BAZI GEÇİŞ METALLERİNİN METİL LİNOLEAT’IN YÜZEY OKSİDASYONU ÜZERİNE ETKİSİ


Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2008

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Yasemin KÖPRÜCÜOĞLU

Danışman: AZİZ TEKİN

Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu

Özet:

Çalışmada farklı geçiş metallerinin metil linoleatın yüzey oksidasyonu üzerine etkileri araştırılmıştır. Bu amaçla, %5 oranında iç standart (metil palmitat) içeren metil linoleat; 200 ile 400 ppm demir, 2 ile 4 ppm bakır, 200 ile 400 ppm titanyum ve 20 ile 40 ppm vanadyum yüklenmiş silika jel-H’lara tek tabaka olarak yüklenmiş ve 25, 40 ve 60 oC’da oksidasyona bırakılmıştır. Her mineral madde ve bunların farklı miktarlardaki uygulamaları için; düşük sıcaklıklarda daha yüksek peroksit sayısı ölçülürken, sıcaklık arttıkça en yüksek peroksit sayısına daha kısa zamanda ulaşıldığı görülmüştür. Bunun nedeni; düşük sıcaklıklarda metil linoleatın daha yavaş bir şekilde parçalanması, hidroperoksitlerin düşük sıcaklıklara daha dayanıklı olması ve en yüksek peroksit sayısına ulaştıktan sonra hidroperoksitlerin parçalanma hızının daha yavaş bir şekilde gerçekleşmesi olarak düşünülmektedir. Tüm sıcaklık ve mineral uygulamalarında; okside olmadan ortamda kalan metil linoleatın doğal logaritmik değerlerine karşılık çizilen grafiklerden, oksidasyonun; diğer çalışmalarda belirtildiği gibi birinci dereceden kinetik kurallarına uyduğu görülmüştür. Elde edilen grafiklerden hesaplanan hız sabitlerine göre; sıcaklık ve silika jel-H’a ilave edilen mineral madde miktarı arttıkça genel olarak hız sabitlerinin de arttığı görülmüştür. Kloroform ekstraktından elde edilen metil linoleatın oksidasyon ürünleri gaz kromatografisinde incelenmiştir. Tanımlanan ürünler, gaz kromatografisindeki geliş sürelerine göre sırasıyla; epoksi (E-YAME), hidroksi (H-YAME), hidroksi-epoksi (HE-YAME) ve dihidroksi (DH-YAME) yağ asidi metil esterleridir. Farklı mineral madde ve sıcaklık uygulamalarına göre; peroksit sayısının yüksek olduğu noktalara yakın sürelerde toplam tanımlanan ürünlerin yüzdelerinde de yükselme gözlenmiştir. Ayrıca 25 oC’da yüksek peroksit sayısının görüldüğü noktalarda toplam tanımlanan ürünleri H-YAME ve HE-YAME’leri oluştururken, 60 oC’da ise bu ürünler E-YAME ve HE-YAME olarak belirlenmiştir. Genel olarak; sıcaklığın düşmesiyle, oluşan H-YAME’lerin yüzdelerinde artış saptanmış olup, her üç sıcaklıkta da en yüksek H-YAME yüzdelerine peroksit sayısının en yüksek olduğu noktalarda ulaşıldığı ve bu noktadan sonra da belirgin bir şekilde azaldığı görülmüştür.