Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2007
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: ENGİN DELİCE
Danışman: ERDAL CENGİZ
Özet:Mantık söz konusu olduğunda Aristoteles'in felsefe tarihindeki yeri onun tasımsal tanıt (sullogismos) teorisi ile belirtilir. Ancak bu belirlemelerde Aristoteles'in diyalektik teorisi ihmal edilir. Oysa analitik kadar diyalektik de onun mantığının bir başka yanını oluşturur. Özellikle de bilimsel metodun niteliği tartışması, diyalektiğin bir akıl yürütme metodu olarak kurgulamasına yol açmıştır. Buna bağlı olarak da, ilk defa Topikler'de dile gelen, sullogismos ve epagoge terimleri diyalektik akıl yürütmenin birer uygulaması olarak tanımlanır. Ancak aynı kitapta sullogismos'un genel akıl yürütme formu olarak alınması, buna bağlı olarak da Analitikler'de bu terimleri analitik ve episteme teorisinin uslamlama formu olarak tanımlanmasından dolayı Aristoteles'in diyalektiği, modern zamanlarda, tasımsal tanıt teorisi tarafından üstü örtülür. Hatta, tasımsal tanıt öğretisi Aristoteles'in modern mantığa mirası olsa da, onun araştırma metodu olarak uyguladığı tasımsal tanıt değil, diyalektiktir. Bu tartışmanın merkezi problemi endoksa terimi çevresinde yoğunlaşır. Aristoteles'in endoksa terimi bir yandan diyalektiğin diğer akıl yürütme tarzlarından ayrımını simgelerken, diğer yandan Aristotelesçi diyalektiğin malzemesini simgelemektedir. Bu hazırlıklar açısından bakıldığında, Aristoteles, Platon'un bilim olarak diyalektiğin karşısına, ontolojiden arındırılmış ve sadece araştırma metodu olan bir diyalektik çıkarmaktadır. Aristotelesçi diyalektiğin temel işlevi, bilimlerin ilk ilkelerini bulmak için bir araştırma ve eleştiri metodu olmasıdır. Diyalektiğin pratik ve teorik uygulamaları varsa da, bilimlerin ilk ilkelerinin araştırılmasında ya da pratik konuların tartışılmasında aynı kalan diyalektiğin, bir akıl yürütme metodu olmasıdır ve bu özellik de Aristotelesçi diyalektik teorisinin özünü oluşturur.