Marie Ndiaye’nin Trois Femmes Puissantes (Üç Güçlü Kadın) adlı romanında kadın figürü


Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Cansu AVCI

Danışman: GÜLSER ÇETİN

Özet:

20. yüzyılda Fransa’da kadınlar, sosyal, siyasi ve kültürel alanlarda var olan erkek egemenliğine karşı çıkmışlardır. Edebiyat dünyasında da erkek üstünlüğünü gören kadın yazarlar, kendilerine özgü kadın edebiyatını yaratarak, kendilerini yazarak ifade edebileceklerini savunmuşlardır. Çağdaş edebiyatta Marie Ndiaye, eserlerinin çoğunda kadın figürünü ele alması açısından 21. yüzyılın en önemli kadın yazarları arasında kendisine yer edinmiştir. İncelemiş olduğumuz Üç Güçlü Kadın başlıklı romanında romancı, kadının durumunu ele alır. Yazar, romanda acımasız ve dayanılmaz gerçeklik ile fantastiğin harmanlandığı kendine özgü bir tarz geliştirmiştir. 21. yüzyılın önemli post-modern kuramcılarından Hélène Cixous, Luce Irigaray ve Julia Kristeva edebiyatın cinsiyetçi rolünü vurgularlar ve kadınların ancak yazarak özgürlüklerine kavuşabileceklerini savunurlar. Fransız kuramcılar, kadınların kendi söylemlerini ve edebiyatlarını yaratabilmeleri için bedenlerini yazmaları gerektiğinin altını çizerler. Kadın yazarlar, eserlerinde annelik, kadın bedeni, yalnızlık, aşk, korku, ümit gibi kadına özgü temaları ele alarak, edebiyatta kadının sesini duyurma amacı güderler. Dişil yazın yazarları arasında yer edinen Marie Ndiaye, özellikle en yoksul ve en bilinmeyen ülkelerden ve çevrelerden gelen kadınların acılarına duyarlıdır. ÇağdaşIIedebiyatın zirve yoluna öncülük eden Fransız romancı, sürgün edilen göçmen kitlesinde ezilen ve adları bilinmeyen kadınların seslerini duyurmaya çalışır. Marie Ndiaye, üç bölümden oluşan Üç Güçlü Kadın adlı romanında, Norah’nın baba figürü arayışına yer verir. Aynı romanında yazar, Fanta’nın kocasıyla olan sorunlu ilişkisini ve yalnızlığını konu eder. Son olarak da Fransız yazar, göçmenlerin dokunaklı hikâyesinde, bir kadın ve insan olarak onurunu kurtarmaya kararlı olan bir kadının mücadelesini yansıtır.AbstractIn France in the 20th century, women opposed to the male dominancy present in social, cultural, and political environments. Seeing the male dominancy in literature as well and creating the feminine literature peculiar to them, woman writers argued that they could express themselves by writing. Dealing with feminine figures in most of her works, Marie Ndiaye, in contemporary literature, is ranked among the most important female writers of the 21st century. In her novel Three Strong Women which we discuss in detail, the writer examines the status of women. In this novel, she develops a unique style where cruel and unbearable truth and fantasy are blended. Of the important postmodern theoreticians of the 21st century, Hélène Cixous, Luce Irıgaray, and Julia Kristeva emphasize the sexist role of literature and argue that women can become free only by writing. The French theorists underline that women should write about their bodies to create their own literature and to get the right to express themselves. Women writers aim to make the women’s voice heard in literature by including such themes peculiar to women as motherhood, loneliness, female body, love, fear, and hope. Marie Ndiaye, who has a significant place among female writers, is sensitive to the pain of the women coming from the poorest and most unknown countries and places. The French novelist, paving the way for the contemporary literature, tries toVImake the unnamed women’s voice heard who are oppressed, exiled and forced to immigrate. In her three-part novel Three Strong Women, Marie Ndiaye tells about Norah’s searching for a father figure. In the same novel, the writer narrates Fanta’s loneliness and her problematic relationship with her husband. Finally, in the touching story of the immigrants, she tells the struggle of a woman who is determined to defend her honor as a women and human being.