti kurucuları ile partiye sonradan katılanlar mücadelesi, Meclis Grubu ve Genel İdare Kurulu çatışmasına dönüşerek devam etmiştir. Partinin iktidar döneminde ise hükümetle Meclis Grubu sıklıkla karşı karşıya gelmiştir. Partinin yerel örgütleri ile merkezi yönetimi arasındaki mücadele, çoğunlukla diğer kurullar arasındaki mücadeleye eklemlenerek devam etmiştir. Diğer yandan partinin örgütleri ve kurulları da kendi içinde bütünlüğe sahip olmamış, her bir kurul ve yerel örgüt iki ya da daha fazla hizbin mücadelesine sahne olmuştur. Demokrat Parti, toplumda var olan farklı sınıflardan, ideolojik, etnik, bölgesel, dinsel-mezhepsel kökenlerden gelen kişi ve grupları bünyesinde toplayan, bu açılardan türdeş olmayan bir kitle partisi, "mili" bir parti olmasına rağmen parti içi muhalefet bu türden ayrımlar üzerinden şekillenmemiştir. Parti içi muhalefet hareketleri, sosyolojik açıdan türdeş olmadığı gibi parti yönetiminden ayrışan bütünlüklü bir programa ya da politika önerisine sahip olmamıştır. Parti içi muhalefetin oluşumunu ve gelişimini belirleyen, politik farklılıklardan ziyade örgüt içi ilişkilerden kaynaklanan ve siyaset sosyolojisinin ve siyaset psikolojisinin alanına giren faktörler olmuştur. Bu faktörler arasında çoğu zaman kişisel boyutları da olan anlaşmazlıklar, liderlik çemberi dışında kalma, parti yönetimin desteğini kaybetme, hak ettiğini düşündüğü pozisyonlara getirilmeme ya da rakibin getirilmesi ve parti yönetiminin tavrı sayılabilir. Muhalefetin 1948 bölünmesinde "iktidarla sert mücadele edilmesi ve DP milletvekillerinin Meclis'i terk ederek sine-i millete dönmesi" ya da 1955 ayrışmasında "basına ispat hakkı tanınması" gibi bayraklaştırdığı talep ve sloganlar, muhalefetin asli nedeni olmaktan ziyade, değişik nedenlerden oluşan hoşnutsuzlukları kabul edilebilir bir siyasi söylem etrafında bir araya toplama, hizip mücadelesi görünümünden kurtarma çabasının ürünüdür. Bununla birlikte siyasi katılım ve demokrasi mücadelesi Türk siyasi mücadeleler tarihinin olduğu gibi Demokrat Parti içi mücadelenin de ana teması olmuştur. Demokrat Parti içinde iktidarı elinde tutanlar karar alma yetkilerini kendi ellerinde toplamaya çalışmış, partinin çıkarlarını kendilerinin temsil ettiğini iddia etmiştir. Muhalifleri ise partinin iradesine karşı çıkan hainler olarak görmüştür. Karar alma mekanizması dışında kalanlar ise daha fazla demokrasi ve yetkilerin paylaştırılması talebini dile getirmişler, demokrasi vaadiyle kurulan partinin yöneticilerini bu ilkeden uzaklaşmakla suçlamışlardır. Partinin kuruluş koşullarından kaynaklı olarak Demokrat Parti'de ilk yıllarda daha geniş yaşanan parti içi demokrasi, partinin kurumsallaşması, iktidara gelmesi ve son yıllarında siyasi ve ekonomik krizler sonucu iktidara karşı muhalefetin artmasıyla yerini lider merkezli bir yapıya bırakmıştır. Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Parti İçi Muhalefet, Parti İçi Demokrasi. The Democratic Party (DP) was established as a result of opposition within the Republican People's Party (RPP). In a similar vein, there has been oppositional movements within the DP when in opposition as well as in power, making intra-party struggle an integral component of its political life. Intra-party oppositional movements has led to important ruptures in the party, as a result of which parties such as Nation Party (1948) and Freedom Party (1955), which have had an important place in Turkish political life, were formed. The power struggle involving various organs and branches of the party lasted until the end of the party. In the early period, the struggle between the founding cadres and the newcomers continued in the form of a clash between the parliamentary group and the central administrative committee. When the party was in power, the cabinet and the parliamentary group had frequent disagreements. The tension between the local branches and the central administration carried on, often being incorporated into the strife between different central organs of the party. Moreover, far from having internal cohesion, the local branches and the central organs of the party themselves witnessed conflict involving at least two factions. Although the Democratic Party was a non-homogenous mass party, a 'national' party that included different classes, and people and groups of diverse ideological inclinations and ethnic, regional and religious-sectarian origins, the intra-party opposition did not take shape on these grounds. Sociologically also non-homogeneous, the oppositional movements failed to come up with acoherent alternative program. Rather than political differences, it was factors which fall under the disciplines of political sociology and political psychology and which resulted from organisational dynamics that determined the birth and subsequent development of internal opposition. Among those factors, one can enumerate personal disputes, being excluded from the leadership circle, losing the support of the party administration, failure to get a position one thought one deservedor losing it to a rival, and the negative attitude of the party administration. It is true that the opposition at times put forward clear and sloganized demands, such as,in the context of the 1848 partition,a harsher attitude towards RPP and resignation from the parliament and in the 1955 one, giving the press the right to bring proof against ministers in front of the courts. These, however, were not the underlying reasons for the emergence of an internal oppositional movement. Rather, they were products of the attempt to unify various voices of discontent within a politically acceptable platform, avoiding the impression of a factional clash. Yet, the struggle for political participation and democracy was the main theme of the conflicts within the Democratic Party, as it has been so in Turkish political history. Those who were in charge of the party strived to concentrate decision-making power in their own hands, claiming that they represented the party interests. They also considered the opposition as traitors who rejected the will of the party. Those who were excluded from decision-making processes demanded more democracy and delegation of authority, accusing the leadership of corrupting the original democratic thrust of the party. While in its first years the conditions of foundation had left a larger space for intra-party democracy, DP became more leader oriented due to its institutionalization, coming to power, and strong opposition to the party as a result of political and economic crises in its last years. Keywords: Democratic Party, intra-party opposition, intra-party democracy.