Sklerodermalı hastalarda subklinik aterosklerozun karotis intima-mediya kalınlığı ölçümüyle değerlendirilmesi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2008

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: SİNA ALIIELKHCHI

Danışman: MUSTAFA KILIÇKAP

Özet:

Giris: nflamasyon ateroskleroz gelisiminde önemli yere sahiptir. Sistemik lupus eritamatozis ve romatoid artrit gibi inflamatuvar aktivitenin yüksek oldugu hastalıklarda ateroskleroz ve komplikasyonlarının gelisme riski normale göre daha fazladır. Ancak sklerodermalı hastalarda bu durumla iliskili çeliskili sonuçlara sahip az sayıda çalısma mevcuttur. Bu çalısmada, sklerodermalı hastalardaki karotis intima-mediya kalınlıgı (KMK) ile kontrol grubundaki KMK karsılastırıldı. Metot: Çalısmaya skleroderma tanısı almıs olan 30 hasta (ortalama yas 51±11,8 yıl) ve 30 saglıklı gönüllü dahil edildi. Gruplar yas, cinsiyet ve aterosleroz için risk faktörleri açısından benzerdi. Yüksek çözünürlüklü ultrason probu (13 MHz) kullanarak ana, bulbus ve internal karotis arterde KMK ölçüldü. Her segment için en az 3 ayrı ölçüm yapıldı ve ölçümlerin ortalaması hesaplandı. statiksel analiz için 3 segmentte yapılan ölçümlerin en yüksek olanı (maksimum KMK) ve bu ölçümlerin ortalaması (ortalama KMK) kullanıldı. Bulgular: Gruplar arasında yas, cinsiyet, lipit seviyesi, hipertansiyon ve diyabetes mellitus sıklıgı açısından istatiksel olarak anlamlı fark yoktu (p>0,05). Ortalama KMK (skleroderma grubu: 0,070±0,011, kontrol grubu: 0,048±0,008, p<0,001) ve maksimum KMK degerleri (skleroderma grubu: 0,076±0,013 kontrol grubu: 0,054±0,009, p<0,001) sklerodermalı hastalarda anlamlı derecede daha yüksekti. Sklerodermalı hastalarda, ortalama KMK ile hsCRP arasında (r=0,48, p<0,001); ve ortalama KMK ile eritrosit sedimantasyon hızı arasında (r=0,50, p=0,007) istatiksel olarak anlamlı korelasyon mevcuttu. Diffüz tipteki skleroderma hastalarında maksimum ve ortalama KMK sınırlı tiptekilere göre anlamlı derecede fazla bulundu (p degerleri sırasıyla 0,001 ve 0,011). Sonuç: Bulgularımız sklerodermalı hastalarda KMK'nın kontrol grubuna kıyasla daha yüksek oldugunu ve bunun da artmıs inflamatuvar aktivite ile iliskili oldugunu göstermektedir. AbstractIntroduction: Inflammation plays a key role in the development of atherosclerosis. The relative risk for the development of atherosclerosis and its complications is higher in diseases which have higher inflammatory activity, such as systemic lupus erythematosus and rheumatoid arthritis. However, there is a scant and contradictory data for patients with scleroderma. We evaluated carotid intima-media thickness (CIMT) in patients with scleroderma and matched control group. Methods: We enrolled 30 patients diagnosed with scleroderma (mean age 51.3±11.8), and 30 healthy controls, which were matched for age, sex and atherosclerotic risk factors. CIMT was measured at common carotid artery, bulbus and internal carotid artery by using high resolution ultrasound (13 MHz). At least 3 measurements were made at each segments and then averaged. Mean CIMT and maximum CIMT values were used for statistical analysis. Results: There were no significant differences between age, gender, lipid levels, frequency of hypertension and diabetes mellitus between the two groups (p>0.05). Mean CIMT (scleroderma group: 0.070±0.011, control group: 0.048±0.008, p<0.001) and maximum CIMT (scleroderma group: 0.076±0.013, control group: 0.054±0.009, p<0.001) values were significantly higher in patients with scleroderma (p<0.001). There is a significant correlation between the mean CIMT and hsCRP (r= 0.48, p<0.001); and mean CIMT and erythrocyte sedimentation rate (r= 0.50, p= 0.007) in scleroderma group. Maximum and mean CIMT values were significantly higher in patients with diffuse type scleroderma (n=20) compared to limited type (n=10) (p values are 0.001 and 0.011, respectively). Conclusion: CIMT is more prominent in patients with scleroderma compared to matched controls. This finding seems to be related with increased inflammatory activity in patients with scleroderma.