Gesellschaftskritik im romanwerk von Feridun Zaimoğlu


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2020

Tezin Dili: Almanca

Öğrenci: NURHANIM AYDIN

Danışman: ÜNAL KAYA

Özet:

Almanya ile Türkiye arasında 1961 yılında imzalanan İşgücü Anlaşması, Türk - Alman ilişkilerinde yeni bir sayfa açmıştır. Geçici olarak gelen ve kalması düşünülmeyen Türk misafir işçiler farklı sebeplerden Almanya'da kalmayı tercih etmiştir ve sanat, sinema, spor ve siyaset gibi birçok alanda sesini duyurmuş ve yerini almıştır. Almanya'ya göç etmiş Türk yazarlardan Feridun Zaimoğlu'nun 2006 yılında Almanya'da yayımladığı Leyla adlı romanı büyük yankı uyandırdı. Roman 1950'li yıllardan başlayarak Almanya'da işgücü göçünün başladığı yıllara kadar geçen sürede meydana gelen sosyokültürel olayları otobiyografik ve eleştirel bir yaklaşımla ele alır. Bu tez çalışmasında, hangi toplumsal kurumların nasıl eleştirildiği edebiyat çözümlemeleri ile gösterilmeye çalışılmıştır. Aynı zamanda Rusya ve Kore savaşları ile İslam dininin hangi yönleriyle nasıl gösterildiği irdelenmiştir. Yazarın Türk kökenli olması sebebi ile iki taraflı bakış açısı, eserin yabancı okurlar tarafından doğru ve inanılır bir kaynak olarak görülmesine sebep olmuştur. Ancak eser incelendiğinde yazarın Türk toplumunu daha çok negatif bir biçimde yansıtmış olduğu görülür. The Labour Agreement signed in 1961 between Germany and Turkey opened a new page in the Turkish - German relations. Turkish guest workers, who were coming to Germany temporarily and were not considered to stay, chose to stay in Germany for different reasons and made their voice heard in many fields such as art, cinema, sports and politics. The novel Leyla, published in Germany in 2006 by Feridun Zaimoğlu, one of the Turkish writers who immigrated to Germany, was quite influential. The novel takes an autobiographical and critical approach to the socio-cultural events that took place from the 1950s until the beginning of labour migration in Germany. Through a literary analysis, this thesis study tries to show which social institutions are criticized and how. At the same time, it examines how and in which aspects the Russian and Korean wars and the Islamic religion are depicted. The dual perspective of the writer which comes from his Turkish origin has caused the work to be seen as an accurate and credible source by foreign readers. However, when the work is examined, it is observed that the author reflects Turkish society more negatively. Das deutsch-türkische Anwerbeabkommen, welches 1961 unterzeichnet wurde, eröffnete eine neue Ära zwischen der Türkei und Deutschland. Damals wurde angenommen, dass die Gastarbeiter nur für einen bestimmten Zeitraum in Deutschland bleiben würden. Aus verschiedenen Gründen entschied sich ein großer Teil der Gastarbeiter in Deutschland zu bleiben und nahmen auch in vielen Bereichen des öffentlichen Lebens wie z.B. Kunst, Film, Sport und Politik ihren Platz ein. Feridun Zaimoğlu's 2006 veröffentlichtes Roman „Leyla" sorgte für viel Aufmerksamkeit. Der Roman erfasst den Zeitraum von den 1950er Jahren bis zu den Jahren der Arbeitermigration nach Deutschland und behandelt mit autobiographischer und kritischer Sicht soziokulturelle Ereignisse. In dieser Arbeit habe ich versucht, das Werk hinsichtlich der gesellschaftlichen Beziehungen literarisch zu interpretieren. Gleichzeitig bin ich darauf eingegangen, wie der Russland- und Koreakrieg sowie der Islam im Roman dargestellt wurde. Aufgrund dessen, dass der Autor türkischstämmig ist und daher eine Doppelperspektive besitzt, wird von einer Authentizität ausgegangen. Es ist jedoch festzustellen, dass die türkische Gesellschaft durch den Autor eher negativ dargestellt wird.