Derleme olgusu ve elektronik yayınlar


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2006

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: BURCU UMUT ZAN

Danışman: TÜLAY OĞUZ

Özet:

Bilginin paylasımına en üst düzeyde katkıda bulunan derleme uygulamalarının en önemli ve asli görevi, ülkenin düsün ve sanat ürünlerinin derlenerek simdiki ve gelecek nesil arastırmacıların yararına sunulmasını saglamaktır. Ancak eski tarihlere dayanan derleme uygulamaları basılı yayınlarla sınırlandırıldıklarından elektronik yayın türlerini kapsamamaktadır. Oysaki günümüzde düsün ve sanat ürünlerinin çogu elektronik ortamda üretilmekte ve kullanılmaktadır. Kayıtlı kültürel ürünlerin eksiksiz olarak derlenmesini garantilemek için elektronik yayınların da derleme kanunları kapsamına alınması ve yasal bir boyutta derlenmesi gerekmektedir. Elektronik yayınlar basılılara kıyasla yapısal farklılıklar gösterdiklerinden, eski tarihli derleme kanunları ile elektronik yayınların derlenmesi mümkün degildir. Bu farklılıklar, derleme sürecini olusturan edinme, koruma ve hizmete sunma basamaklarında elektronik yayınlar için basılılardan farklı yöntem ve teknikler kullanılmasına sebep olmaktadır. Elektronik yayınlar, çevrimiçi ve çevrim dısı olmak üzere iki kategoride degerlendirilmektedir. Çevrimdısı elektronik yayınlar fiziksel tasıyıcılara sahip olduklarından çevrimdısı yayınlar için izlenecek derleme süreçleri kolay olmaktadır. Ancak çevrimiçi yayınların yapısal özellikleri itibarı ile farklı olması çevrimiçi yayınların derleme sürecine dahil edilmesini zorlastırmaktadır. Çevrimiçi yayınların kültürel varlıgın bir parçası oldugunu kabul eden ülkeler çevrimiçi elektronik yayınların derlenmesinde karsılasılacak sorunları ve sorumlu birimleri daha net görmek adına çevrimiçi yayınların derlenmesine yönelik öncü proje girisimleri baslatmıstır. Uluslararası düzeyde elektronik yayınların derlenmesinde bu gelismeler yasanırken ülkemizde derleme uygulamaları etkin bir sekilde gerçeklestirilememektedir. Bunun sebebi 1934 tarihli, sadece basılı yayınların derlenmesine olanak tanıyan derleme kanunun uygulanmaya çalısılmasından kaynaklanmaktadır. Oysaki basılı yayınlar kadar çevrimiçi ve çevrimdısı tüm elektronik yayınlar da ülkemize ait kültürel varlıgın bir parçasını olusturmaktadır. Bu sebeple daha fazla zaman kaybı yasanmasına izin verilmeden bu anlamda önlemlerin alınması gerekmektedir.