Azerbaycan'da tarihçilik


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2012

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: FUAT HACISALİHOĞLU

Danışman: ÜÇLER BULDUK

Özet:

Bu çalışma, devlet yapılanmasında tarihin hangi dinamikler üzerindekurgulanması gerektiği üzerine kurulmuştur. Bu kapsamda tarihin devletkurgusundaki işlevi son iki yüz yıl zarfında Azerbaycan’da yapılmakta olan tarihçiliküzerinden tespit edilmeye çalışılmıştır. Böylece yapıcı bir unsur olarak tarihin devletinşasında üstlendiği rol hem kuramsal bazda hem de pratikte ortaya çıkarılmıştır.Metodolojik açıdan 18. yüzyılda doğu Müslümanlığına münhasır feodaltarihçilik geleneğinin hâkim olduğu Azerbaycan tarihçiliği ancak 19. yüzyıldaki Rusişgalinden sonra ilerleme sağlayabilmiştir. 20. yüzyılın başında ulusçuluk idealiçerçevesinde Azerbaycan tarihi Türk tarihinin bir parçası olarak görülmeye başlansada Sovyet rejiminin Azerbaycan’a egemen olmasıyla tarihçilik Sovyet güdümünde,Marksist-Leninist görüşler istikametinde, diyalektik materyalizm esasında yazılmayabaşlanmıştır. Bu dönemde, Azerbaycan tarihçiliğine subjektif yaklaşımlar söz konusuolmuş ve tarihsel gerçeklik yok sayılmıştır. Özellikle Türkdilli halklar arasındakisosyo-kültürel ve siyasal bağların koparılması için tarih yazımı, tarih eğitimi veulusal kimlik oluşumu gibi konular Sovyetik bir anlayışla biçimlendirilmeyeçalışılmıştır. Türkdilli alan için tasarlanan bu politikalardan Azerbaycan tarihçiliği dekendi payına düşeni almıştır. Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla ulusçuluk akımının rüzgârına kapılanAzerbaycan entelijansiyası yeni bir ulus inşasına girişmiştir. Azerbaycan için ulusalolma düsturu Sovyetik unsurlardan arınmayla ortaya çıksa da ulus kavramınıniçeriğinin belirlenmesinde yaşanan ikilik bu konudaki samimiyetin tartışılmasınaneden olmaktadır. Elçibey döneminde Türk etnik yapısına dayandırılan ulusal kimlikAliyev döneminde Sovyet anlayışına benzer bir şekilde kozmopolit bir halk üzerineinşa edilmek istenmiştir.Bu durum ister istemez tarihçilik faaliyetlerini de etkilemiştir. GünümüzdeSovyet döneminden kalma anlayışlar ekseninde şekillendirilmeye çalışılanAzerbaycan tarihi, Sovyet tarihçiliğinden miras coğrafyayla sınırlı kozmopolit biryapı üzerinden kurgulanmaya devam etmektedir. Sonuç olarak Azerbaycan tarihçiliğiSovyet tarihçiliğinden uzaklaşamamanın sancısını yaşamaktadır. Bütün buolumsuzluklara rağmen Azerbaycan Cumhuriyeti’nin ulus-devlet kurgusunda tariheyüklenen misyon işlevsel geçerliliğini korumaktadır.AbstractThis study refers to which dynamics should history be built on whilestructuring a state. In this sense, function of history in building a state has been triedto be determined through historiography that has been carried out in Azerbaijan forthe last two centuries. Thus, role of history, as a constructive element, in building astate has been pointed out both theoretically and practically.Azerbaijani historiography on which a feudal historiography tradition limitedto eastern Mohammedanism was prevailing methodologically in the 18th centurycould make progress only after the Russian occupation in the 19th century.Azerbaijani history started to be considered as a part of Turkish history under thenationalism idea in early 20th century while it has been written in line with RussianguidedMarxist-Leninist views and on the basis of dialectic materialism as the Sovietregime became prevailing on Azerbaijani life. In this time period, some subjectiveapproaches to Azerbaijani historiography had been seen and historical realities hadneglected. In particular, several subjects such as history-writing, history training andestablishing national identity had been tried to be re-formed in a Sovietic point ofview in order to be able to damage socio-cultural and political bonds betweenTurkish-speaking populations. Azerbaijani historiography was also affected by thesepolicies designed especially for Turkish-speaking region. Azerbaijani intelligentsia captivated by nationalism movement with thedismemberment of the Soviet Union attempted to construct a new nation. Theprinciple of being national for Azerbaijan has come into existence together withbecoming free from Sovietic elements. On the other hand, duality experienced indetermining the context of nation concept leads to discussions on sincerity. Thenational identity that was based on Turkish ethical structure in Elçibey period wastried to be constructed on a cosmopolite population in Aliyev period which wassimilar to the Soviet point of view.The said fact has affected historiographical activities inevitably. Azerbaijanihistory that is still tried to be formed depending on understandings from Sovietperiod is now under construction through a cosmopolite structure limited to ageographical area which is heritage of Soviet historiography. In conclusion,Azerbaijani historiography suffers from not being able to draw away from Soviethistoriography. Despite all these complications, mission fastened on history innation-state construct of the Republic of Azerbaijan holds its validity.