İdarenin takdir yetkisi kavramının uygulamadaki yeri: Kamu İhale Kurumu örneği


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2020

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ŞENOL SANCAK

Danışman: CAN UMUT ÇİNER

Özet:

İdarenin takdir yetkisi uzun yıllardır ülkemiz dahil birçok ülkede tartışılmış ve günümüzde çeşitli yönleriyle hala tartışılmaya devam etmektedir. Erklerin ayrımı süreci sonunda idarenin kendisine çizilen sınırlar içerisinde serbestçe hareket etmesine olanak sağlayan takdir yetkisi her durumda net bir şekilde gözükmemekte ve kesin olarak ortaya konulamamaktadır. Öte yandan, 1980 sonrası neo-liberal devlet ve ekonomi anlayışının özellikle sektör ile ilgili kamusal mekanizmaları siyaset yani bakanlıklar dışına çıkarması dünyada olduğu gibi ülkemizde de hakim olmaya başlamış bir anlayıştır. Bu kapsamda, ülkemizde birçok bağımsız idari otorite kurulmuş bunlardan biri de kamu kurum ve kuruluşlarının yaptıkları ihaleleri denetleyen Kamu İhale Kurumu olmuştur. İdarelerin gerçekleştirdikleri ihaleler ile ilgili menfaati bulunanlar tarafından iddia edilen hukuka aykırılıklar idari yargı önüne getirilmeden önce kural olarak Kamu İhale Kurumu'na uyuşmazlık olarak getirilmeleri gerekmektedir. Söz konusu iddialara ilişkin Kamu İhale Kurumu'nun vereceği kararlar yargıya taşınabilmektedir. İşte yargı öncesi idarelerin ihale mevzuatı açısından verdikleri kararları takdir yetkisi kapsamında olup olmadığı yönünden inceleyen Kurum kararları, uygulayıcı idareler açısından özel önem içermektedir. Özellikle bütün kararların yargıya taşınmadığı düşünülürse Kamu İhale Kurumu'nun kararları ile çizdiği çerçeve bir anlamda uygulamanın da yönünü belirleyecektir. Tezde de Kurumun idarelerin takdir yetkilerinin kapsamına ilişkin değerlendirme yaptığı kararları ele alınmış ve bu çerçevede kategoriler ortaya konulmuştur. The concept of discretionary has been discussed for years and it is still being discussed in terms of many aspects in many countries including ours. Discretionary power which enables administration to take a decision independently within the borders determined at the end of the process of division of powers cannot be exactly identified and asserted. On the other hand, putting some public services –especially related to the market- out of the political institutions like ministries by the neo-liberal state and economy after 1980s in some countries is prevailing understanding in our country, as well. In this context, many independent autonomous authorities were established in our country like Public Procurement Authority which audits the procurements of the public entities. Asserted unlawful practices about public procurements must be sent to Public Procurement Authority "in principle" by the ones affected from that unlawfulness before to open a case for that. The decisions about that unlawfulness taken by Public Procurement Authority can be a subject in the judiciary process. Hence, the decisions of the Authority which audits whether the transactions of the administrations are in the borders of their discretionary power according to procurement laws are significant for the administration bodies. Especially, because all the decisions of the Authority are not brought to the court, the frame which is defined by Public Procurement Authority is defines the way of the practice, as well. In this thesis, the decisions of the Authority on the discretionary power of the administrations were analysed and some categories were formed.