Koroner kollateral arter gelişimi ile inflamatuar belirteçler arasındaki ilişk


Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2009

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Didem OĞUZ

Danışman: YUSUF ATMACA

Özet:

Amaç: Anjiyogenez ve arteriogenez koroner kollateral oluşumunda rol oynayan iki mekanizmadır. Yapılan pekçok çalışmada, TNF-alfa ve hsCRP'nin nitrik oksit sentetaz, sitokinler ve büyüme faktörleri aracılığıyla anjiyogenezi regüle ettiği gösterilmiştir. Fakat MPO, beyaz küre ve kollateral gelişimi hakkında elimizde veri yoktur. Biz de çalışmamızda, ciddi koroner arter lezyonu olan bireylerde, inflamatuar belirteçlerinden olan TNF-alfa, MPO, hs CRP düzeyi ile beyaz küre sayısının koroner kollateral gelişimi üzerine etkisini belirlemeyi amaçladık. Materyal-Metod: Çalışmaya, koroner anjiyografide bir aydan uzun süreli olduğu düşünülen fonksiyonel ya da total koroner tıkanıklığı saptanan 295 koroner arter hastası alındı. Hastalar, tıkalı damara gelişen kollaterallerin anjiyografik derecesine göre iyi kollateral (grup 1) (169 hasta) ve kötü kollateral (grup 2)(126 hasta) olmak üzere ikiye ayrıldı. Çalışmaya dahil edilen hastalardan koroner anjiyografi sonrası, arteryel kateterden 5 ml kan örneği alındı. Bu kanlar 1 saat içerisinde 5000 devir/dk da 15 dakika santrifüj edildi. Ayrılan serumlar -20°C'deki derin dondurucu içerisinde saklandı. Hasta alımı bittikten sonra saklanmakta olan serumlarla TNF-alfa ve MPO düzeyleri çalışıldı. HsCRP düzeyi ve beyaz küre sayısı rutin biyokimyasal testler içerisinde çalışılmıştı. Bulgular: İyi ve kötü kollateral grupları arasında TNF-alfa, hsCRP ve beyaz küre sayısı açısından anlamlı fark saptanmadı (p>0,05). Kararlı angina pektoris öyküsü, iyi kollateral grubunda daha fazla bulunurken (%61,5 ile %48,4, p=0,025), diğer klinik özellikler açısından gruplar arasında anlamlı fark saptanmadı (p>0,05). Anjiyografik olarak kollateral alan arterler karşılaştırıldığında RCA (sağ koroner arter) lezyonu iyi kollaterali olanlarda daha fazla bulunurken (%71 ile %47,6, p<0,0001); CX (sol sirkumfleks arter) lezyonu kötü kollateral grubunda daha fazla gözlendi (%23,8 ile %8,9, p<0,0001). Ayrıca MPO aktivitesi iyi kollaterali olan hastalarda yüksek saptandı ve bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (3,7U/ml ile 3,0U/ml, p=0,001). Çok değişkenli lojistik regresyon analizi yapıldığında ise yüksek MPO seviyesinin ve kararlı angina pektoris öyküsünün iyi kollateral gelişiminde bağımsız öngördürücü olduğu sonucuna varılmıştır (OR 2,7; CI %95 1,7-4,3; p<0,0001), (OR 1,7; CI %95 1,05-2,8; p=0,03). Sonuç: Çalışmamızda ciddi koroner arter lezyonu olan hastalarda TNF-alfa, hsCRP seviyesinin ve beyaz küre sayısının kollateral gelişimine etkisinin olmadığı saptandı. Beyaz küre ve alttiplerinin sayısı açısından gruplar arasında belirgin bir fark yokken, MPO seviyesinin yüksek çıkmasını özellikle nötrofil ve monositlerdeki MPO aktivitesinin artmış olabileceği şeklinde yorumladık. Kollateral gelişiminde inflamatuar hücrelerden çok bu hücrelerden salınan proinflamatuar enzim ve sitokinlerin önemli rol oynayabileceği düşüncesindeyiz.AbstractBackground: Angiogenesis and arteriogenesis play a role in coronary collateral vessel formation. In most of the studies, TNF-alpha and hsCRP have been shown to regulate angiogenesis via nitric oxide synthase, cytokines and growth factors. But there are no published studies about MPO, leukocyte count and coronary collateral development. In this study we aimed to show the effect of MPO, hsCRP, TNF-alpha values and leukocyte count on the development of coronary collateral arteries in patients with severely diseased coronary arteries. Materials and methods: In the study, 295 patients who had functional obstruction or total coronary occlusion at least 1 month on their angiograms are included. We divided the study population into two groups according to their collateral grade as good collateral (group 1) (169 patients) and poor collateral (group 2) (126 patients). 5 ml of blood samples were collected from the arterial sheaths immediately following coronary angiography from each patient. Collected blood samples were centrifuged within one hour at a rate of 5000 cycle/min for 15 minutes. Then serums were stored at ?20 °C. After all samples had collected we studied MPO and TNF values in the labaratory. We studied the hsCRP level and leukocyte count in routine laboratory examination. Results: There were no statistical differences between the groups with respect to TNF-alpha, hsCRP values and leukocyte count between the groups (p>0.05). Although there were no statistical differences in clinical properties (p>0.05) only history of stable angina pectoris was statistically more prevalant in good collateral group (%61.5 and %48.4, p=0.025). According to the coronary angiography we found that RCA (right coronary artery) lesions were common in good collateral group (%71 and %47.6, p<0.0001) and CX (left circumflex artery) lesions were common in poor collateral group (%23.8 and %8.9, p<0.0001). Furthermore MPO activation was higher in good collateral group and the difference was statistically significant (3.7U/ml and 3.0U/ml, p=0.001). In multivariate logistic regression analysis, stable angina pectoris [odds ratio 1.7, 95% confidence interval (1.05-2.8), p=0.03] and high MPO levels [odds ratio 2.7, 95% confidence interval (1.7-4.3), p<0.0001] were found to be independent predictors of good collateral development. Conclusions: It was found that the levels of TNF-alpha, hsCRP and white blood cell count had no impact on the collateral development in patients having severe coronary artery lesion. The higher MPO levels in spite of nonsignificant differences between the groups with respect to WBC count and subtypes, we interpreted this result as an increased activation of MPO particularly in neutrophils and monocytes. We think that proinflammatory enzymes and cytokines released from these cells rather than inflammatory cells themselves may play an important role on the collateral development.