Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2010
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: ÖZLEM KARACAOĞLU
Danışman: ÖNDER ARSLAN
Özet:Endotelyal Progenitor Hücrelerin rhG-CSF İle Mobilizasyonu Ve Aferezle Toplanan Üründeki Miktarı. EPH'lerin erişkin dönemde de var olduğunun belirlenmesiyle vasküler hastalıkların tedavisinde kullanılması gündeme gelmiştir. EPH'ler kemik iliğinden dolaşıma katılarak vasküler hasarın olduğu bölgelerde, hasarın tamir edilmesinde rol almaktadır. EPH'ler kemik iliğinden dolaşıma katıldıktan sonra hücre yüzey belirleyicilerinde değişiklik meydana gelmektedir. EPH'lerin CD34-CD133+VEGFR-2+ fenotipinde olanları en immatür form olarak değerlendirilirken, CD34+CD133+VEGFR-2+ fenotipindeki EPH'ler gerçek immatür form olarak değerlendirilmektedir. EPH'ler olgunlaşma sürecinde bu belirleyicilerden CD133'ü kaybederek matür endotel hücrelere (CD34+CD133-VEGFR-2+) dönüşmektedir. EPH'lerin aferezle toplanması ve yaralı vasküler dokuya injeksiyonu ile terapötik etki sağlanabilmektedir. Çalışmamızda EPH'lerin en etkin biçimde kullanılabilmesini sağlamak için aferezle toplanan periferik kök hücre ürünün içindeki miktarın belirlenmesini amaçladık. Ayrıca mobilizasyon öncesi ve sonrası alınan kan örneklerinde EPH formlarının dağılımlarını karşılaştırarak rhG-CSF'nin artışa olan etkisini belirlemeye çalıştık. Çalışmamızda 6 sağlıklı (5 kadın, 1 erkek) allojeneik kök hücre vericisi dahil edildi. Ortanca yaş 36 (28-54) idi. Vericilere mobilizasyon amacıyla 5 gün süre ile 10mcg/kg rhG-CSF uygulandı ve 5. günde rhG-CSF infüzyonundan 2 saat sonra aferez işlemi uygulandı. Vericilerin mobilizasyondan önce (bazal), afereze başlamadan önce (mobilizasyondan sonra) ve aferez ürününden alınan kan örneklerinde CD34-CD133+VEGFR-2+, CD34+CD133+VEGFR-2+ ve CD34+CD133-VEGFR-2+ hücrelerin toplam çekirdekli hücreler içindeki dağılımları incelendi. Örnekler EDTA'lı tüplere alındı ve aynı gün içerisinde akan hücre ölçer analizi yapıldı. Çalışmamız sonucunda 6 sağlıklı vericiden alınan mobilizasyon öncesi çevresel kanda toplam çekirdekli hücrelerin ortanca %0,0007 (0,0-0,07) sinin EPH (CD34+CD133+VEGFR-2+) olduğunu saptadık. Verici beyaz küre sayısına göre değerlendirdiğimizde mikrolitre kanda EPH miktarı ortanca 0,005 (0,0-0,44) idi. Mobilizasyon amacıyla rhG-CSF uygulamasını takiben aferez işlemi öncesi ve aferez ile toplanan üründe EPH (CD34+CD133+VEGFR-2+) miktarındaki artışın anlamlı olduğunu saptadık (p<0,05). En immatür EPH alttipinin (CD34-CD133+VEGFR-2+) rhG-CSF sonrası bazale göre artışı anlamlı değildi. Çalışmamızda sağlıklı kişilerde tek başına rhG-CSF uygulaması sonrasında ortanca 0,087x106/kg (0,02-0.84) EPH (CD34+CD133+VEGFR-2+) toplanmıştır. Sonuçta, rhG-CSF EPH miktarını artırırken, EPH'lerde farklılaşmaya yol açabilmektedir. Çalışmamızda elde edilen verilerin ve yöntemin vaskulogenezi değerlendiren çalışmaların planlanmasına basamak olabileceğini düşünmekteyiz.AbstractThe use of EPCs in the treatment of vascular diseases has been suggested after the invention of the existence of EPCs in adult life. EPCs take place in the repair of the vascular damages after its mobilization from bone marrow to peripheral blood. EPCs are a heterogeneous group of the cells that can be characterized by the expression of surface markers, such as CD34, CD133 and VEGFR-2. Immature stem cells lost CD133 expression during differentiation to mature endothelial cells. EPCs are thought to be a heterogeneous population of progenitors, consisting of real immature CD34+CD133+VEGFR-2+ cells and mature CD34+CD133-VEGFR-2 subtypes. Although CD34+CD133+VEGFR-2+ phenotype represents immature EPCs, the most immature forms of EPCs are CD34-CD133+VEGFR-2+. It has been shown that EPCs might have a role in the repair of injured vascular tissue. The aim of our study was to determine the level of EPCs with in the rhG-CSF mobilized peripheral blood stem cell product. Besides, we try to compare rhG-CSFs effects on the increase of EPC subtypes in samples we have taken before and after mobilization. Six healthy (5 female, 1 male) allogeneic stem cell donors with in median age of 36 years (range 28-54) admitted to our study. Donors received 10µcg/kg rhG-CSF for mobilization of stem cells. On day 5 stem cell collection was performed 2 hours after infusion of rhG-CSF. Blood samples for the analysis of EPCs were obtained prior to rhG-CSF infusion, before stem cell collection and from the stem cell products respectively. Blood samples were taken into tubes with EDTA and the analysis of the EPCs was done on the same day of blood sampling with flow cytometer. We examined CD34-CD133+VEGFR-2+, CD34+CD133+VEGFR-2+ and CD34+CD133-VEGFR-2 cells dispersion in total nucleic cells. In our study we have found that EPCs are 0,0007% (range 0,0-0,007) of the total nucleic cells in blood samples taken prior to rhG-CSF administration. When we made the analysis according to white blood cells count the median count in microliter was 0,005 (range0,0-0,44). We have found that a significant increase in EPC counts occur both in blood samples taken prior to apheresis and from stem cell products (p<0,05). The increase of the most immature EPC subtype (CD34-CD133+VEGFR-2+) after rhG-CSF was not significant in comparison with the basal condition. We collected a median of 0,087x106/kg (range 0,02-0,89) EPCs after rhG-CSF infusion. Briefly, rhG-CSF facilitated the mobilization of EPCs to peripheral blood. Our study showed that G-CSF might lead to differentiation of EPCs as well. In conclusion, obtained data and used method from the study might be first step for planning further studies evaluating the role of EPCs on vasculogenesis.