Diyâr-ı bekr bölgesinde toplum ve ekonomi (İslam fethinden Hamdânîler'e kadar/639-905)


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: CUMA KARAN

Danışman: NAHİDE BOZKURT

Özet:

Diyâr-ı Bekr bölgesi, el-Cezire'nin üç bölümünden birini oluşturur. el-Cezire bölgesinin idari taksimatında bazı dönemlerde içerdiği merkezler değişmişse de genel itibariyle; başta Âmid olmak üzre; Meyyâfârîkîn, Mardin, Dara, Erzen ve Suveyda'dan oluşmuştur. Hz. Ömer döneminde 18/639 yılında İyâd b. Ğanm komutasında Diyar-ı Bekr bölgesi de el-Cezire'nin diğer bölgeleri gibi şehirler sulh ile topraklar ise anveten İslam hâkimiyetine alınmıştır. Diyâr-ı Bekr bölgesi sahip olduğu çoğrafi konumu ve verimli topraklarının Dicle nehrinin sularıyla sulamasından çeşitli ve verimli ürünlerle mümbit bir bölge olma özelliğini hep koruyagelmiştir. Bu verimli durumundan dolayı en kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve birçok etnik ve inanca mensup insanların bir arada yaşadığı ancak bazen de paylaşılamayan bir bölge olmuştur. Yahudilik, Hıristiyanlık inancının yanı sıra İslam'ın bölgeye gelişiyle beraber farklı inanç mensupları burada kendine yer bulurken, başta Arami, Asuri, Keldanî, Süryânî, Ermeni, Kürt ve daha sonra da Arap kabileleri bu bölgeyi kendilerine mesken edinmişlerdir. İslam fetihlerinden Hamdânîlere kadar olan zaman diliminde bölge Emevîler dönemiyle Abbâsîlerin ilk dönemi dediğimiz "Emîrü'l-Ümerâ" dönemine kadar başta Hariciler olmak üzere toplum ve ekonomiyi sarsacak birçok isyana da tanıklık etmiştir. Bölge, zaman zaman idarecilerden kaynaklı beşerî ve don, deprem, sel gibi felaketlerle doğa kaynaklı bazı olumsuzluklar ciddi ekonomik kayıplar yaşamış ve buna bağlı olarak da bölgesel göçler kaçınılmaz olmuştur. The Diyar-i Bekr region is one of the three parts of al-Jazeera. In the administrative division of the al-Jazeera region, the centers in some periods changed, but in general; mainly Âmid; Meyyâfârîkîn, Mardin, Dara, Erzen and Suveyda. In the period of Hz. Umar, the Diyar-ı Bekr region, in 18/639 under the command of Iyad b.Ğanm such as the other regions, the cities were settled in peace and the lands were forced into Islam. The Diyar-ı Bekr region has always protected its geographical location and the feature of being a region with various and efficient products from the irrigation of the fertile lands with the waters of the Tigris River. It has hosted the most ancient civilizations due to its efficient condition and many ethnic and religious people living together but sometimes it was a region that could not be shared. In addition to the belief in Judaism, Christianity as well as the arrival of Islam in the region, the members of different faiths find their place here, Arami, Assyrian, Chaldean, Syrian, Armenian, Kurdish and then Arab tribes have settled in this region. From the Islamic conquest to Hamdânî, the region until Umayyad period and the 'Emîrü"l-Ümerâ", which we call the first period of the Abbâsîds, witnessed many rebellions that would shake society and the economy, especially the Kharijites.