Schopenhauer felsefesinde isteme ve özgürlük bağlamında aşk


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2020

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: CÜNEYT ARIKAN

Danışman: Hamdi Bravo

Özet:

Bu tezin amacı, Schopenhauer’da “isteme”, “tasavvur”, “özgürlük” ve “aşk” kavramları arasındaki bağlantıları ortaya koyarak filozofun sisteminde özgür bir cinsel aşkın var olamayacağını göstermektir. Her şeyin istemenin bir nesneleşmesi olduğu tasavvurlar alanında bir isteme edimi olarak aşk da tam bir belirlenime tabidir. İstemenin tezahür etmeye devam edebilmesini sağlayan cinsel aşk konusunda herkes istemenin kölesidir. Kant’ın bilinemeyeceğini düşündüğü “kendinde şey”i, “isteme” olarak açıklayan Schopenhauer, dünyadaki hayatın bu kör, bilinçsiz ve kötü metafiziksel varlığın nesneleşmesi olduğunu düşünür. Her daim var olmak için çabalayan, hatta bu çabanın kendisi olan bu varlık, hayvanların ve insanların üreyerek türlerini sürdürmeleriyle nesneleşmeye devam eder. İnsan türünü kusursuz bir şekilde sürdürmeyi amaçlayan isteme, bu amacına uygun olan çocukları yapabilecek kişileri tutkulu aşkla bir araya getirir. Aşkta içgüdü tarafından aldatılan, bilinçdışı faktörlerce belirlenen insanlar kutsallık atfettikleri aşklarının esasında istemenin vücut bulma çabası olduğunun farkında değildir. İnsanlar cinsel aşkla, istemeyi olumlar ve acıya yazgılı bir var oluşu sürdürür. Oysa çözüm yaşam istencinin yadsınmasıdır. Cinsel aşk köleliktir, istemeden kurtuluş ise özgürlüktür.