Gözetime ilişkin ulusal ve uluslararası düzenlemelerin etik ilkeler üzerinden değerlendirilmesi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2021

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: İLAYDA YEŞİLTEPE

Danışman: GÜLRİZ UYGUR

Özet:

Gözetim olgusu insanlık tarihinin başlangıcından bu yana süregelmiş ve tarihsel süreç içerisinde toplumsal yapıdaki değişimlere paralel olarak biçimlenmiştir. Yeni bir olgu olmayan gözetimin, günümüzde hala bu denli yoğun bir şekilde araştırılıyor, tartışılıyor ve çalışmalara konu ediliyor olması, gözetimin basit bir iktidar pratiğinden fazlası olmasından kaynaklanmaktadır. Günümüzde ise, teknolojik gelişmeler ve küreselleşen dünya ile gözetimin doğası da değişmiş, gündelik yaşamın rutin bir parçası haline gelmiştir. Bu durum uluslararası ve ulusal düzenlemelerin oluşturulmasını mecbur kılmıştır. Buna rağmen, var olan düzenlemelerin insanın onurunu ve özel yaşam hakkını korumakta yetersiz kalabildiğini görüyoruz. Çalışmamızda, kanunlara, düzenlemelere ve uygulamalara yol göstermek amacıyla Gary T. Marx'ın insan onurunun korunmasının öncelikli olduğu 'Yeni Gözetim İçin Etik' adlı makalesinde ortaya koymuş olduğu gözetim etiği ilkeleri ve bu ilkeler kapsamında mevcut ulusal ve uluslararası düzenlemeler değerlendirilmiştir. The phenomenon of surveillance has been ongoing since the beginning of human history and has been shaped in parallel with changes in the social structure in the historical process. The fact that surveillance, which is not a new phenomenon, is still being investigated, discussed and studied so intensively today, is due to the fact that surveillance is more than a simple practice of power. For ages, surveillance has been a tool used by the authorities to control, shape, reform and keep it under control. Today, with technological advances and a globalized world, the nature of surveillance has also changed and become a routine part of everyday life. This forced the creation of international and national regulations. Despite this, we see that existing regulations may be insufficient to protect human dignity and the right to private life. In order to guide laws, regulations and practices in our study, Gary T. Marx's principles of surveillance ethics, which he set out in his article 'Ethics for new surveillance', in which the protection of human dignity is a priority, and existing national and international regulations within these principles were evaluated.