Çevre-insan-doğa ilişkisinin Stefano Benni'nin Margherita Dolcevita ve Buket Uzuner'in Uyumsuz Defne Kaman'ın Maceraları Su adlı yapıtlarında ekoeleştirel bağlamda karşılaştırmalı olarak incelenmesi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2013

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ÇİĞDEM CENGİZ

Danışman: NEVİN ÖZKAN SPEELMAN

Özet:

Doğa hem bütün canlıların evi hem de bütün canlı varlıkların yaşamsal ihtiyaçlarını karşıladığı kaynaktır. Doğa döngüsünün sürekliliği açısından, kaynakların kullanım şekli ve insanoğlunun faaliyetleri bugünü ve geleceği şekillendiren en önemli etmenlerdir. Canlı olan ve olmayan varlıkların arasındaki ilişkiler ağını inceleyen ekoloji, öznesi itibarıyla mimariden, mühendisliğe, politikadan edebiyata bütün bilim dallarının konusu içine girmektedir. İnsan odaklı yaşama giderek artan eğilim, son yıllarda ekoloji ve çevre sorunlarının derin bir şekilde hissedilmesiyle, çevre odaklı uygulamalara geçişi ön plana çıkartmış ve bu konunun öneminin özellikle vurgulanmasını sağlamıştır. Sürdürülebilir bir dünya için, dünyanın hangi bölgesinde yaşıyor olursa olsun, herkesin doğayı ve doğadaki kaynakları bilinçli bir şekilde kullanmasının, bütün canlı ve cansız varlıkları korumasının gerekliliği yadsınamaz. İnsanoğlu gerek toplumsal gerek bireysel gelişim ve ilerlemesini sürdürürken teknolojiyi, onun sunduğu kolaylıkları sadece doğadan faydalanmak amacıyla değil, aynı zamanda doğanın menfaatine olacak şekilde de kullandığı sürece bugünde vegelecekte yeşil bir dünyanın devam etmesini sağlayabilecektir. Çevre sorunlarını ve kültürü şekillendiren doğayı, insanların yaşadıkları mekânların doğa ile ilişkisini, kısaca doğanın edebiyat içerisinde ele alınışını insan merkezci olmayan bir yaklaşımla inceleyen ekoeleştiri kuramı, bireylerde ekolojik bir bilinçlendirme oluşturması nedeniyle büyük bir öneme sahiptir. Bu çalışmada, farklı coğrafyalarda, biri İtalya’da Stefano Benni, diğeri Türkiye’de Buket Uzuner tarafından kaleme alınmış iki yapıt, ekoeleştiri ve kadınla doğanın sömürüsünü birarada ele alan feminist ekoeleştiri penceresinden karşılaştırmalı olarak incelenerek, edebiyatta doğanın ve ekolojik sorunların ele alınışı ile edebiyatın ekolojik farkındalık yaratmadaki işlevi incelenmiştir. Yapıtlarda gözlemlenen ekoloji ve çevre sorunları, bölgesel vurgular içerse bile küresel ekolojik sorunlara işaret etmektedir. Ekolojik bilinci uyandırmak, farkındalığı arttırmak için yazarlara ve ekoeleştirmenlere büyük görevler düşmektedir. Ayrıca, eğitim sisteminin ilk öğretimden yüksek öğretime kadar her kademesine odağı ekoloji ve doğa olan edebî yapıt incelemesinin eklenmesi, bireylerin daha bilinçli tüketime yönelmesini sağlayacaktır. Böylece çevre sorunlarına daha duyarlı, doğadaki tüm canlı ve cansız varlıklara karşı hiyerarşiden uzak yaklaşımların benimsenmesi mümkün olabilecektir.AbstractNature is both a home to all living beings and the source all living creatures get their vital needs from. The way the sources are used and the activities of humankind are the most significant factors shaping the present and the future with regards to the durability of the cycle of nature. In respect of its subject, ecology, which examines the network of relations between the living and non-living beings, falls within the interest of all disciplines from architecture and engineering to politics and literature. Due to the fact that the ecological and environmental problems have been deeply felt recently, the increasing tendency towards a people oriented life has brought the transition to environment oriented practices into the forefront and caused this issue to be particularly emphasized.For a sustainable world, it cannot be denied thatno matter in which part of the world they live in, it is essential for everybody to use nature and the sources in the nature consciously and to protect all living and non-living beings. As humankind maintains its both social and individual improvement and advancement, it will be able to ensure the sustainability of a green world both in the present and the future as long as it utilizes technology and the benefits rendered b y it not only to make use of nature but in a way that is for the good of nature. Ecocritical theory; which examines nature which shapes the culture and environmental problems, the relationbetween the places where people live andnature, namely, the covering of nature in literature in brief, has an ever increasing importance thanks to its function to generate an ecological awareness in individuals with an eco-centric approach. In this study, two works from two different geographies, one of which penned in Italy by Stefano Benni, the other one in Turkey by Buket Uzuner; are comparatively analyzed within the framework of ecocriticism and feminist ecocriticism that deals with the exploitation of woman and nature together; and by this means, covering of nature and ecological problems in literature and the function of literature in raising ecological awareness are examined. It is seen that the ecological and environmental problems observed in these two works indicate the global ecological problems even though they include regional emphases. In order to raise ecological consciousness and increase awareness a great responsibility falls on the writers and the ecocritics. Besides, adding of analysis of literary work the focus of which is ecology and nature to the each and every stage of the education system from primary education to higher education will ensure that individuals tend towards conscious consumption. It is important to adopt approaches which are sensitive to environmental problems, approaches towards all living and non-living beings in the nature, which are far off the hierarchy.