Belçika basını ve diplomatik belgelerine göre Türk Kurtuluş Savaşı(1919-1922)


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2016

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: HALİL YILMAZ

Danışman: NEŞE ÖZDEN

Özet:

Belçika Basını ve Diplomatik Belgelerine Göre Türk Kurtuluş Savaşı (1919- 1922) başlıklı çalışmanın konusunu, Belçika’nın İstanbul’daki Orta Elçiliği’nden gönderilen raporların ve Belçika kamuoyunun Türk Kurtuluş Savaşı ve Türkiye ile ilgili bakışları oluşturmaktadır. Belçika orta elçisi (ministre) olarak Türkiye’de uzun süre görev yapan S. Marghetitch ve ardından Michotte de Welle tarafından dönemin Belçika Dışişleri Bakanı’na gönderilen raporlar, diplomatik belgeleri oluşturmaktadır. Marghetitch’in İstanbul’daki yaklaşık otuz yıl süren uzun görev diliminde, Padişah ve diğer Osmanlı yönetici ve ileri gelenleriyle ve ayrıca İstanbul’daki yabancı devletlerin büyükelçi ve temsilcileriyle görüşmesi, onun Osmanlı’daki gelişmeleri ve Osmanlı Devleti’nin yöneticilerini yakından bildiğinin bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Bu sonuç onun yerine atanan Michotte de Welle için de kısmen söylenebilir. Marghetitch’in özellikle İttihat ve Terakki Partisi’nin yönetimine yönelik olumsuz yaklaşımını, genel olarak Mustafa Kemal Paşa ve Türklere de benzer şekilde yansıttığı söylenebilir. Bu noktada bir adım daha ileri gidildiğinde, Marghetitch 30 Ocak 1919 tarihli raporunda, bir virüs olarak gördüğü Türk İmparatorluğu’nun son bulmasını, Paris Konferansı’nın ilan etmesini istemesi dikkat çekicidir. Dahası aynı bakış açısıyla yaklaşık bir yıl sonra da, 31 Aralık 1919 tarihli raporunda Doğu krizinin çözümünün Türk imparatorluğunun yok olmasıyla aynı anlamı taşıdığını ileri sürmesi hayrete şayandır. Yine bu raporda görüleceği üzere, seçimler sonunda Meclis-i Mebusan’ın büyük çoğunluğunun İttihatçılardan oluşması da Marghetitch’in yakındığı konulardan biriydi. Benzer bir yaklaşım, Mustafa Kemal Paşa’nın zaferler kazanmaya ve Türkiye’ye günden güne hâkim olmaya başlamasına kadar Michotte de Welle tarafından da sergilenmiştir. Diğer taraftan, ağırlıklı olarak incelenen Katolik La Libre Belgique, milliyetçi-sağ- La Derniere Heure, sosyalist Le Peuple, muhafazakâr olup herhangi bir dini görüşü temsil etmeyen La Nation Belge ve liberal Le Matin gazetesi ve yazarları için aynı görüşleri ileri sürmek pek de mümkün değildir. Çünkü basında örneğin Belçika Kraliyet Akademisi’nde profesör olan Henri Pirenne, Brüksel Üniversitesi profesörü Henri Gregoire, Academie française’de tarih profesörü olan v Jacques Bainville gibi üniversite tarihçileri gelişen olayları dikkatlice ve daha objektif bir bakışla değerlendirmişlerdir. Yine basın bağlamında Ortadoğu uzmanlarının (örneğin La Nation Belge’de X. mahlasını kullanan yazar), Osmanlı ülkesinde çalışan avukat veya Doğu’yu gezen (örneğin 1922’de birkaç ay Anadolu’da yaşadığını belirten ve La Nation Belge’deki 1922 yılında kaleme aldığı yazılarıyla Comte Pierre d’Ursel) ve tanıyan yazar ve tüccarların, dönemin olaylarını değerlendirirken mevcut duruma ve ileriye dönük daha isabetli görüş belirttikleri görülmektedir. Bununla birlikte, Katolik, milliyetçi sağ, muhafazakâr basın ve yazarlarının, Türkleri sevmediği hatta kin duyduğu hissedilen, Mustafa Kemal Paşa liderliğindeki Türk Milli Mücadelesi’ni hedef alan görüşlerine de rastlanmaktadır. Nitekim 1919 yılının ilk yarısında kaleme alınan bazı yazılarda, örneğin, muhafazakâr basın yazarlarından Percy'nin, Katolik basın yazarlarından Innominato'nun ve milliyetçi-sağ- gazete La Derniere Heure’nin Türklere karşı ağır bir dil kullanan bazı makaleleri, bu kapsamda örnek oluşturması açısından zikredilebilir