İslam felsefesinde ahlâki görecelik: İbnü'l-Arabī örneği


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2021

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: ÖMER CERAN

Danışman: MÜFİT SELİM SARUHAN

Özet:

İbnü’l-ʿArabī düşünce tarihinde en üretken ve en etkili yazarlardan biri olarak 12. asrın sonu ile 13. asrın başlarında yaşamış mutasavvıf bir düşünürdür. Onun adıyla özdeşleşmiş olan vahdetü’l-vücud (varlığın birliği) düşüncesi hemen her dönem eleştirilere maruz kalmıştır. Bu düşünce çerçevesinde ona yöneltilen eleştirilerin odak noktalarından biri onun ahlâkla ilgili görüşleridir. Bu minvalde vehdetü’l-vücud düşüncesinin ahlâki anlamda iyi ve kötü ayrımını ve insandan sorumluluğu kaldıracağını ileri sürenler olmuştur. Her ne kadar İbnü’l-ʿArabī, metinlerinde ileri sürülen sonuçları açıkça zikretmemiş olsa da onun düşünce sistemindeki özellikle zahir ve bâtın ayrımı ve bu iki bakış açısı muvacehesinde ileri sürdüğü görüşler bizi onun metinlerinin ahlâki görecelik çerçevesinde yorumlanabileceği sonucuna çıkarmaktadır. Ahlâki görecelik ahlâki değer yargılarının kişilere, gruplara, toplumlara ve zamana göre farklı olabileceğini ve değişebileceğini kabul esasına dayanır. Birçok farklı yorumları bulunmasının yanında ahlâki göreceliğin temelde bazı değerlerin evrenselliğini kabul ettiği de söylenebilir. Biz İbnü’l-ʿArabī’nin değerlendirdiği farklı manevi yetkinliklerde ve sosyal statülerdeki insanların hepsini aynı ahlâki değer yargılarıyla değerlendirmediğini görmekteyiz. Bunun bizim ulaştığımız sonuçları destekleyen önemli bir kriterden biri olduğu kanaatindeyiz.