Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2008
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: ESRA PAÇACI
Danışman: BÜNYAMİN ERUL
Özet:Bebekler için anne sütü eşsiz bir besin kaynağıdır. İslam’a göre bir kadının sütünü emen çocukla bu kadın ve akrabaları arasında süt akrabalığı meydana gelir ve evlenmeleri ebediyen haram olur. Bu konuda, süt emmenin nesep gibi mahremiyet meydana getireceğine dair rivayetler mevcuttur. Ancak sütün gelmesine sebep olan kadının kocasının haram olup olmayacağı hususunda ihtilaf edilmiştir. Haram olacağına dair sahih rivayetler mevcuttur ve alimlerin çoğu da lebenü’l-fahlın haram kılacağı kanaatindedir. Süt emmenin mahremiyet meydana getirmesi için bazı şartların gerçekleşmesi gerekir. Bunlardan biri, sütün çocukluk döneminde emilmesidir. Bu konuda merfu ve mevkuf birçok hadis mevcuttur. Yetişkinin emmesinin de haram kılacağı kanaatine sahip olanlar ise, Sehle hadisini delil olarak almışlardır. Ancak bu, alimlerin çoğuna göre onlara mahsus bir uygulamadır. “Büyüğün on kez emmesinin mahremiyet meydana getireceğine dair ayetin nazil olduğu, Hz. Aişe’nin serîrinin altındayken, evcil bir koyunun girip o sayfayı yediğini” bildiren rivayet ise, hem sened hem metin açısından problemlidir ve aslı yoktur. Hadislerde, haram kılan süt emme miktarıyla ilgili farklı sayılar zikredilmiştir ve hadislerin hepsi sahihtir. Bu, muhtemelen tedricî olarak az ve çok emmenin haram kılacağı hükmüne ulaşıldığını gösterir. Ancak beş emmeyle ilgili rivayetin metni problemlidir. Ya rivayetin aslı yoktur veya rivayette bir hata mevcuttur. Çocuğu emziren sütannenin çocuğa hakkı geçmektedir. Rasulullah (sav), sütanneye “erkek köle veya cariye” hediye ederek bu hakkın ödeneceğini söylemiştir. Süt akrabalığının tespitine gelince; bu, ikrar veya şahitle gerçekleşir. Süt akrabalığının tespiti için gerekli şahit sayısı konusunda Rasulullah (sav)’den nakledilen rivayetin metni ihtilaflı, isnadı da zayıftır. Konuyla ilgili Ukbe hadisine dayanan alimlerin bir kısmı, hadisin zahirini esas alarak tek bir kadının şahitliğini yeterli görmüştür. Alimlerin çoğu ise, hadiste haramlığın kastedilmediğini, ihtiyaten ayrılmaları gerektiğini belirterek, sütannenin şahitliğinin yeterli olmadığını söylemişlerdir. Hadislerde anlamı etkilemeyen lafız farklılıkları mevcuttur. Bu manayla rivayetten kaynaklanmaktadır.