Klazomenai iskeletlerinin paleoantropolojik açıdan değerlendirilmesi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 1998

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: PINAR GÖZLÜK

Danışman: AYLA SEVİM EROL

Özet:

Tarihi kayıtlarda, M.ö. 1200-750'ler arasında Batı-Orta Anadolu çizgisinde bir durgunluk döneminin yaşandığı, Klazomenai'de önceleri İon yerleşiminin olduğu, daha sonra da Lydialılar ve Perslerin bu bölgede varlıklarını hissettirdikleri bilinmektedir. Bu etkileşimler, burada yeni bir demografik yapının ortaya çıkmasına olanak sağlamıştır. Bütün bu gelişmeler Klazomenai kazılarının, Ege göçleri, ion yerleşmesi, Lydia ve Perslerin Batı Anadolu'daki varlıklarına ilişkin önemli bilgileri ortaya koyabilmesi şansını doğurmuştur. İzmir'in Urla ilçesi sınırlan içinde yer alan Klazomenai antik yerleşim merkezinde, 1995-19% yıllan arasında yürütülen arkeolojik kazılardan çıkarılan ve M.ö. 7-4. yüzyıla tarihlendirilen 111 adet iskelet populasyonunun morfolojik ve paleodemografik yapılarının belirlenmesi, diğer Anadolu toplumlarıyla benzerlik ve farklılıklarının ortaya konulması, bu dönem insanlarının kökenlerine ve diğer paleoantropolojik çalışmalara katkıda bulunulması, bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Bu toplumda elde edilen sonuçlar aşağıdaki gibi özetlenebilir. İzmir ili Urla ilçesi Klazomenai arkeolojik kazısından 1995-1996 yıllarında çıkarılan toplam 111 adet iskelet tez materyalimizi oluşturmuştur. İncelenen bireylerden 29'u bebek, 16'sı çocuk, 55 erişkin bireyin 26'sı erkek, 29'u kadın olarak belirlenmiştir. Çoğunluğunu kremasyonların oluşturduğu geri kalan 11 bireyin ise yaşı ve cinsiyeti belirlenememiştir. Klazomenai toplumundaki bebek ve çocuk bireylerinin ölüm oranı tüm topluma göre % 39.64 ile günümüze göre oldukça yüksek olmakla birlikte, kendi dönemindeki Anadolu populasyonları içerisinde normal bir oran olarak değerlendirilmiştir. Tüm bebek ve çocukların % 63'ünün 2 yaşından önce, % 81.82'sinin ise 6 yaşından önce öldüğü tespit edilmiştir. Çocuk ölüm oranlarındaki bu yüksekliğe, sağlıksız çevre koşullan, beslenme yetersizlikleri ve birey sayılarındaki azlığın yol açtığı tahmin edilmektedir. Materyalimizi oluşturan Klazomenai bireylerinin vücut kemiklerinin çok fazla tahrip olması nedeniyle erişkinlerde yaşlandırma çok genel boyutlarda ve geniş yaş aralıkları verilerek yapılmaya çalışılmıştır. Buna göre 18-25 yaş arasındaki bireyler genç erişkin, 25-45 yaş arasındaki bireyler orta erişkin ve 45 yaşın üzerindeki bireyler de yaşlı olarak değerlendirilmiştir. İskelet serimizde incelenen 55 erişkin bireyin % 9.09'u genç erişkin yaş grubuna, % 72.73'ü orta erişkin yaş grubuna, % 18.18'i de yaşlı erişkin yaş grubuna 143 dahil edilmiştir. Toplumun genel değerlendirmesinde ise kadınların % 75.86'sı, erkeklerin de % 69.23'ü olmak üzere her iki cinsiyetin büyük çoğunluğu orta erişkin yaş grubuna dahil edilmiştir. Klazomenai Akpınar serisi iskeletlerinin, Anadolu'daki Hellenistik, Roma ve Bizans dönemi toplumlarıyla karşılaştırıldığında kendi dönemine yakın değerler verdiği gözlenmiştir. Toplulukta Alpin ırk grubunun yoğun görülmesiyle birlikte, diğer ırk gruplarının da temsil edildiği ortaya çıkmıştır. Serimizdeki toplam 10 birey Alpin, 7 birey Akdeniz, 2 birey ise Alpin ağırlıklı Eurafrican gruba dahil edilmiştir. Anadolu'daki diğer iskelet çalışmalarında rastlanan Dinarik ve Nordik ırkın temsilcilerine ise rastlanılamamıştır. Tüm toplumun genel boy dağılımına baktığımızda kadınlarda ortalama boy 164.480 cm., erkeklerde ise 166.32 cm. olarak bulunmuştur. Boy uzunluktan Martinin sınıflamasına göre, erkeklerde orta kategoride yer alırken, kadınların uzun çıkması dikkat çekicidir. Klazomenai'de her iki cinsiyetin boy ortalaması kendi dönemlerine ait ve daha önceki yıllarda Klazomenai Yıldıztepe Nekropolü'nden çıkarılan iskeletlerin boy uzunluklarından daha yüksek çıkmıştır. Klazomenai bireyleri morfolojik açıdan değerlendirildiğinde, kadınların ve erkeklerin genel olarak orta kafatasına (Mesocranial) sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Yine kadınlarda ve erkeklerde orta yükseklikte (Mesoprosopic) bir yüz uzunluğu tespit edilmiştir. Kadınlarda göz çukurlarının yüksek (Hypsiconch), erkeklerin ise orta (Mesoconch) grubuna dahil edildiği görülmektedir. Kadınlarda geniş (Platyrrhine) burun yapısı gözlenirken, erkeklerde ise çok geniş (Hyperplatyrrhine) bir burun tespit edilmiştir. Femurdan hesaplanan platymeria endisi, kadınlarda düz yassı (Platymeria), erkeklerde ise geniş yassı (Eumeria) olarak değerlendirilmiş, tibiadan