Pragmati̇st ve post-Marksi̇st demokrati̇k si̇yaset anlayışları: Rorty ve Laclau-Mouffe örneği̇


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2014

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: DENİZ KUNDAKÇI

Danışman: ERDAL CENGİZ

Özet:

Bu tez çalışmasının başlıca hedefi, Rorty ile Laclau ve Mouffe özelinde pragmatizm ve post-Marksizm gibi iki farklı yaklaşımın çağdaş felsefi sorun ve politik tartışmalar etrafında mukayese edilmesi ve mevcut ilişkilerinin ortaya konulmasıdır. Bu bağlamda tezin birinci bölümünde öncelikle Charles Peirce, William James ve John Dewey gibi pragmatist kuramın kurucularının fikirleri hakkında genel bir manzara çizilmektedir. Bu doğrultuda pragmatizmin felsefesi ve onun demokrasi söyleminin gelişimi ve bu gelişimin Richard Rorty ile olan bağlantısı araştırılmaktadır. Aynı bölümde Rorty'nin günümüz demokratikleşme sorunlarına çözüm olarak geliştirdiği ve bir tür ütopya olarak da ifade edilebilecek olan "Postmodern Burjuva Liberalizmi" ele alınmaktadır. Tezin ikinci bölümünde ise "post-Marksizm" başlığı altında Ernesto Laclau ve Chantal Mouffe'nun felsefe, siyaset ve demokrasi kuramının ele alınması amaçlanmaktadır. Tartışma boyunca Laclau ve Mouffe'nun, klasik Marksizm ve onun entelektüel tarihini reddetmek yerine, hızla gelişen kültürel bir atmosfer içinde onların Marksizm hakkında nasıl ve ne türden bir anlam arayışı içerisinde oldukları sorgulanmaktadır. Burada Laclau ve Mouffe'nun Marksist teoriyi çağdaş epistemolojik sorunlar ışığında okurken teorinin temelci ve indirgemeci yönlerini eleştirel bir süreçten geçirdikleri görülmektedir. Laclau ve Mouffe'nun "radikal demokrasi" olarak da bilinen post-Marksist siyaset ve demokrasi kuramlarının mahiyeti ve sorgulanması ikinci bölümün başlıca tartışmaları arasındadır. Tez çalışmasının üçüncü ve son bölümü ise, Laclau ve Mouffe ikilisinin post-Marksist anlayışları ile Rorty'nin yeni pragmatizminin gerek felsefi ve kuramsal, gerekse politik temelde mukayesesine ayrılmıştır. Bu bağlamda öncelikle gerçeklik ve anlam, söylem ve betimleme ilişkisi açısından her iki anlayışın benzer bir yaklaşım sergiledikleri gözlemlenmektedir. Öte yandan Laclau ve Mouffe ile Rorty'nin "demokratik siyaset anlayışları" konusunda çok belirgin bir kırılma yaşadıkları ifade edilebilir. Laclau ve Mouffe demokratik zenginliğin ihtilaf, çatışan çıkarlar ve değerler tarafından yansıtılabileceğini düşünürken; Rorty ise içinde hiçbir dışlamanın barındırılmadığı bir "konsensüs" fikrine inanmaktadır. Tez sonuç itibariyle, ilk olarak Rortyci pragmatizm ile Laclau ve Mouffe'nun post-Marksist anlayışlarının başta yapıbozum olmak üzere çağdaş felsefi tartışmalar açısından benzer noktalardan hareket ettiklerini göstermektedir. İkinci olarak, güncel siyaset mekanizmalarının sorgulanması ve "demokrasi" fikri açısından her iki yaklaşımın ayrıştıkları noktalar ortaya konulmakta ve çalışma Laclau ve Mouffe'nun antagonistik demokrasi anlayışlarının çağdaş ve çoğulcu bir siyaset perspektifi için daha geniş ve gerçekçi olanaklar sunabileceği düşüncesiyle bitirilmektedir.AbstractThe primary purpose of the present study is to compare two distinct approaches as presented by pragmatism and post-Marxism with a special focus on Rorty, Laclau and Mouffe, in the light of contemporary philosophical problems and political debates, and to reveal their implicitly present inter-relations. In this respect, it is presented a general picture of the thoughts of the founders of the theory of pragmatism such as Charles Peirce, William James and John Dewey. For the purposes of the present study, the philosophy of pragmatism, the inherent development of its democratic discourse and how this development relates to Rorty are analysed. The same chapter also re-elaborates the "Postmodern Bourgeois Liberalism" which was developed by Rorty as a resolution to the present day problems of democratization and which can be explained as a certain kind of utopia. The second chapter of the study has as its central aim to deal with the theories of Ernesto Laclau and Chantal Mouffe on philosophy, politics and democracy. The focus thoughout is how and in what manner Laclau and and Mouffe, instead of repudiating classical Marxism and its intellectual history, have concerned themselves with the issue of the essential significance of Marxism within the cultural atmosphere developing so rapidly. It is seen that in their re-interpretation of the Marxist theory in the light of contemporary epistemological problems, Laclau and Mouffe explain the theory away its reductionist and foundationalist aspects. The second chapter has as one of its central aims to present a critical analysis of the quintessence of the post-Marxist theories of Laclau and Mouffe on politics and democracy which are widely recognized as "radical democracy". The third and final part of the study aims to compare the post-Marxist perspective, as presented by Laclau and Mouffe, with the new pragmatism of Rorty on the philosophical and political basis. In this respect, it is observed that both approaches are on the same footing with respect to the relations of reality and meaning on the one hand and discourse and description on the other. Be that as it may, Laclau and Mouffe decisively part company with Rorty as regards with their understanding of "democratic politics". While Laclau and Mouffe contend that democratic richness may be reflected in antagonism, contradicting interests and values, Rorty puts a premium on the notion of "consensus" in which no exclusion may happen to occur. In the final analysis, the study will point out that Rortian pragmatism and post-Marxist theories of Laclau and Mouffe have similar points of reference in view of the contemporary philosophical debates, not least the deconstructionism. It also discloses the aspects in which the two approaches diverge from each other on the basis of the examination of contemporary political mechanisms. The study ends with the contention that the antagonist construal of democracy offered by Laclau and Mouffe may present us more comprehensive and realistic opportunities for the contemporary pluralist perspective.