TÜRKİYE’DE KORUNAN ALANLAR İÇİN YENİ BİR YAKLAŞIM ORTAKLAŞA YÖNETİM


Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2006

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Filiz DEMİRAYAK

Danışman: NESRİN ALGAN

Özet:

Türkiye'de koruma alanları ve sahip olduğu biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımı için gerek hükümetler, gerekse diğer paydaşlarla atılan adımlar dikkate değer gelişmeleri getirmektedir. Bununla beraber, alan korumanın sadece mevzuat ve pilot projelerle sınırlı kalamayacağı açıktır. Genelde korumanın, özelde ise alan korumanın ulusal politikalar ve sektörel yaklaşımlarla bütünleştirilmesi gereklidir. Biyolojik çeşitliliğin korunmasının ve bunun için gerekli adımlardan biri olan 'koruma alanları' oluşturulmasının ve bu alanların iyi yönetiminin, ülkenin yaşamsal kaynaklarının korunması ile eş anlamlı olduğunun anlaşılması elzemdir. Türkiye, özellikle korunan alanların yönetimi ve planlaması yaklaşımlarında gözardı edilemeyecek bir değişim yaşamaktadır. Alışılagelen yaklaşımda, mevzuata dayanan koruma alanı belirlemenin (paper parks) yeterli olmayacağı, bu alanların sahip olduğu biyolojik çeşitlilik ve habitat özellikleri itibariyle, farklı araçlar kullanılarak rehabilite edilmesi ve yönetilmesi edinilen deneyimlerle sabittir. Diğer yandan bugün, koruma alanlarının çoğunun bu alanda veya yakın çevresinde yaşayan insanlarla ve/veya kullanıcılarıyla bir bütün olduğu, dolayısıyla planlama, uygulama ve yönetim aşamasında söz konusu tarafların katılımı olmaksızın, korumada başarıya ulaşmanın hemen hemen imkansız olduğu görülmektedir. Bu doğrultuda, ilgili kurum ve kuruluşlarca korunan alanlarda yeni bir yönetim yaklaşımının getirilmesi, katılımcı süreçlerin içtenlikle ve toplumun iç dinamikleri yansıtılarak işletilmesi ve bu özelliklere sahip 'Yönetim Planlaması' anlayışının yasalarda yerini bulması gereklidir. Bugün gelinen noktada, Türkiye'de, Koruma Alanlarının Yönetsel Planlama çalışmalarında özetle şu hususlar öne çıkmaktadır:  Doğa korumada ortaklık, işbirliği, koordinasyon elzemdir. Özellikle hükümet, STK işbirliği ile yürütülen çalışmalarda verimlilik artmaktadır.  Farklı sektörlerde doğa korumanın ve çevrenin dikkate alınması gerekmektedir. Bu aynı zamanda sektörlerdeki kaynak israfını önleyecektir.  Halkın katılımının yetersiz olduğu veya sağlanmadığı alanlardaki koruma çalışmalarında, verimli ve olumlu sonuç almak imkansızdır. Bu alanlardaki sorunlar için yerel çözümler üretilmesi gereklidir. İlgili kurumlarda koruma için gerekli kapasitelerin bir an önce geliştirilmesi lazımdır.  Koruma alanlarında yerinden yönetim yaklaşımı gereklidir.  Deneyimli insan kaynaklarında süreklilik esas olmalıdır.  Kamuoyunun ve yerel halkların bilinç düzeyinin yükselmesi gereklidir.  Yerel topluluklar için koruma alanlarında gelir kaynaklarının yaratılması elzemdir.  Türkiye'de koruma alanları için bir stratejinin oluşturulması gereklidir.