İlkel birikim ve arazi toplulaştırma uygulaması


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: BERİVAN SEVNA YILMAZ

Danışman: OZAN ZENGİN

Özet:

Bu tez çalışması ilkel birikim kuramından faydalanarak Türkiye'de arazi toplulaştırma uygulamasının bir ilkel birikim aracı haline geldiğini ileri sürmektedir. Marx'ın analizinde ilkel birikim feodal üretim tarzından kapitalist üretim tarzına geçiş döneminde, belli bir anda ortaya çıkmış tarihsel bir sürece verilen isimdir. Bu süreç, doğrudan üreticilerin zora dayalı yöntemlerle üretim koşullarından koparılmalarını ifade eder. İlkel birikimin kapitalizmin devam eden bir unsuru olduğu anlayışı Luxemburg'a dayanır. Luxemburg, kapitalizmin istikrar kazanması ve kapitalist birikim krizine geçici bir çözüm yolu bulması için kapitalist olmayan yapılara ihtiyaç duyduğunu savlamaktadır. Luxemburg'un anlayışı Çağdaş Marksist kuramcılar tarafından neoliberal dönemde belli ölçülerde meta-dışı kalmış alanların da piyasa gereklerine tabi tutulmasına kadar genişletilmiştir. Bu çalışmada ilkel birikim süreci sadece belli ölçülerde meta-dışı kalmış alanların değil piyasa ile ilişkide olan alanların/ metanın içeriğinin değişime uğramasını içerecek şekilde genişletilmektedir. Bu doğrultuda küçük meta üreticilerinin yaşam alanlarından koparılarak bu alanların tarım dışı faaliyetlerde kullanılmasının önünü açan arazi toplulaştırma uygulamasının bir ilkel birikim aracı olduğunu ileri sürmekteyiz. Bu iddiamızı güncel bir örnek olan Alpu Ovası'nda yapılaması planlanan termik santral projesi üzerinde somutlaştırmaktayız. Neoliberalizm piyasaların daha önce var olmadığı yerlerde hakimiyet kurması ve bu yerlerde piyasa ilişkilerini derinleştirerek sürekli kılmasının sağlandığı durumu ifade eder. Kapitalizmin istikrar kazanmak için her zaman kendisi dışında bir şeye duyduğu ihtiyaç neoliberal dönemde de yani pazarların yaratılması, piyasayla tam olarak bütünleşmemiş alanların keşfedilmesi, bu alanlarda piyasa ilişkilerinin derinleştirilmesi ve yeni nüfuslara ilkel birikim koşullarının dayatılması yoluyla varlığını devam ettirmektedir. Sonuç olarak, ilkel birikim kavramını toplumsal ilişkilerin meta biçiminin kapsamının değişmesini ifade edecek ölçüde genişletmek derdimizi anlatmak noktasında anlamlı olacaktır. This thesis study suggests that the implementation of land consolidation has become a tool of primitive accumulation in Turkey with the help of concept primitive accumulation. In Marx's analysis, primitive accumulation is regarded as a period of historical transition from feudal mode of production to capitalist mode of production. This period refers to a range of processes that led to the seperation of the direct producer from the means of production and the natural conditions of production by force-based methods. The understanding of primitive accumulation as a permanent feature of capitalist reproduction goes back to Rosa Luxemburg. She maintained that capitalism must always have something outside of itself in order to stabilize and find crises of capitalist accumulation's a temporary resolution. The understanding of Luxemburg has been extended to a certain extent to the expropriation of areas that have been left out of commodity in the neoliberal period by contemporary Marxist theorists. In this study, the primitive accumulation process is expanded to include not only the areas that are in some way out of commodity but also the contents of the areas/ commodity form of social relations that are in contact with the market. In this respect, we propose that land consolidation practice, which is led to the seperation of petty commodity producers from the living spaces and paves the way the use of these areas in non-agricultural activities, is a primitive accumulation tool. We present this claim in the example of a thermal power plant planned to be built in the Alpu Plain which is a current example. Neoliberalism refers to the situation in which markets are dominated in places where they did not exist before, and where they are provided to became continuous by deepening market relations. Capitalism must always have something outside of itself in order to stabilize which continues to exist in the neoliberal period through creating new market, deepening of their relations with the market, and the imposition of conditions of primitive accumulation upon new populations. As a result, it would be meaningful to extend concept primitive accumulation to the extent of changing the scope of the commodity form of social relations.