İki savaş arası İspanya-Osmanlı ilişkileri (1571-1588): Büyük kopuş


Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Emrah NAKİ

Danışman: ABDULLAH GÜNDOĞDU

Özet:

1571’de Kıbrıs’ın Osmanlılar tarafından fethi Doğu Akdeniz’de Osmanlıüstünlüğünü kesinleştirirken, aynı yıl Osmanlı’nın ağır yenilgisiyle sonuçlananİnebahtı muharebesiyle birlikte İspanya-Osmanlı mücadelesi zirveye çıkmıştır. Fakatsüregelen bu rekabette, özellikle 1571’deki İnebahtı Muharebesi ve 1574’dekiOsmanlı’nın Tunus seferi sonrasında birbirlerine karşılıklı üstünlük sağlama çabasısebebiyle güçlerini yersiz bicimde tüketen Osmanlı ve İspanya İmparatorlukları,içine düştükleri ekonomik krizden çıkabilmek ve iç meselelerini çözümlemek amacıylauzun soluklu çatışmaya ara vermeleri gerektiğini idrak etmişlerdir. Bu doğrultudaateşkes müzakerelerine başlayan iki imparatorlukta ilk adımı atan II. Felipehükümranlığındaki İspanya olmuştur.II. Felipe’nin imparatorluğunun en önemli ekonomik coğrafyasını temsil edenAşağı Ülkeler meselesi, İnebahtı muharebesi sonrasında Akdeniz’de Osmanlı ilesüregelen mücadeleden çok daha ciddi bir soruna dönüşmüştür. Aşağı Ülkeler’deİspanya Kralı’nın mutlakıyetçi yönetimine karşı çıkan bir isyan hareketi, dünyanın buen önemli ticari bölgesini İspanya İmparatorluğu’ndan koparmaya çalışmış vebağımsız bir cumhuriyete doğru giden yolda ilk adımını da böylece atmıştır. Bir içmesele gibi görünen Aşağı Ülkeler’deki isyan hareketi, İngiltere Kraliçesi Elizabethtarafından desteklenerek İspanya için oldukça kanlı ve maddi anlamda külfetli birmücadeleye dönüşmekle birlikte ayrıca uluslararası bir boyut kazanmıştır. Neticedeİngiliz yardımının önüne geçmek isteyen II. Felipe, 1588’de İngiltere’ye karşı başarısızbir deniz seferi düzenleyerek İsyan hareketinin Felemenk Cumhuriyeti adı altındabağımsız bir cumhuriyete dönüşmesine engel olamamıştır.Diğer taraftan Şah Tahmasp’ın ölümüyle birlikte siyasi kriz yaşayan ve iççekişmeler sebebiyle iç savaşa sürüklenen İran karşısında ezeli düşmanının zayıflığınıfırsata çevirmek isteyen Osmanlı İmparatorluğu, 1578’de İran Seferi’ni başlatmıştır.Osmanlı’nın amacı İran’ı kontrol altına aldıktan sonra, Tuna nehrinden Çin sınırınakadar uzanan Sünni devletleri birbirine bağlayan büyük bir kıtalar ötesi köprü inşaetmek için Osmanlı-Özbek bağlantısı kurmak olmuştur. Fakat Osmanlı İmparatorluğuher ne kadar doğudaki sınırlarını en ileri noktaya taşımayı başarmış olmasına rağmenbu hedefinde başarıya ulaşamamıştır. Neticede mevcut savaşlar her iki imparatorlukiçin de beklenileni sağlamamış olması bakımından paralellik göstermektedir.1571 ve 1588’deki deniz muharebelerinde yaşanan mağlubiyetler bu ikiküresel imparatorluğun donanmalarının kırılganlığını göstermesi bakımından önemliolmuştur. “Büyük kopuş” olarak tanımladığımız iki savaş arası dönemi ifade eden bu17 yıllık süreç, yeni ve eski dünya arasındaki sınırların ve bunların temsilcilerinin dahabelirgin hale gelmesine yol açtığı kadar eski dünyanın temsilcileri olarak kalan İspanyave Osmanlı imparatorluklarının eş zamanlı gerileme sürecine girişinin başlangıcınısimgelemiştir. Çünkü bu tarihten sonra yeni dünya düzeninin temsilcileri olarakortaya çıkan önce İngiltere, sonra Felemenk Cumhuriyeti, Avrupa’nın yeni başatgüçleri sıfatıyla günümüz çağdaş dünyasının temellerini atmışlardır.AbstractWhile the conquest of Cyprus by Ottomans in 1571 was assuring the Ottomansupremacy in the Eastern Mediterranean, Spain-Ottoman struggle reached its peak inthe same year with the battle of Lepanto which resulted in an overwhelming defeat ofthe Ottoman Empire. But in this ongoing rivalry, especially after the battle of Lepantoin 1571 and Ottoman expedition against Tunis in 1574, Ottoman and SpanishEmpires which wasted their powers due to outflank each other realized that theyshould intermediate this long-lasting conflict in order to overcome the economic crisisthey fell into and resolve their internal affairs. In this direction, in two empires whichbegan to negotiate a ceasefire, Spain in the reign of Philip II took the first step.The problem of the Low Countries representing the most important economicgeography of the Empire of Philip II became a much more serious problem thanongoing struggle with the Ottomans in the Mediterranean after the battle of Lepanto.A rebellion movement in Low Countries against the absolutist government of King ofSpain tried to take apart the world’s most important commercial area from theSpanish Empire and so took the first step on the road towards an independentrepublic. The rebellion movement in the Low Countries appeared as an internalproblem was supported by England's Queen Elizabeth and it didn’t only turned intoan onerous struggle quite bloody and financially burdensome for Spain but alsogained an international dimension. Eventually Felipe II who wanted to avoid Englishaid by organizing a failed naval expedition against England in 1588 couldn’t act toprevent the conversion of the rebellion movement into an independent republic underthe name of the Dutch Republic.On the other hand, Iran was experiencing a political crisis with the death ofShah Tahmasp and also being dragged into civil war due to internal strife. TheOttoman Empire that wanted to turn arch-enemy’s weakness into an opportunitystarted the expedition against Iran in 1578. After taking control of Iran, theOttoman’s purpose had been to set up the Ottoman-Uzbek’s connection to build agreat transcontinental bridge that connects Sunni states extending from the DanubeRiver to the Chinese border. But although the Ottoman Empire achieved to extend itseastern borders to the farthest point, it could not succeed in realizing this goal. As aresult, the existing wars show parallelism for both empires with regards to failure tosatisfy their expectations.The defeats experienced in the naval battles in 1571 and 1588 had beenimportant to show the fragility of these two global empires’ fleets. This 17-year cyclerepresenting the period between two wars that we define as “grand disengagement”leaded the boundaries between the new and the old worlds and their representatives tobecome more apparent, and symbolized the beginning of the entry of remaining oldworldrepresentatives Spain and The Ottoman Empires into simultaneous regressionprocess as well. Because firstly United Kingdom and later Dutch Republic emergingafter that date as the representatives of the new world order, laid the foundations oftoday's modern world in their capacities as the new dominant powers in Europe.