İdrar yolu enfeksiyonu geçiren çocukların işeme bozukluğu semptom skorlaması ile değerlendirilmesi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2012

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: GÜLSÜM TÜRKCAN AYDIN

Danışman: ZEYNEP BİRSİN ÖZÇAKAR

Özet:

İşeme bozukluğu 4 yaş ve üzerindeki çocuklarda, altta yatan organik bir bozukluk olmadan görülen idrar kaçırma olarak tanımlanır. Çocukluk çağında işeme bozukluğunun en sık başvuru şekli idrar yolu enfeksiyonu (İYE) ve idrar kaçırmadır. İşeme bozukluğu tekrarlayan İYE ve vezikoüreteral reflü gelişimine neden olmaktadır. Günümüzde işeme bozukluğunun objektif değerlendirilmesinde; tanı ve tedavi kararında invaziv olmayan kantitatif ölçeklere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle işeme bozukluğuna yönelik semptom skorlamaları geliştirilmiştir. Bildiğimiz kadarıyla literatürde idrar yolu enfeksiyonu geçiren hastalarda işeme bozukluğu sıklığını semptom skorlaması kullanarak değerlendiren çalışma bulunmamamaktadır.Bu çalışmanın amacı idrar yolu enfeksiyonu geçiren hastalarda İBSS ile işeme bozukluğu sıklığının saptanması ve işeme bozukluğu saptanan hastalarda standart tedavi yöntemlerine yanıtın yine İBSS ile kantitatif olarak değerlendirilmesidir.Çalışma grubunu 4 yaş ve üzerinde; en az bir kez İYE geçirmiş 200 çocuk hasta oluşturdu. Hastaların tamamından detaylı anamnez alındı, ayrıntılı fizik muayene yapılarak demografik bilgileri ve yapılan görüntüleme tetkiklerini içeren form dolduruldu. İşeme bozukluğunu değerlendirmek amacıyla tüm çocuklara aileleri eşliğinde İBSS anketi uygulandı. Hayat kalitesi skoru dışlandığında 9 ve yukarısında puan alanlar işeme bozukluğu olarak kabul edildi. İşeme bozukluğu saptananlara standart üroterapi önerilerinde bulunuldu. Tedaviye yanıtı değerlendirmek amacıyla bir sonraki kontrolde İBSS anketi tekrarlandı.Seksenaltı (%43) hastada işeme bozukluğu saptandı ve İBSS skoru ortanca değeri 16,5 (9 - 29) olarak bulundu. İşeme bozukluğu saptanan hastalarda en sık semptomların sırasıyla, acil işeme isteği, gündüz idrar kaçırma, sıkışma idrar kaçırması, gece idrar kaçırma ve işemeyi önlemeye yönelik manevralar olduğu görüldü. İşeme bozukluğu olan grupta hayat kalitesinde hafif ya da ciddi etkilenme oranı %81.4 olarak bulundu.İşeme bozukluğu saptanan ve tekrar değerlendirilen 63 hastanın tedavi öncesi İBSS skoru ortanca değeri 17 (9 ? 29) iken tedavi sonrası İBSS skoru ortanca değeri 5,5(0- 22) olarak bulundu. Başlangıç ve tedavi sonrası İBSS skorları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0.05). Altmışüç hastanın 49'unda (% 78) tedavi sonrası skorun normale döndüğü, 11 hastanın skorlarında gerileme olduğu görüldü. İşeme bozukluğu olan grupta hayat kalitesinde hafif ya da ciddi etkilenme oranı %81.4 olarak bulundu. İşeme önerileri ile çocukların hayat kalite skorlarında belirgin düzelme saptandı. Tedavi öncesi 63 hastanın %81'inde hayat kalitesinde hafif ya da ciddi etkilenme varken tedavi sonrası sadece %22 hastanın hafif etkilenmesi olduğu, ciddi etkilenen hasta olmadığı görüldü.İdrar yolu enfeksiyonu ile başvuran 4 yaşın üzerindeki tüm hastalarda ilk İYE bile olsa, işeme bozukluğu semptomlarının sorgulanması gerekmektedir. Bu sorgulamanın İBSS anketi gibi standardizasyon sağlayan, tedavi yanıtını da değerlendiren objektif bir ölçekle yapılması tanı ve tedavide başarı şansını arttırmaktadır. İşeme önerileri ile hastaların semptom skorlarında belirgin gerileme olmuştur. İşeme bozukluğunun düzeltilmesi ile hastaların hayat kalitelerinde de belirgin düzelme olmaktadır. Standart üroterapi olarak adlandırılan işeme önerileri bütün genel pediatristler tarafından uygulanabilecek, zaman ayırma dışında maliyeti olmayan, basit ancak önemli bir tedavi yöntemidir ve sonuçları yüz güldürücüdür.Abstract Voiding dysfunction is defined as urinary incontinence in children 4 years and over, without an underlying organic disorder . The most common presenting forms of voiding disorders in childhood are urinary tract infection (UTI) and urinary incontinence. Voiding dysfunction leads to the development of recurrent UTI and vesicoureteral reflux. Nowadays, non-invasive quantitative scales are needed in objective diagnostic and therapeutic decision of voiding dysfunction. Therefore, symptom scores were developed for voiding dysfunction. To our knowledge, there is not any literature that shows the frequency of voiding dysfunction in patients with urinary tract infections using a scoring system.The purpose of this study is to determine the frequency of voiding dysfunction in patients with urinary tract infection using dysfunctional voiding and incontinence scoring system (DVAISS) and to evaluate the response to standard treatment in patients with voiding dysfunction by using DVAISS.Working group consisted of 200 pediatric patients 4 years and over, who had a urinary tract infection at least once. All patients received a detailed medical history, physical examination and the forms that contain demographic informations and imaging studies are completed. Dysfunctional voiding and incontinence scoring system questionnaire was used to evaluate voiding dysfunction in children with their families. When the quality of life scores are excluded, voiding dysfunction was defined as those who scored 9 and above. Standard urotherapy recommendations were made to cases with voiding dysfunction. Dysfunctional voiding and incontinence scoring system questionnaire was repeated in the next control to assess response to treatment.Eighty-six (43%) patients had voiding dysfunction and the median value of DVAISS score was found to be 16.5 (9-29) . Respectively, the most common symptoms in patients with voiding dysfunction were urgency, daytime urinary incontinence, urge incontinence, night time incontinence and maneuvers to prevent voiding. Mild or severe impairment in quality of life was found to be 81.4% in the group with voiding dysfunction .When we re-evaluated 63 patients with voiding abnormalities, we found that the median value of post-treatment DVAISS score was 5.5 (0-22,) while pre-treatment median value of DVAISS score was 17 (9-29). The difference between initial and post-treatment DVAISS scores was statistically significant (p<0.05). Post treatment score of 49 patients (78%) returned to normal and regression of scores were seen in 11 patients. Quality of life scores showed significant improvement in children with voiding suggestions. Although there was slight or significant impairment in quality of life in 81% of sixty-three patients before treatment; after treatment, only 22% of patients affected mildly and there was no severely affected patient.Symptoms of voiding dysfunction should be questioned in patients with urinary tract infection over age 4, even if it was the first time. Questioning with an objective scale that enables standardization and assess treatment response, such as DVAISS, will increase the success rate of diagnosis and treatment. Significant decline in symptom scores of patients is achieved with voiding suggestions. Also significant improvement in the quality of life of patients is seen when voiding dysfunction is corrected. Voiding suggestions so-called standard urotherapy is a simple but important treatment method without cost other than time allocation and that can be applied by all general pediatricians. And the results are gratifying.