Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi (AYM) tedbir kararlarının karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi / Comparative evaluation of the interim measure decisions granted by the European Court of Human Rights (ECTHR) and those granted by the Constitutional Court (CC)


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2020

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Zehra Gayretli

Danışman: ABDURRAHMAN SAYGILI

Özet:

İnsan haklarını korumak için kurulan bir sistemde yargılamanın belirli bir zaman alması nedeniyle –özellikle- yaşam hakkının veya işkence ve kötü muamele yasağının ihlal edilme ihtimalinin bulunduğu "onarılamaz hasar riskinin mevcut olduğu" durumlarda kesin kararın etkililiğini korumak için bazı güvencelere ihtiyaç vardır. Geçici tedbir kararları bu güvenceyi temin eden ve mağduru telafisi imkânsız zarardan koruyan kararlardır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında etkili bir denetim sistemine sahip olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, özellikle sınır dışı davaları ve mültecilerin hakları ile ilgili başvurularda sıklıkla geçici tedbir kararlarına başvurmaktadır. 2010 yılında yapılan anayasa değişikliği ile Anayasa Mahkemesi bireysel başvuruları incelemekle yetkilendirilmiştir. Anayasa Mahkemesi de yaşam hakkının veya işkence ve kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiası ile yapılan başvurularda tedbir kararları almaktadır. Bu çalışmada, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolunda tedbir uygulamasının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi uygulaması ile karşılaştırılması yöntemiyle her iki yargı organının tedbir kararlarının uygulama standartları ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Buna göre, Anayasa Mahkemesinin sadece yaşam hakkı ve işkence yasağı kapsamında yapılan başvurularda tedbir kararları aldığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi uygulamasında ise herhangi bir hak sınırlaması yapılmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca her iki mahkemenin tedbir kararı alma usullerinin benzer olduğu görülmüştür. Anayasa Mahkemesinin tedbir talepli başvuruları daha etkili ve hızlı bir şekilde karşılayabilmesi için sınır dışı işlemlerine karşı idari yargı makamları nezdinde açılan davaların herhangi bir istisna getirilmeksizin sınır dışı işlemlerinin icrasını otomatik olarak durdurucu etkiye sahip olmasını sağlayacak yasal düzenleme yapılmasının gerekli olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Aksi takdirde Anayasa Mahkemesinin artan iş yükünü karşılayamaması riski bulunmaktadır.