4734 sayılı Kamu İhale Kanunu bağlamında ihaleye konu edilebilecek hizmetlerin belirlenebilirliği


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2020

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: HARUN KILIÇ

Danışman: KAYA BURAK ÖZTÜRK

Özet:

4734 sayılı Kanun, pek çok kayda değer yenilikle birlikte yürürlük kazanmış, bu yönüyle de kamu ihale tarihinde haklı bir yer edinmiş olsa da hizmetler özelinde hep sorunlu bir Kanun olagelmiştir. Bunun temelde iki nedeni vardır. İlki, kapsamdaki hizmetlere belirliliğin, ismen sayılan birkaç hizmet ile bunların benzeri olanlarının tespiti gibi ilginç bir yöntem üzerinden sağlanmaya çalışılmasıdır. Böylesine bir yöntemi, pratik açıdan makul kabul edebilmek mümkün iken hukuki açıdan değildir. Zira belirliliği sağlama adına başvurulan bu yöntem, tam aksine hizmetleri belirsizliğe terk etmiş, hemen hemen her tür ve nitelikte hizmetin ihale edilebileceği anlayışının yerleşmesine ve neticede hizmet – ihale birlikteliğinin bir hukuk devleti sorununa dönüşmesine sebep olmuştur. İkincisi ise Kanunun, hizmetler özelinde kendisinden beklenilmeyen, fazladan bir işlev üstlenmiş olmasıdır. Bu anlamda Kanun, sadece ihale sürecine ilişkin usul ve esasları belirlemekle yetinen bir Kanun olmamış, ayrıca ve olağan dışı şekilde hemen hemen her hizmetin ihale edilebilir nitelik kazanmasına da dayanak teşkil etmiştir. Günümüzde bu niteliğini büyük ölçüde kaybetmişse de bunu, uzun sayılabilecek bir süre boyunca üstelik de pek dikkat çekmeden, belirsizliğe ve fiili uygulamalara dayalı olarak hukuka rağmen sürdürmüştür. Bu nedenler ve beraberinde getirdiği hukuki sorunlar aynı zamanda 4734 sayılı Kanun bağlamında hizmetlerin, hem ayrıcalıklı bir konum kazanmasına sebep olmuş hem de ayrıca ele alınmayı gerektiren önemde bir mesele olduğunu anlamamızı sağlamıştır. Public Procurement Law numbered 4734 (herein after referred as the Law) brought so many novelties in our traditional procurement regulations since its adoption. Although the Law found a notable place in public procurement history, it has always been problematic and controversial with regards to service procurements. Beneath this lie two reasons. First, an interesting method is followed such as using a couple of namely counted services and their similar to define all covered service procurements. Such a method may be accepted taking into account practical concerns but it is not possible legally because method applied with a view to ensure definiteness paradoxically leaves services into the indefiniteness and this also cause settlement of understanding that almost all services with different kinds and natures may be subjects of procurement proceedings and that the relation between services and procurement has become a problem of state of law. Second, the Law undertakes an unnecessary function, which is not supposed to be in terms of service procurements. In that regard, the Law is not only a law regulating principles and procedural rules regarding procurement proceedings but also grants unusually almost all services a legal ground for ability to be tendered. Although it has lost its quality to a great extent today, it still exists based on indefiniteness and de facto practices against law in general for a long period of time without taking any attention. These reasons and accompanying legal problems also gain the services procurements privileged place in the Law and also make us understand how an important topic to be seriously taken into account it is.