Neo-Roma cumhuriyetçiliği: Özgürlük, katılım, yasa/yurttaşlık sorunsalları üzerine karşılaştırmalı bir analiz


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2014

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ARMAĞAN ÖZTÜRK

Danışman: MEHMET YETİŞ

Özet:

Tezde Neo-Roma cumhuriyetçiliği ile liberalizm arasındaki ilişkinin mahiyeti sorunsallaştırılmıştır. Skinner, Pettit ve Viroli gibi düşünürler ile ortak iyi, özgürlük ve katılım gibi belli tartışma eksenleri sorunsalın açımlanması noktasındaki yapısal sınırları karakterize eder. Sorunsal içerisinde ayrıca ele alınan özel amaç ise liberallerin cumhuriyetçilere ve cumhuriyetçilerin liberallere bakışındaki aşırı yorumlara dikkat çekerek alternatif bir açıklama seti oluşturmaktır. Bu bağlamda liberal bir cumhuriyetçiliğin varlığına işaret edilebilir. Liberalizm ile cumhuriyetçilik arasındaki mesafe oldukça kısadır. Pek çok varsayım, kuram ve aksiyom iki gelenek arasındaki düşünsel akrabalığın içeriğini karakterize eder. Tarihsel ayrıntılara yönelik olarak tez içerisinde dile getirilen bir dizi hususa ayrıca dikkat çekilebilir. Öncelikle seçilen tartışma eksenleri cumhuriyetçi düşünüşteki temel kavram dizinine paralel bir içeriğe sahiptir. Dahası res publica kavramı tarihin farklı dönemlerinde farklı içeriklerde tanımlanmıştır. Ancak bu çeşitlilik içerisinde res publica'yı kamusal erdemi ön plana çıkaran ve yasalara dayalı bir devlet biçimi olarak formüle etmek yine de mümkündür. Son olarak Machiavelli'ye değinilebilir. Neo-Roma cumhuriyetçileri aynı zamanda NeoMachiavelliyan düşünürlerdir. Skinner, Pettit ve Viroli'nin cumhuriyetçiliği için Machiavelli düşünüşü en önemli dayanak noktasına karşılık gelir. Tez üç ayrı tartışma ekseni içerisinde örgütlenmiştir. Her biri aynı zamanda bir bölüme de karşılık gelen bu bahsi geçen eksenlerden ilki özgürlüktür. Pettit özgürlükle ilgili düşüncelerini tahakküm kavramı üzerinden açıklamaya çalışır. Ona göre müdahale olmasa bile tahakküm olabilir. Tahakkümün önlemenin en garantili yolu ise yasalar aracılığıyla keyfi iradeyi kontrol altına almaktan geçer. Viroli Pettitçi kavramlaştırmayı benimser ve tahakkümün içeriğini korkuda somutlaştırır. Yurttaşlar korkuyor ve kendilerini güvencesiz hissediyorsa tahakküm vardır. Skinner tahakküm yerine bağımlılık kavramını kullanmayı tercih eder. Negatif özgürlüğün soykütüğünü çıkarmaya çalışan Skinner için cumhuriyetçi özgürlük aslında negatif özgürlüğün türlerinden biridir. Neo-Roma cumhuriyetçiliği-liberalizm ilişkisini açımlama noktasında kullandığımız ikinci tartışma ekseni katılımdır. Neo-Roma perspektifi katılıma araçsal bir şekilde yaklaşır. Katılım başlı başına bir amaç değil yurttaş özgürlüğünü destekleyen bir araçtır. Bu tavır politikadan çok hukuku önemseyen Romacı tutum ile katılıma bireysel özgürlük karşısında ikincil bir konum atfeden liberal bakışla uyumludur. Ancak Pettit'in çekişmeli demokrasi teorisi, Skinner ve Viroli'nin ise yurttaşlık yükümlülüğü ve yurttaşlık eğitimine yönelik ilgileri Neo-Roma literatürü içerisinde katılım meselesinin standart liberal okumaya göre daha derin bir içerikle ele alındığını gösterir. Neo-Roma cumhuriyetçileri ortak iyiyi gözeten bir yurttaşlık siyasetini savunur. Bahsi geçen savunu içerisinde yasa ile ortak iyi özdeş bir içerikte ele alınır. Yasa keyfi iradeyi önleyerek yurttaşların özgürlüğüne katkıda bulunur. Böylelikle ortak iyi de gerçekleşmiş olur. Neo-Roma cumhuriyetçiliği ortak iyiyi kişisel iyiyle uyumlu bir içerikle ele alır. Bu tutum liberal söylemle paralellik arz etmektedir. Ortak iyiyi destekleyen cumhuriyetçi rejimin muhtemel içeriği noktasında Pettit anayasal demokrasiyi, Skinner ve Viroli ise kamu hizmeti ve kamusal yükümlülüğü vurgular. Ortak iyinin açığa çıkma sürecinde yurttaşlık kapasitesine yapılan vurgu ve dolayısıyla yurtseverliğe olan ihtiyaç Neo-Romacı düşünce dünyası içerisinde dikkat çekilen bir diğer husustur. Sonuç olarak denilebilir ki Neo-Roma cumhuriyetçiliği liberal bir cumhuriyetçiliktir. Ortaya konulan literatür liberal paradigma içerisinde bir öneriye karşılık gelir. Yürütülen tartışma kavram dizinin özgünlüğü ve liberalizmcumhuriyetçilik ilişkisine getiren