Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2010
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Işıl PEHLİVANOĞLU
Danışman: NUR MELEK DEMİR
Özet:ÖZET Assia Djebar’ın Cezayir’de geçen L’Amour, la fantasia (1985) ve La Disparition de la langue française (2003) adlı romanlarının ağırlıklı olarak Fransız sömürgeciliğini ele aldıkları bilinmektedir. Özellikle, yazarın, L’Amour, la fantasia başlıklı romanında bu eksende yer verdiği yorumlar dikkat çeker. Yazar, söz konusu yapıtta kendi yaşamından yola çıkarak bir yandan Cezayir toplumunun yaşadığı fiziksel ve manevi çatışmaları gözlemler, diğer yandan da toplumuyla arasına mesafe koyarak aynı bir Fransız gözüyle gözlemlediği geleneksel yaşamı serimler. Romanın uzamsal sınırı olan Cezayir’de Cezayirlilerin Fransa’ya karşı eleştirel tutumlarını hem kendi ağzından hem de Cezayirlilerin ağzından okuyucuya aktarır. Ayrıca kimlik, kültürel farklılıklar, öteki sorunlarını da irdeler. La Disparition de la langue française’de ise, bağımsız Cezayir’in bugün içinde bulunduğu zor koşullar ortaya konur. L’Amour, la fantasia’da olduğu gibi geçmişe dönüş tekniğinin kullanıldığı romanda, modernlik, laik Cezayir ve özgürlük kavramları ele alınır. Romanın başkişisi Berkane devrim döneminde ulusal kimliğini evde annesi aracılığıyla şekillendirir ve bu sayede Cezayir kurtuluş savaşında kadının etkisi bir kez daha vurgulanır. Dil tartışmalarında ise, yazar gerçekçi bir tutum sergiler. Fransızca, yazarın dünyasında her zaman ilerletici ve özgürleştirici bir rol oynar. Fakat anadili Arapçanın konumuna asla ulaşamaz. Fransızca duyguları temsil etmekte yetersiz kalır. Söz konusu durum her iki yapıtta da dile getirilir. RÉSUMÉ Les romans d’Assia Djebar L’Amour, la fantasia (1985) et La Disparition de la langue française (2003) traitent de manière intensive le post-colonialisme français. L’Amour, la fantasia attirent une attention particulière. D’un côté, l’auteur y contemple les conflits spirituels et physiques dans le cadre de sa vie privée de l’autre côté elle y ajoute son identité française pour commenter la vie culturelle. Elle transmet le regard et les commentaires des Algériens sur la présence française en Algérie qui est la frontière spatiale du roman de son point de vue et de celui des Algériens. Elle analyse les questions d’identité, de diversité culturelle et l’autre. Dans La Disparition de la langue française elle traite l’Algérie coloniale et l’Algérie indépendante. Dans le roman, il y a un retour au passé comme dans l’Amour, la fantasia, pour souligner les notions comme la modernité, la laïcité et la liberté. Ainsi, L’auteur nous montre qu’il ya des aspects à critiquer en Algérie. Berkane forme sa conscience nationale chez lui grâce à sa mère. Ce qui permet à Djebar de l’accent sur l’impact des femmes sur l’indépendance de l’Algérie. L’auteur expose d’une manière réaliste les discussions autour du sujet de la langue. Le français a toujours un sens qui fait développer et libérer. Mais il n’atteint jamais le statut de la langue maternelle. Le français est incapable d’expliquer les sentiments.