hesaplanan kütlevilik endisi, kadınlarda geniş kütlevi (Eurycnemia) bulunurken, erkeklerde orta kütlevi (Mesocnemia) çıkmıştır. Klazomenai'li bireylerin genel morfolojik değerlendirmelerinin yapıldığı karşılaştırmalarda ise eski Anadolu toplumlarının ait oldukları dönemlere göre belirlenen 144 ağırlıklı ortalamalarına aykırı değerler göstermediği ve özellikle de kendi dönemi toplumlarına yakın ortalamalar verdiği anlaşılmıştır. Abstract According to historical registrations, during the time 1200-750 BC, a stationary period had been lived in West-Middle Anatolia line. First Ions, then Lydias and Persians had lived in Klazomenai. Relations between these civilizations caused a new demographic formation in this place. Klazomenai excavations are very important to find out serious information about Agea migrations, ion establishment, and existence of Lydias and Persians at West Anatolia. Main purpose of this work is to determine the morphologic and paleodemographic structure of to 111 skeleton population which were dated BC 7-4. age and found out during the archeologic excavations made in 1995-19% at Klazomenai location which is in Urla of İzmir. Another purpose is to state the srmilircities and differences with other Anatolian societies, and to supplement other paleoantropologhic works. The results of this work can be summarized as follows; 111 skeleton which were found out during. 1995-1996 dated archelogic excavations at Klazomenai location in Urla of İzmir, formed our theses material. 29 of the examined imprudents were infant 16 of them were children, 26 of them were male and 29 of them were female. Sexuality and age of remaining 11 imprudents most of which were cremasions could not determined, infant and children immortality rate in Klazomenai societies was found to be 39.64 % which is a very high rate with respect to today's rate but is a normal value when compared to that of Anatolian populations of that time. 63 % of whole infant and children had died before age 2 and 81 % of them had died before age 6. Reasons for such a high rate of child mortality are estimated to be unhealty environments, insufficient food and insufficient number of adults. The skeletons of the Klazomenai imprudents were so destructed that the aging of adults is realized using wide age range. According to this aging system, the imprudents between 18-25 years old are categorized as young adults, the ones between 25-45 years old are categorized as middle-aged adults and the ones orer 45 years old are categorized as old adults. 9.09 % of 55 examined adult imprudents were young adults, 72.73 % were middle-aged adults and 18.18 % were old adults. As a general evaluation 146 75.86 % of females and 69.23 %of males were categorized as middle-aged adults. These results are similar to those of the Roman, Bizantium and Hellenistic societies. Although most of the imprudents were belong to Alpin race, the other races are also represented in the society. 10 of the examined imprudents were belong to Alpin race, 7 of them were belong to Mediterenian race and 2 of them were belong to Euro- African group. None of the imprudents were belong to Dinaric or Nordic race group. When general height distribution of the population is taken into account the height average of females was found to be 164.80 cm and that of males was found to be 166.32 cm According to Martin's classification, the males are categorized as average while the females are categorized as tall. Height averages of both sexualities came out to be higher than that of the skeletons found in Yıldıztepe Necropol in Klazomenai location in the same and earlier periods. Klazomenai imprudents when evaluated in morphologiclly, both males and females have mesocranial skulls. Again in both sexualities mesoprosopic face lenghts are observed. Females have hypsiconch eye cavities while males have mesoconch eye cavities. While females have wide platymeria noses, males have wider hyperplatymeria ones. According to the platymeria index calculated from femur, males are evaluated as wide flat (eumeria) and females are evaluated as plane flat (platymeria). The other index calculated from tibia, namely massiveness index, indicates wide massive euryenemia in females and medium massive mesocnemia in males. Klazomenai imprudents whom general morphologig evaluations are performed on,do not differ from the other ancient Anatolian civiliation, especially have very close valves to the civiliations of the same period in respect of the weighed averages based on tiie characterictis of the era.