Böbrek nakli alıcılarında D vitamini eksikliği ve D vitamini eksikliğinin endotel disfonksiyonu üzerine etkisi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2009

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: MEHMET ALTAN

Danışman: KENAN KEVEN

Özet:

Böbrek nakli SDBY'de en seçkin tedavi yöntemi olmakla birlikte, başarılı bir nakil sonrası üremi ile ilişkili faktörler ortadan kaldırılsa bile kardiyovasküler mortalite ve morbidite yüksek seyretmektedir. Mortalite ve morbidite riskindeki bu artışa özellikle, ateroskleroz ve aterosklerozun tetiklediği arteriyal sistemdeki geri dönüşsüz etkilenimler neden olmaktadır. Endotel kaynaklı NO salınımının bozulması bu geri dönüşsüz etkilenimlerin öncül patolojisidir. ABV ile NO'ya bağlı vazodilatasyonun düzeyinin brakiyal arterden non-invaziv değerlendirilmesi koroner ateroskleroz ile korelasyon gösteren etkin bir yöntemdir. sEPCR ve sTM serumda çalışılan endotel hasar göstergesi olarak kullanılabilen ve vasküler hasarla seyreden hastalıklarda aktivasyonla ilişkili olduğunu göstermiş iki endotel hasar belirtecidir. D vitamini eksikliğinin endotel fonksiyon bozukluğu, aortik kalsifikasyona yatkınlığı oluşturduğu gösterilmiştir Böbrek nakil alıcılarında D vitamini eksikliği sık görülmektedir. Bu çalışmanın amacı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji transplantasyon polikliniğinde takip edilen böbrek nakilli olgularda D vitamini eksikliğinin yaz ve kış mevsimlerinde sıklığının belirlenmesi, izlemde D vitamini değerlerinin mevsimsel değişim düzeyleri ve D vitamini düzeylerindeki değişimin endotel fonksiyon bozukluklarına olası etkilerinin sEPCR, sTM gibi iki endoteliyal hasar belirteciyle ve fonksiyonel olarak ABV ile prospektif olarak izlenerek değerlendirilmesidir. Çalışmamızda 45 hastanın kış, 37 hastanın yaz parametreleri değerlendirildi. D vitamini eksiklik ve yetersizliği böbrek nakilli olgularda sık görüldü. Kış ayı ölçümünde 4 hastada D vitamini eksikliği, 29 hastada D vitamini yetersizliği saptanırken 12 hastada normal D vitamini düzeyleri saptandı. Yaz kontrollerinde ise olguların 10'unda D vitamini yetersizliği, 27'sinde D vitamini normal düzeyde saptanırken hiçbir hastada eksiklik gözlenmedi. Kış döneminde D vitamini eksikliği olan bireylerde ABV'nin normal D vitamini düzeyine sahip böbrek nakli alıcılarına göre daha düşük olsa da anlamlı farklılık göstermediğini saptandı. Yaz dönemi yapılan değerlendirmede ise hastaların büyük kısmında D vitamini düzeylerinin kabul edilebilir normal değerlere yükseldiğini (%27 vitamin D eksikliği, yetersizliği) ve bu dönemde yapılan değerlendirmede D vitamini eksikliği olan hastalarda istatistiksel olarak anlamlı daha düşük ABV oranları olduğu saptandı. Ayrıca hastaların kış ve yazın yapılan değerlendirmelerinde D vitamini düzeyi anlamlı olarak artarken dikkat çekici olarak ABV düzeyleri de anlamlı olarak arttı. Bu artışların (?ABV ve ?D vitamini) korelasyonu değerlendirildiğinde ise anlamlı korelasyon olduğu gözlendi. Çalışmada yazın ve kışın D vitamini eksikliği saptanan hastalar ile D vitamini eksikliği olmayan hastalar arasında sEPRC ve sTM düzeyleri anlamlı farklılık bulunmadı. Ayrıca kış ve yaz ölçümlerinde hastalarda sEPRC ve sTM düzeyleri anlamlı değişme gözlenmedi. Sonuç olarak çalışmada; böbrek nakli hastalarında kış aylarında D vitamin eksikliğinin yaygın olduğu, yazın D vitamin düzeyinin anlamlı olarak arttığı, bu düzelmeye paralel olarak ABV yanıtlarında da iyileşme gözlendiği ortaya konulmuştur. AbstractIn End Stage Renal Failure renal transplantation is the superior treatment option, but still after a successful transplantation cardiovascular mortality and morbidity is high in this group of patients. This increased risk of mortality and morbidity is mainly due to atherosclerosis and its irreversible effects that are observed in arterial system. Malfunction of endothelium derived NO secretion is one of the primary steps of this process. Flow mediated dilatation (FMD) is an effective tool that predicts endothelial functions non-invasively which has been known to correlate with coronary atherosclerosis. sEPCR and sTM are two serologic markers both of which have been found to be associated with endothelial dysfunction and endothelial damage. It?s been observed that Vitamin D deficiency predispose endothelial dysfunction and aortic calcification. Vitamin D deficiency is very common in renal transplant patients. The aim of this study is to document vitamin D deficiency prevalence in winter and summer seasons. An additional aim is to observe seasonal changes in vitamin D levels and effects of these changes on FMD values for functional evaluation and on sTM and sEPRC levels as a marker to observe endothelial damage in renal transplant patients from Ankara University Nephrology department. In this study 45 transplant recipients were evaluated in winter and 37 patients were evaluated in summer season. The finding of the patients evaluated in winter indicated that 4 patients had deficiency and 29 patients had insufficiency. The findings of the patients evaluated in summer season showed that 10 patients had insufficiency and none of them had deficiency. FMD values were higher in patients with normal vitamin D level; however, the findings did not indicate statistically significant results for the patients evaluated in winter. Vitamin D levels of the patients evaluated in summer were within the normal limits in most of the cases without any interference. In these patients a significant correlation between vitamin D levels and FMD values were found. Also a delta correlation between seasonal difference of vitamin D and seasonal difference of FMD values were found. There were no statistically significant correlation sTM and sEPCR values with D vitamin levels and within its seasonal chances. In conclusion, vitamin D deficiency/insufficiency is very common among renal transplant recipients. In summer season vitamin D level rises in most of the cases respectively and this correlates with an improvement on FMD values.