Elektif sezaryen ile doğan yenidoğanlarda "yenidoğanın geçici takipnesi" gelişimi doğum salonunda cpap uygulaması ile engellenebilir mi?


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2013

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: MİRAY YILMAZ ÇELEBİ

Danışman: FATMA BEGÜM ATASAY

Özet:

Yenidoğanın intrauterin hayattan ekstrauterin yaşama geçişi, tüm sistemleri ilgilendiren adaptasyon gerektiren bir süreçtir. Bu sürecin devamlılığı için en önemli basamak plasental gaz değişiminden akciğer solunumuna geçiştir. Bu sürecin bozulması ile Yenidoğanın Geçici Takipnesi (YGT), Respiratuar Distress Sendromu (RDS) gibi akciğerde sıvı retansiyonu ile karakterize solunum sıkıntısına neden olabilen çeşitli hastalık grupları oluşabilmektedir. Yenidoğanın geçici takipnesi, fetal akciğer sıvısının emilimindeki gecikme sonucu gelişen akciğer ödemi ile karakterize, yenidoğana özgü parankimal bir akciğer hastalığıdır. Preterm doğum ve elektif sezaryen (C/S) ile doğum YGT gelişiminde önemli risk faktörleri arasındadır. 01.10.2012-01.09.2013 tarihleri arasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Neonatoloji Bilim Dalı, doğum salonu ve Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi'nde gerçekleştirilen çalışmamızda, hastanemizde elektif C/S ile doğmuş, aile onamı alınmış, 34 0/7-39 0/7 gestasyon haftaları arası (geç preterm, erken term ve term) doğumlar değerlendirmeye alınmıştır. Girişim grubuna 20 dakika 5 cmH2O basınçla CPAP uygulanmış, kontrol grubu ise girişimsiz izlenerek; CPAP uygulanan grupta hastaneye yatış oranlarının ve YGT gelişiminin azaltılması amaçlanmıştır. Çalışmanın yapıldığı süre içinde çalışmaya alınan 273 yenidoğandan % 5,8'i (16) solunum sıkıntısı nedeniyle hastaneye yatırılarak izlenmiştir. CPAP uygulanan girişim grubunda ve uygulanmayan kontrol grubunda solunum sıkıntısı nedeniyle hastaneye yatış oranları sırasıyla % 2,9 (4/137) ve % 8,8 (12/136) bulunmuş, CPAP uygulaması ile hastaneye yatış oranlarında istatistiksel olarak anlamlı azalma kaydedilmiştir (p: 0,035). Solunum sıkıntısıyla hastaneye yatırılan 16 hastanın 7'si YGT tanısı almış, YGT oranları sırasıyla girişim ve kontrol grubunda % 0,72 (1/137) ve % 4,4 (6/136) bulunmuş, CPAP uygulaması ile YGT oranında sağlanan azalma ise istatistiksel açıdan anlamlı olmamıştır (p: 0,064). Çalışmanın değerlendirilen ikincil sonuçlarından; YGT gelişen, hastaneye yatırılan yenidoğanlarla solunum sıkıntısı geliştirmeyen yenidoğanların özellikleri karşılaştırıldığında; doğum sonrası 6. saat dışındaki 0, 5, 10, 15, 20, 30. dakika ve 1, 2. saat Modifiye Silverman Skorları YGT gelişen grupta daha yüksek saptanmıştır (p < 0,05). İlk 1 saatte, MSS'nin 2'nin üzerinde olmasının YGT riskini arttırdığı görülmüştür. Solunum sayılarının 15. dakikadan sonra YGT gelişen ve solunum sıkıntısı nedeniyle yatış yapılan grupta daha yüksek olduğu saptanmıştır. Kalp tepe atımları ve saturasyon değerleri açısından gruplar arasında fark saptanmamıştır. Sonuç olarak son yıllarda C/S ve pretrem doğum oranlarının artmakta olduğu bilinmektedir. YGT gelişimi için en önemli risk faktörlerinden olan elektif C/S ve solunum morbidite riskinin eşitlendiği 39 gestasyon haftasına kadar olan yenidoğanlarda doğum salonunda erken CPAP uygulaması hastaneye yatış ve YGT gelişim oranlarını azaltmaktadır ve pnömotoraksa neden olmadan uygulanabilir, engelleyici bir yöntemdir. Modifiye Silverman Skorlaması YGT gelişim riskinin tahmini açısından yararlanılabilecek bir yöntem olarak görünmektedir Abstract Transition to extrauterine life of a newborn is a process of adaptive interests of all systems. The most important step for the continuation of this process is transition from plasental gas excahge to pulmonary respiration. Deterioration of this transition process leads to the diseases characterized by fluid retention in the lungs such as: Transient Tachypnea of Newborn (TTN) and respiratory disrtess syndrome (RDS). TTN is a parenchymal neonatal lung disease, which is characterized by pulmonary edema secondary to delayed absorption of fetal lung fluid. Preterm delivery and elective cesarean section (C/S) are the important risk factors for the development of TTN. Our study was carried out between 01.10.2012 - 01.09.2013 in the delivery room, maternity ward and Neonatal Intensive Care Unit of Ankara University. During this period, late preterm, early term and full-term births who were born by an elective C/S were randomized and as an intervention 5 cm H2O, CPAP was applied with face mask for 20 minutes for the study group and the control group was observed without CPAP. We hypothesize that delivery room CPAP intervention will reduce hospitalization due to respiratory distress and the development of TTN. During the time of the study, % 5,8 (16/273) of the infants were hospitalized in the neonatal intensive care unit because of respiratory distress. There is a significant decrease in respiratory hospitalization in the study group with CPAP intervention compared to control infants ( % 2,9 (4/137) vs % 8,8 (12/136) p: 0,035). Seven of out 16 neonates who were hospitalized because of respiratory distress, had the diagnosis of TTN. There is a decrease in TTN cases in the study group with CPAP intervention compared to control infants (% 4,4 (6/136) and % 0,72 (1/137) p: 0,064) which is not statistically significant. As a secondary outcome charactheristics of TTN cases were compared with the neonates without respiratory distress. Except 6th hour, 0 th, 5 th, 10 th, 15 th, 20 th, 30 th minute and 1st and 2nd hour Modified Silverman Scores were significantly high in TTN cases (p< 0,05). Having MSS over 2, increases the risk of TTN. Though the respiratory rates after 15th minutes are higher among infants with TTN no difference were observed between in heart rate and saturation values. As a result, we know that in recent years there is a remarkable increase in elective C/S and preterm birth rates. Delivery room early CPAP intervention decreases the rate of TTN and respiratory hospitalizations without causing pneumothorax in infants delivered by elective C/S before 39th gestational week. Also Modified Silverman Score is an easy and applicable method that can be used to estimate the risk of TTN.