Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2021
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: FATMA COŞKUN
Danışman: GÜNEŞ OKUYUCU ERGÜN
Özet:5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 257. maddesinde öngörülen "görevi kötüye kullanma" suçunu konu edinen bu çalışma, üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde, görevi kötüye kullanma suçunun "yolsuzluk" fenomeniyle olan ilişkisine dikkat çekilmek istenmiştir. Burada, inceleme konusu suç, yolsuzluğun bir türü olarak ele alınmış ve çeşitli örneklerle meydana gelme şekli açıklanmaya çalışılmıştır. Görevi kötüye kullanma suçu Türk Ceza Kanunu'nun "Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar" başlıklı bölümünde yer alan ve yalnızca kamu görevlilerince işlenmesi mümkün olan bir özgü suç olduğundan, konuyla bağlantılı olan genel kavramlara, kamu idaresi ve kamu görevlisi kavramlarına da ilk bölümde yer verilmiştir. Çalışmanın ikinci bölümü, suç tipinin yapısını yakından tanımayı amaçlayan bölümdür. Bu bölümde, TCK m. 257'nin "görevi kötüye kullanma" başlığı altında iki ayrı suç tipini ihtiva ettiği hususu açıklanmak istenmiştir. Bu nedenle, maddenin her iki fıkrası farklı başlıklarla ele alınmıştır: Görevin gereklerine aykırı hareket etme suçu ve görevin gereğini ihmal veya geciktirme suçu. Söz konusu suçlar genel ve tamamlayıcı nitelikte suçlardır. Bu bölümde salt teorik bir tartışma olmayan, aynı zamanda cezai sorumluluğun kapsamına etki eden bir tartışma geniş yer tutmuştur. Bu tartışma, madde metninde yer alan "kamunun zararına, kişilerin mağduriyetine neden olma veya kişilere haksız menfaat sağlama" biçimindeki ifadelerin suçun unsurlarından neticeyi mi, yoksa objektif cezalandırılabilme şartını mı oluşturduğu tartışmasıdır. Tüm teorik tartışma, örnek ve yargı kararları ışığında; söz konusu ögelerin suçun unsurunu teşkil ettiği değerlendirmesi yapılmıştır. Çalışmanın üçüncü ve son bölümünde, TCK m. 257'de öngörülen suçların ortaya çıkış biçimleri, yaptırımları, muhakemesi ve zamanaşımı süreleri ele alınmıştır.İnceleme konusu suçlar, özgü suç niteliğinde olduklarından, bu suçlara iştirak özellik arz eder. Öte yandan, genel ve tamamlayıcı nitelikte suçlar olduklarından, suçların içtimaı konusunda ayrıca değerlendirmelerin yapılması gerekir. Bu bakımdan, özellikle özel normun önceliği ilkesi üzerinde durulmuştur. This thesis on the subject of "official misconduct" as enacted in Turkish Criminal Code article 257 consists of three sections. First section inspects the relation between the criminal offence of "official misconduct" and the phenomenon of "corruption". In this section official misconduct is inspected as a form of corruption and its occurrence is explained with examples. As the offence of official misconduct can only be committed by public officials and the article takes place amongst "Offences Against the Reliability and Functioning of the Public Administration" key terms as "Public Administration" and "Public Official" are also mentioned in this section Second section aims to comprehend the structure of the subject offence. In this section it is explained that the Article 257 of Turkish Criminal Code contains two seperate criminal offences. In this regard the two sub-articles the article are inspected separately. Those are "offence of acting contrary to the duty" and "offence of failing to discharge duty by omission or delay". In this section a debate regarding the extent of criminal responsibility which is not purely theoretical takes substantial place. The debate is on the subject whether the phrase "securing unjust financial benefit or causing any loss to the public or an individual" is the consequence of the crime or objective criteria of punishment. After all the theoretical debate, examples and inspection of precedent it is concluded that it is the consequence of the offence. In the third and last section the occurunce, sanction, and statute of limitation of these offences are inspected. Due to the specific properties of these offences accompliceship, joinder of offences are also inspected in specific manner. In this regard the principle of "lex specialis" is also mentioned.