Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2016
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: OSMAN ZAHİT KÜÇÜKLER
Danışman: HAMİYET SEZER FEYZİOĞLU
Özet:İslam medeniyetinde pozitif bilimlerde ilerlemenin yavaşladığı bir dönemde kurulmuş olan Osmanlı İmparatorluğu,eğitim ve bilim alanında büyük oranda geçmişin mirasını devam ettirmiştir. 18. yüzyılın sonlarına kadar eğitimde esas olarak dini bilimler ve pratik faydaları olan tıp, astronomi ve matematik eğitimleri verilmiş ancak bu alanlarda da kayda değer bir ilerleme sağlanmamıştır. Bu yüzyıldan itibaren Avrupa’daki gelişmelerin askeri, siyasi ve ekonomik sonuçlarıyla karşılaşıldığında ilk kez sorgulama başlamıştır. İlk etapta İslami geçmiş yeniden incelenmiş ve yeni yorumlar yapılmaya çalışılmış ancak istenen sonuç elde edilemeden, devletin içinde bulunduğu zorluklar sebebiyle, modern yüksek okullar açılmış, Avrupa’dan eğitimciler getirilmiş, Avrupa’ya öğrenci gönderilmiş ve böylece batı bilgisi ülkeye hızla alınmaya başlamıştır.Ancak bu süreç birbirinden tamamen farklı iki medeniyetin bilgi sistemlerinin çatışmasına da yol açmış ve hem bu sebeple hem de başka sebeplerle Osmanlı yöneticileri yapılanları yeterli görmeyerek eğitim ve bilim konusunu yeniden ele almaya karar vermişlerdir. Tanzimat fermanının ilanından birkaç yıl sonra, 1845 yılında, Padişah’ın bir fermanıyla başlayan bu süreçte bir eğitim meclis oluşturulmuş ve bu meclisin raporlarına göre girişimler başlamıştır. Bu raporlardan birinde de ülkede eğitimin gelişmesi, bilimin yaygınlaşması, halkın cehaletinin giderilmesi ve kurulmasına karar verilen darülfünunda okutulacak kitapları hazırlaması amacıyla çalışmalar yapmak üzere bir Encümen-i Daniş kurulması tavsiye edilmiştir. Kelime anlamı itibarıyla bilim komisyonu anlamına gelen bu kurumun, Avrupa ülkelerindeki gibi bilimsel çalışmaları yönlendiren ve destekleyen Akademi veya Enstitü tarzı bir kurum olarak faaliyet göstermesi amaçlanmıştır.Bu rapor doğrultusunda 1851 yılında bir nizamname hazırlanarak Encümen-i Daniş açılmıştır. Nizamnamede Encümenin görevlerinin telif ve tercüme eserler hazırlayarak ülkede bilimin ilerlemesini ve Türkçenin gelişmesini sağlamak olduğu belirtilmiştir. Ancak belirtilmelidir ki bu kurum batı bilgisini olduğu gibi aktarmak için değil, onu İslami anlayışa uygun hale getirerek almak ve sonrasında da mümkün olursa üstüne yeni bilgiler eklenmesini sağlamak için kurulmuştur.Encümenin az sayıdaki çalışmalarına baktığımızda dil ve tarih çalışmalarının ağırlıklı olduğunu görüyoruz. Bunun sebebi de Encümen-i Daniş’in yeni bir bilimsel ve kültürel altyapı oluşturmak istemesidir diye düşünüyoruz. Zira İslam dünyası o dönemde artık hem bilgi üretemez hale gelmiştir hem de başka medeniyetlerin bilgisini alıp onu İslamileştirme yeteneğini kaybetmiştir.Ne yazık ki üyelerinin önemli bir kısmının bürokrat oluşu ve bunların devlet işleri yüzünden Encümenin faaliyetlerine yeterli zaman ayıramamaları, bazılarının bilimsel faaliyet yapabilecek kapasitede olmayışı, bürokratik çekişmelerin Encümene yansıması, ülkenin ihtiyaçlarının aciliyetine karşın yapılan işin azlığı ve hemen yararını gösteremeyecek olması gibi sebeplerle Encümen-i Daniş kısa zamanda iş yapamaz hale gelmiştir. Kapanışına dair bir belge olmamakla beraber, 1862 yılından sonra Devlet yıllıklarında adı geçmemektedir.Encümen-i Daniş, İslam medeniyetinden kopmadan batı bilgisinden yararlanmaya çalışması, Türkçenin geliştirilmesini resmi bir amaç haline getirmesi,tarihimizdeki ilk akademi sayılabilecek olması ve Tanzimat dönemi aydın ve bürokratının bu konulara yaklaşımını göstermesi bakımından önemlidir.AbstractOtoman Empire, which has been founded during an era that scientific advance in İslamic world has already slowed, mostly sustained the linear inheritance about science an education. Until the end of the 18. century, mainly there was education of teology, and because of their benefits medicine, astonomy and mathematics, however there wasn’t any significant advance in these fields. In this century, by facing the political, military and economic results of the Europe’s progress, first questioning started. At first the İslamic inheritance has reexamined and reinterpreted, but without getting any proper result, because of the hardships that state is in, modern colleges started to open, teachers transferred from Europe and students sent to Europe and therefore western information started to course in to the country.But this process caused a conflict between the information systems of two different civilisations. And because of that and other reasons, Otoman governers thougt the things that has been done is insufficient, they decided the refer the education and science again. A few years after the imperial edict of Tanzimat, in 1845, with a new edict of the Sultan, an assembly of education has been formed and new attempts started according the reports of this assembly. And in one of theese reports, it has been adviced to form an Encümen-i Daniş (Counsil of Science) in order to improve the education, advance the science, remove the public ignorance, prepare the books that’s going to be use in the University. That council is meant to235guide and support scientific activities correspondingly Academies or Institutes in European countries.According to this report, a regulation has prepared and Enümen-i Daniş founded in 1851. ın the regulation it has been stated that Encümens duty is improve the Turkish language and help to advance the science by preparing books. We have to state that this institution didn’t founded in order to transfer western information as iti is but to align it with İslamic information system and if possible making additions to it.When we look at the works of Encümen-i Daniş, we realize they are mainly about language and history. We believe it’s because Encümen-i Daniş wanted to built a new scientific and cultural base. Because at that time the İslam civilisation became unable to produce information and lost its ability to take informaton from other civilisations and align with it.Unfortunately, Encümen-i Daniş became disable to do it’s job because; many members were bureaucrats and they couldn’t spare enough time to Encümen, some members were not qualified enough to make scientific activities, reflections of bureaucratic quarrels and in spite of urgent needs of country Encumen’s work was not much and needed time to benefit. Even though there is no document for its closing, after the year 1862, Encümen-i Daniş doesn’t exist at the State annuals.Encümen-i Daniş is important because; tried to utilize western information without breaking with İslamic civilisation, made improvement of Turkish an official goal, can be consider as the first academy of our history and shows us the approach of the bureaucrats and intellectuals of the period to theese matters.