BİR DOĞAL AFET OLARAK DEPREME HAZIRLIKLI OLMA BİLİNCİ VE KATILIM: ABD, JAPONYA VE TÜRKİYE


Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2004

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Hüseyin KOÇAK

Danışman: AYŞEGÜL MENGİ

Özet:

Bu çalışmada bir doğal afet olan depreme karşı hazırlıklı olma bilincinin deprem zararlarının azaltılmasındaki rolü Afyon ili örneğinde incelenmiştir. Genel olarak “Depreme hazırlıklı olma” terimi, teknik, tüzel, ekonomik, sosyal, kültürel, çevresel ve bir dizi diğer alanlarda yapılması gerekenleri kapsamaktadır. Ancak, bu çalışmada, daha çok yönetsel ve toplumsal değerler açısından yapılması gerekenler üzerinde durulmuştur. Çalışmada, depremlerin neden olduğu büyük zarar ve kayıpların çok çeşitli etkenlerden kaynaklanabileceği ortaya konmaktadır. Bu etkenler arasında, deprem açısından riskli bölgelerde kaçak olarak dayanıksız bina ve bozuk altyapı yapılması ile, bu bölgelerde yaşayan insanların düşük eğitim ve gelir düzeylerine bağlı olarak deprem öncesi hazırlıklı olma bilincinden yoksun olmaları ön sıralarda yer almaktadır. Bu saptama, çalışma kapsamında 3 Şubat 2002 tarihinde Afyon ili Sultandağı-Çay yöresinde yaşanan deprem öncesinde ve sonrasında yapılan Afyon ili depreme hazırlıklı olma bilincini ölçmeye yönelik alan araştırmamızın ve gözlemlerimizin sonuçlarına dayandırılmıştır. Söz konusu araştırma, Afyon kent merkezi ve depremi yaşayan yöredeki insanlar arasından rastlantısal yöntemle seçilmiş 730 deneğe uygulanan anket ile, yerel düzeyde yöneticilerle yapılan derinlemesine görüşmeleri içermektedir. Depremlerin yaratacağı yıkımların önlenmesinde ya da olası zararlarının en az düzeye indirilmesinde ABD ve Japonya’daki durumun ülkemiz için örnek oluşturabileceği düşünülerek, tezde bu ülkelerde bu konuda yapılan çalışmalar ve yasal ve kurumsal yapılar irdelenmiştir. Bu bağlamda deprem zararlarının azaltılmasında depreme hazırlıklı olma bilincinin önem taşıdığı ve böyle bir bilincin oluşturulabilmesi için etkin bir yönetsel yapının kurulmasının gerekliliğinin yanı sıra toplumun eğitim ve gelir düzeylerinin yükseltilmesinin zorunlu olduğu vurgulanmıştır.