Vaskülojenik erektil disfonksiyonu olan hastalarda brakiyal arterde akıma bağlı vazodilatasyon ve karotis arter intima-mediya kalınlığının değerlendirilmesi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2009

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: VEYSEL KUTAY VURGUN

Danışman: MUSTAFA KILIÇKAP

Özet:

Amaç: Erektil disfonksiyon (ED), koroner arter hastalığı ve ateroskleroz risk faktörlerine sıklıkla eşlik etmektedir. Bu çalışmada vaskülojenik ED olan hastalarda endotel bağımlı (akıma bağlı) vazodilatasyonun (ABV) ve karotis arter intima-mediya kalınlığının (KİMK) benzer risk faktörlerine sahip kontrol grubundan farklı olup olmadığını değerlendirmeyi planladık.Materyal-Metot: Çalışmaya vaskülojenik ED olan 25 hasta ve benzer vasküler risk faktörlerine sahip ED olmayan 25 kişi alındı. ED nokturnal penil tümesans testi (NPT) ve ereksiyon işlevi uluslararası değerlendirme indeksi (IIEF-5) ile değerlendirildi. Bütün hastalara brakiyal arterde ABV, endotel bağımsız (nitrogliserine bağlı) vazodilatasyon (NBV) ve KİMK ölçümleri yapıldı. Biyokimyasal parametreler, hsCRP ve homosistein düzeyleri ölçüldü.Bulgular: Gruplar arasında yaş, lipit düzeyleri, hipertansiyon ve diyabetes mellitus sıklığı, sigara kullanımı, medikal tedavileri, hsCRP, homosistein düzeyleri açısından istatiksel olarak anlamlı fark yoktu (p>0.05). ED olan grupta ABV önemli derecede azalmış saptandı (p<0.001). NBV açısından iki grup arasında anlamlı fark saptanmadı (p>0.05). Ortalama KİMK ölçümleri açısından iki grup arasında anlamlı fark saptanmadı (sağ ve sol karotis için, sırasıyla p değerleri 0.214 ile 0.461). Lojistik regresyon analizinde ABV' nin ED' yi belirlemede bağımsız risk faktörü olduğu ve ABV' nin %8.16 veya daha düşük olmasının ED' yi belirlemede %80 duyarlılık, %96 özgüllüğe sahip olduğu saptandı.Sonuç: Vaskülojenik ED olanlarda endotel bağımlı vazodilatasyon anlamlı derecede bozulmaktadır. Diğer taraftan NBV ve KİMK açısından fark bulunmaması, hasta grubumuzun aterosklerotik sürecin göreceli olarak erken evresinde olduğunu düşündürebilir.AbstractObjective: Erectile dysfunction (ED) commonly coexists with coronary artery disease and conventional risk factors for atherosclerosis. In this study, we sought to investigate whether FMD and CIMT in ED patients differ from a control group with similar conventional risk factors.Material-Methods: We studied 25 patients with vasculogenic erectile dysfunction and 25 patients with similar vascular risk factors without erectile dysfunction. Erectile dysfunction was evaluated by nocturnal penil tumesance test (NPT) and International Index of Erectile Function (IIEF-5) scores. Brachial artery flow-mediated dilatation (FMD), endothelium-independent (nitroglycerine-mediated) vasodilatation (NMD) and carotid intima-media thickness (CIMT) were measured. Biochemistry parameters, hsCRP and homocystein levels were also assessed.Results: There were no significant differences with regard to age, lipid profile, hypertension, diabetes mellitus, smoking, medications, hsCRP, homocystein levels between 2 groups (p>0.05). FMD in brachial artery was significantly reduced in patients with ED (p<0,001), however no significant difference was observed between the groups in terms of NMD (p>0.05). CIMT was similar in the 2 groups (for right and left carotid arteries, p values 0.214 and 0.461, respectively). In logistic regression analysis, FMD was found to be an independent risk factor for ED and FMD value of 8.16% or less had a sensitivity of 80% and a specificity of 95% in determining the presence of ED.Conclusion: Endothelium-dependent vasodilatation reduced significantly in patient with vasculogenic erectile dysfunction. On the other hand, no difference between FMD and CIMT would suggest that our patient group was in a relatively early phase of atherosclerotic process.