Göç politikaları çerçevesinde Türkiye-AB geri kabul anlaşması


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2020

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: SÜMEYYE SAADET ILDIR

Danışman: BİLAL ERDEM DENK

Özet:

Bu tezde Türkiye ve Avrupa Birliği arasında 2013 yılında imzalanan Geri Kabul Anlaşması ve 18 Mart 2016 tarihli Mutabakat'ın sığınmacı hakları ile uluslararası göç/mülteci hukuku çerçevesinde değerlendirilmesi yapılmıştır.Avrupa Birliği özellikle 1990'lı yılların başlamasıyla yaşanan bölgesel ve küresel gelişmelerle artan göç hareketleri sonucunda ortak göç ve sığınma politikası oluşturmak için yürüttüğü çalışmaları artırmıştır. Bu kapsamda başta komşu ülkeler olmak üzere göçe kaynaklık eden ve göç rotası üzerinde bulunan ülkelerle ilişkilerde göç ve sığınma konuları üst politika alanına taşınmıştır. Avrupa'ya yönelen göç hareketlerinde en önemli rotalardan biri olan Türkiye de, Birliğin sınırlarını düzensiz göç ve sığınma hareketlerinden koruma noktasında kritik bir ortak olarak değerlendirilmiştir. Bu çerçevede 2000'li yılların ardından ilişkilerde göç ve sığınma konularının daha fazla gündeme geldiği görülmüştür. Birliğin düzensiz göçle mücadele alanında stratejik bir araç olarak kullandığı geri kabul anlaşmaları, Türkiye ile ilişkilerde de gündeme gelmiştir. Ancak imzalanan geri kabul anlaşması, Türkiye'nin üçüncü ülke vatandaşları ve vatansız kişilere özel hükümlerin uygulanmasını ertelemesi nedeniyle Avrupa Birliğinin beklentilerini karşılamamıştır. Artan düzensiz göç hareketlerinin yanında Suriye'de meydana gelen olayların 2015 yılından sonra Avrupa'yı daha fazla etkilemesi, Türkiye ile yeni bir ortaklığı gerekli kılmıştır. Görünüşte sorumluluk ve yük paylaşımının ön plana çıkarıldığı 18 Mart 2016 tarihli Mutabakat, gerçekte sığınmacılar ve Türkiye için kısa vadeli çözümler sunmaktan öteye geçmemiştir. Avrupa Birliği'nin verdiği taahhütleri tam olarak yerine getirmemesi bir yana, Mutabakatta yer alan hükümlerin sığınmacılara etkin koruma sağlamaktan uzak olması ve esas olarak Avrupa'yı göç akınlarından korumayı hedeflemesi en çok eleştirilen noktalar arasında yer almıştır. Bugün gelinen son noktada ise başta Afganistan ve Pakistan kaynaklı olmak üzere artan düzensiz göç hareketlerinin Suriyelilerin önüne geçmesi, taraflar arasında Mutabakatın revize edilmesi olasılığını artırmıştır. Anahtar Kelimeler: Türkiye, Avrupa Birliği, Geri Kabul Anlaşması, 18 Mart Mutabakatı, Sığınmacı, Mülteci, Düzensiz Göç. In this thesis, Readmission Agreement which was signed in 2013 between Turkey and the European Union and 18 March 2016 Statement have been evaluated within the framework ofrefugee rights and international migration/refugee law. The European Union has increased its efforts to form a common migration and asylum policy as a result of the migration movements that have increased because of the regional and globalevents especially since the beginning of 1990s. In this context, migration and asylum issues have been brought to the upper policy area especially in relations with neighboring countries that are the source of migration. Turkey, as one of the most important migrations routes towards Europe, is considered as a critical partner in protection of the borders of Union from irregular migration and asylum protection movements. Within this framework, migration and asylum issues have been brought more to the agenda in the relations after 2000s. The readmission agreements,which are used infighting against irregular migration as a strategic toolby the Union, has become the agenda in the relations with Turkey. However the Readmission Agreement did not meet the expectations of the European Union becauseof Turkey's postponement of the special provisions regarding third-country nationals and stateless persons. Increasig increasing irregular migration, from Syria to Europe especially after 2015, have made a new partnership necessary with Turkey.18 March 2916 Statement, apparently which is brought to the fore the responsibility and burden-sharing, in reality did not go beyond offering short-term solutions for refugees and Turkey. Besides failing to fully fulfill the commitments made by the European Union, the fact that the provisions of the Covenant are far from providing effective protection to asylum seekers and aiming mainly to protect Europe from migration flows have been among the most criticized points. At the last point reached today, the increasing irregular migration movements, especially from Afghanistan and Pakistan, which comes before Syrians, increases the possibility of revising the Statement between the parties. Keywords: Turkey, European Union, Readmission Agreement, 18 March Statement, Asylum Seekers, Refugees, Irregular Migration.