yenilikçi yorum nedeniyle özgündür. Ama yine de bahsi geçen literatürün liberal meşruluk krizine yanıt olacak nitelikte bir kapasiteye sahip olmadığı söylenebilir.AbstractThis thesis problematizes the relationship between Neo-Roman republicanism and liberalism. Thinkers such as Skinner, Pettit, and Viroli, as well as debates on topics such as collective good, liberty, and participation set the structural boundaries for the exposition at hand. A specific point of emphasis within the broader problematique defined as such, is the ‘over-interpretation’ characterizing the mutual and symmetrical way in which the liberals and the republicans view one another. The thesis, in this respect, proposes an alternative way of approaching the controversy by positing the possibility of a liberal republicanism. The distance between liberalism and republicanism is not insurmountable. A number of theories and propositions point at the intellectual affinity between their respective contents. Another specific point of emphasis relates to the historical details discussed in the thesis. The axes of debate at the focus of the thesis follows lexical priorities of republican thinking. The concept of res publica has acquired different meanings in different settings. It is, nonetheless, possible to identify a core content converging on public virtue and rule of law. Finally, neo-Roman republicans are also neoMachiavellian thinkers. Machiavelli’s thought serves as a pivotal point of reference for the strains of republicanism conceptualized by Skinner, Petitt, and Viroli. The thesis is organized under three sub-titles, each focusing on a distinct axis of discussion. Part I deals with the concept of freedom. On the conception promoted by Petitt, freedom is opposed to domination, and not interference. Non-domination is distinct from lack of interference, and can best be guaranteed in a legal order placing limits on arbitrary power. Viroli follows Petitt’s conceptualization, and relates domination to fear; that is, domination reflects the presence of arbitrary power with the capacity to interfere. Skinner, on the other hand, defines freedom as nondependence. On the genealogical approach of Skinner, republican freedom is a specific sub-category of negative liberty. The second axis of discussion employed to explicate the relationship between republicanism and liberalism is that of civic participation. Neo-Roman republicanism approaches participation in an instrumental fashion. Participation is not a good/ a goal? in itself, but derives its value from enabling civic freedom. This perspective is in harmony with both the Roman viewpoint that prioritize the law over politics, and with liberalism that attributes secondary status to participation with regard to individual freedom. Nonetheless, Petitt’s theory on the contestatory function of democracy, and Viroli’s concept of civic duty are moves advancing our understanding of participation beyond the liberal position. Neo-Roman republicanism advocates a common good based conception of citizenship. On this stance, the law and the common-good are one and the same; for the law facilitates freedom by precluding arbitrary exercise of power, and promotes the common good. The common good, thus, does not conflict with individual liberty. This line of reasoning is not far from the liberal position. Neo-Roman republicans vary on the topic of the substantial content defining a republican regime. Petitt opts for a constitutional democracy, while Skinner and Viroli underline civic engagement and civic duty. The role attiributed to patriotism in the pursuit of the common good can be named as another aspect of the neo-Roman republican thinking. In sum, neo-Roman brand of republicanism is not incompatible with liberalism. The corpus of this tradition can be read as a specific positioning within the liberal paradigm. Neo-Roman republicanism is unique in its lexical originality, and by virtue of representing a novel tract on the relationship between republicanism and liberalism. Nonetheless, variations captured in this strain of political theory do not suffice to counterweigh the crisis of liberalism