Bertolt Brecht'in ve Georgy Lukacs'ın gerçekçilik anlayışlarında modern sanatın neliği


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2010

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: CANAN YARAR

Danışman: ERDAL CENGİZ

Özet:

ÖZET Bu tezin amacı, Bertolt Brecht ve Georgy Lukacs arasında gerçekçilik temelinde filizlenen, Klasik-Modern sanat çatışmasına hem felsefi hem de pratik bir inceleme ile yaklaşarak, modernitenin aşındığı günümüzde sanatın neliğine ilişkin bir sorgulama ortaya koyabilmek, sanat-siyaset ve felsefe ilişkisine dikkat çekebilmektir. Lukacs, Hegel etkisinde, sanatı olanaklı olanın imkanına doğru bir bilinç uyarıcı olarak, Aristoteles etkisinde ancak ondan daha kapsamlı ve daha farklı bir bakış açısıyla, mimesis ve katharsis kavramları temelinde ele almakta, bu anlamda da geleneksel dramatik yapının çözünmesi bağlamında başta Avangard dönemi ve ardı sıra gelişim gösteren modern sanatı dekadan olmakla suçlamaktadır. Bu bağlamda ilk bölümde, Aristoteles’in “Poetika” bağlamında sanata yaklaşımına kısaca değinilmeye çalışılınıyor ve ardından sanatın kendine ve sanat kurumuna dair, geleneksel dram anlayışına bir karşı çıkış olarak Avangard dönem, tarihsel gelişim süreciyle birlikte verilmeye; bu sürecin devamında Brecht’in Avangard etkisinden de sıyrılarak, politik ve diyalektik, özellikle üretim ilişkilerine dayalı epik tiyatro anlayışı serimlenmeye çalışılıyor. Bu yolda, Brecht’in epik-diyalektik tiyatro anlayışı temelinde, kathartik bir etki yerine alımlayıcıda belirli bir sorgulamayı yaratabilmek adına, bir tür mesafe koyma anlamında, “yabancılaştırma etkisi” üzerinde durulacak ve bu doğrultuda bu yabancılaştırmanın unsurları incelenecektir. Lukacs’ın estetik anlayışını kavrayabilmede yol açıcı olması çabasında, öncelikle O’nun kapitalizm eleştirisi ve eyle me analizi “Tarih ve Sınıf Bilinci” eseri temelinde verilmeye çalışılacaktır. Daha çok pratikle bağıntısı içerisinde, politik temelli incelenen Lukacs’a, “Estetik” eseri üzerinden, “çalışma”,“mimesis”, “katharsis”, “dışlaştırma ve dışlaştırmanın geri alınması” gibi temel kavramlar bağlamında yaklaşılarak, modern sanatı eleştirisinin temeli araştırılacaktır. Son olarak Brecht ve Lukacs arasında pek çok kaynağa konu olmuş tartışma, aralarındaki fikirsel yakınlıklar da gözetilerek, daha geniş bir bakış açısıyla verilmeye çalışılacaktır. ABSTRACT This thesis aims to produce a philosophical investigation over the nature of art by focusing on the disagreement between the two significant Marxist thinkers, Bertolt Brecht and Georg Lukacs, who considerably opposed to each other in terms of what the art is and what it should be in modern times. Moving from this background, the thesis also aims to emphasize the relation of art with both politics and philosophy. Influenced by both Hegel and Aristotle, Lukacs considers art through the concepts of mimesis and catharsis, and maintains the view that the rise of Avant-garde period and the modern art that subsequently followed it represents the decadence of classical bourgeois art. Accordingly, the first chapter of the thesis is devoted to the illustration of Aristotle’s view of art through his well-known opus “Poetics”. It is followed by the discussion, from a historical perspective, of the rise of Avant-garde period, which represents an objection not only to the traditional understanding of dram in particular but also to the art itself. The study then turns to Brecht and his concept of epic theatre, which grounds itself on a dialectical and materialist understanding of social relations of production. Moving from this dialectical view, Brecht criticizes Lukacs’ view of aesthetics as falling into the formalism, arguing the possibility of using any forms in aesthetic works. In this sense, the thesis aims to explain and discuss Brecht’s view of epic-dialectical theatre through his understanding of “alienation effect(s)” while the exploration of Lukacs’ view(s) of art and aesthetic starts with his critic of modern capitalist society and reification analysis as expressed in the “History and Class Consciousness”. Last but not least, the well-known debate and/or disagreement between Lukacs and Brecht, which inspired many other ones among Marxist thinkers, is brought into the scene from a wider perspective, without ignoring the parallels between them. Consequently, the thesis concludes by drawing attention to the importance of the debate between these two important Marxist figures, in terms of the way in which contemporary art and its present situation is to be considered. In other words, the thesis concludes arguing that this classical debate is not to be viewed as something outdated that may only get the concern of those who are particularly interested in the history of Marxism, rather it should be viewed as a productive debate through which one may get valuable insights when it comes to the analysis of modern art as well as on-going debates on the nature of it.