Didier Daeninckx'in kara romanlarında bellek kavramı


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: AHMET ÖZKAN

Danışman: MEHMET EMİN ÖZCAN

Özet:

Bu çalışmanın temel amacı bellek kuramlarından yola çıkarak Didier Daeninckx'in Meurtres pour mémoire, Cannibale, Camarades de classe, Le Bourreau et son double ve La Mort n'oublie personne başlıklı kara romanlarında, Fransa'nın İkinci Dünya Savaşı ve sonrasında geçirdiği çalkantılı dönemler bağlamında bellek kavramının temsil şekillerini ele almaktır. Çağdaş Fransız edebiyatının en üretken yazarları arasında yer alan Daeninckx, söz konusu romanlarda Fransa'nın geçirdiği sorunlu tarihsel dönemlerin resmi anlatılarda farklı, kolektif ve bireysel hafızalarda farklı şekilde yer aldığını ortaya koymuştur. Bu durumun neden olduğu sorunları ve sorunlu geçmişin bireylerin şimdi'si üzerindeki etkilerinin göstermeyi hedeflemektedir. Sıradan bireylerin hikâyelerinden büyük Tarih'in anlatılarına ulaşarak, bireysel ve kolektif belleklerde yer edinmeyen ya da hatalı olarak yerleşmiş tarihsel olayları açımlayan Daeninckx'in, romanlarında "hafıza ödevi" prensibiyle ve bir aydın bilinciyle hareket ettiği gözlenmiştir. Bu şekilde yazar, Tarihin unutuşa mahkûm ettiği kişilere ve olaylara yeni bir ses ve nefes olmuştur. Halbwachs, Connerton, Burke, Todorov, Assmann, Rothberg, Gorrara ve Hirsch gibi düşünür, tarihçi ve sosyologların hafızanın temsili konusundaki fikirleri ışığında Daeninckx'in edebi kaygıları gün ışığına çıkarılmıştır. Polisiye edebiyatın içsel dönüşüm ve gelişim sürecinin ele alındığı ilk bölümde, Daeninckx'in eserlerini besleyen kaynaklar ele alınmıştır. Bireysel bir eylem olan suç olgusunun kurumsallaşmasının Daeninckx'in eserlerine nasıl yansıdığı tartışılmıştır. Çalışmanın ikinci bölümünde bellek kavramının tarihsel süreçte nasıl alımlandığı ele alınmıştır. XX. yüzyılın küresel dinamiklerinin bellek çalışmaları üzerindeki etkisi tarihsel süreçler ve 80'li yıllardaki bellek patlaması sonrası ortaya çıkan yeni kavramlar etrafında incelenmiştir. Romanların bellek kavramı ışığında incelendiği üçüncü bölümde, Daeninckx'in anlatı evrenini şekillendiren unsurlara yer verilmiştir. İlk olarak Meurtres pour mémoire'da sıradan bir bireyin gizemli bir infazın hedefi olmasının İkinci Dünya Savaşı ve Cezayir Savaşı hafızaları arasındaki tarihsel bağların ortaya çıkarılmasındaki rolü ortaya konmuştur. Fransa'nın sömürgecilik dönemi hafızasının sorguya açıldığı Cannibale başlıklı romanda, Yeni Kaledonya halkı Kanakların bağımsızlık mücadeleleri ışığında Fransa'nın sömürgelerine bakış açısı ve ırkçı uygulamaları incelenmiştir. Bir grup gencin köklü değişimin odağındaki bir topluma dair umutları, hayal kırıklıkları ve çatışmalarının anlatıldığı Camarades de class'dan yola çıkarak, 1968'in dönemin tanıklarının hafızasındaki temsilleri ele alınmıştır. Cezayir Savaşı'nın en önemli sorunlarından işkencenin 80'li yılların iktidar-sermaye ilişkisi içinde ele alındığı Le Bourreau et son double, bastırılan bir geçmişin nasıl ölümcül bir hal aldığını göstermiştir. La Mort n'oublie personne'da Direniş'in faaliyetlerinin iç yüzü ortaya konmuş, savaşın travmaları ve adalet sorunu incelenmiştir. Sonuç olarak, Daeninckx'in bir ülkenin ve toplumun karanlık geçmişini ve hafızasını kara romanlarıyla sorguya açtığı, ortaya koyduğu gerçekler ve yarattığı tartışmalarla geçmişin yeniden oluşturulmasını sağladığı görülmüştür. Tarih ve hafızanın birbirini bütünleyen ve birbirinden ayrılması mümkün olmayan kavramları olduğu ortaya koyulmuştur. The aim of this doctoral thesis is to examine the representations of the notion of memory in the roman noir of Didier Daeninckx entitled Meurtres pour mémoire, Cannibale, Camarades de classe, Le Bourreau et son double ve La Mort n'oublie personne within the context of the troubled periods of France beginning from the Second World War to actual France. Daeninckx, one of the most productive writers of contemporary French literature, has pointed out that France's troubled twentieth-century periods have written differently in the narratives of official history, that is, say in the collective memory and in individual memories. It is for this reason that the writer aims to show the effects of this problematic past on the present of individuals. Starting from the stories of mediocre or ordinary people, Daeninckx arrives at the gates of the great History and clarifies the historical events that are manipulated or badly located in individual and collective memories. To do this, he aims at a "duty of memory" and develops an intellectual posture in his works. In this way, Daeninckx becomes a hope, a voice for individuals and events condemned to oblivion by history. In this study, literary preoccupations with the representations of Daeninckx's memory are unearthed in the light of ideas proposed by philosophers, sociologists, historians and scholars such as Halbwachs, Connerton, Burke, Todorov, Assmann, Rothberg, Gorrara and Hirsch. In the first chapter, dealing with the transformation and internal development of police literature, we analyzed the essential sources of inspiration for the literary universe of Daeninckx. The institutionalization of the concept of crime has been controversial and is already conceived as an individual act and reflected in the works of Daeninckx. In the second chapter of our work, we examined the perception of the notion of memory during history. The effects of twentieth century global dynamics on memory studies are analyzed in the historical context and in the turn of the new notions that emerged after the memory boom in the 1980s. In the third chapter, where we have analyzed the novels in question under the light of the notion of memory, we speak of the elements that form the literary universe of Daeninckx. First, through Meurtres pour mémoire, the role of an ordinary individual who became the target of an execution in the elucidation of the links and relations between memories of World War II and Algerian War of Independence. In Cannibale in which the memory of the period of French colonization is questioned, France's gaze on its colonies and its racist practices is treated in the light of the struggle for independence of Kanak, the local people of New Caledonia. As for Camarades de classe, based on the hopes, disappointments and conflicts of a group of classmates who live in a society at the threshold of radical transformation, Daeninckx shows the representations of the memory of May 1968 in the consciousness of the witnesses from this upset period. In Le Bourreau et son double where the writer denounces power-capital relations of the 1980s by putting them against the backdrop of the Algerian War and the question of torture, Daeninckx shows how oppressed memory becomes mortal. La Mort n'oublie personne, it indicates the internal structure of the Resistance and the motivations of the "resistant". Trauma is examined in the memories of former resistance fighters and the notion of "justice" in the post-war period. To conclude, we observe that Daeninckx has questioned the memory and obscure past of a country and society through his black novels and that he contributes to the reconstruction of the past with the truths he has unearthed and with the discussions to which he gave birth. In short, we have seen that history and memory are inseparable notions that complement each other.