1935-1980 yılları arasında edebiyatçıların metinlerinde ön-feminizm


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2020

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: DUYGU ÇAYIRCIOĞLU

Danışman: JALE ÖZATA DİRLİKYAPAN

Özet:

Literatürde, kadın hareketinin tarihini araştıran feminist araştırmacı ve tarihçilerin çalışmalarında, 1935'te Türk Kadınlar Birliği'nin kapatılmasından 1980'lerde vücut bulan İkinci Dalga Kadın Hareketi'ne kadar uzanan yıllara kadın hareketi açısından sessiz bir dönem denilmektedir. 1960'lı yıllarda sol mücadelenin yükselişe geçmesiyle ise sönümlenmiş olan kadın hareketi bu mücadele içerisinde hepten erimeye başlar. İşte bu dönem,"suskunluk/sessizlik dönemi" olarak anılmaktadır. Bahsi geçen bu yıllara, feminist yaklaşımlarla yeniden bakılmasına, kadınların öz yaşamöykülerine ve ortaya koydukları edebi metinlere bu hareketin nasıl yansıdığına eğilen çalışmalar yapılmasına ihtiyaç vardır. Dönemin tarihine daha detaylı eğilen, devamlılık ve aktarım arayan, farklı cinselliklerin izini sürmek isteyen, farklı kadınlık ve erkeklik durumlarının imkânlarını merak eden feminist araştırmacılara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışmada da, tüm bu araştırma motivasyonları edebiyat aracılığıyla devam ettirilmiş; edebi metinlerin sunduğu imkânlara bakarak suskunluk döneminin, kadın hareketi açısından aslında sanıldığı kadar verimsiz geçmediği gösterilmeye çalışılmıştır. Çalışmada, yedi yazarın -Nezihe Meriç, Sevim Burak, Sevgi Soysal, Leylâ Erbil, Adalet Ağaoğlu, Füruzan ve Tezer Özlü- 1960 ve 1980 yılları arasında ortaya koydukları metinler aracılığıyla bir tartışma ve değerlendirme ortaya koyulmuştur. Anılan bu edebiyatçıların metinleri ataerkil toplumda kadın olma meselesi etrafında ele alınmıştır. Aynı zamanda bu metinlerde, yeni bir kadın söyleminin olanaklılığının izleri araştırılmıştır. In the works of feminist researchers and historians investigating the history of the women's movement, the period from closure of the Turkish Women's Association in 1935 to the emergence of the Second Wave Women's Movement in the 1980s is often defined as a silent period. Especially in the 1960s, as the left-wing politics gainedstrength, the women's movement, whichhas already weakened, began to lose its ground almost entirely. And the term "silent/voiceless period" is actually used to refer this very period.These years should be reconsidered with feminist approaches, i.e., with studies focusing on how this movement manifests itself in autobiographies of women, or the literary texts they produced. What is needed, in other words, is feminist researchers, who examines this special period closely, seeks continuity and transference, traces different sexualities, and wonders the possibilities brought to light by different femininities and masculinities. The fundamental aim of my study, which shares all these research motivations, is to show that the silent period was not as fruitless as it is thought in terms of the possibilities provided in literary texts. My study provides a detailed discussion and interpretation about seven authors, including Nezihe Meriç, Sevim Burak, Sevgi Soysal, Leylâ Erbil, Adalet Ağaoğlu, Füruzan and Tezer Özlü, and their texts from the 1960s to the 1980s.The primary focus of this discussion is being woman in a patriarchal society. Based on this discussion, the possibility of a new female discourse is questioned as well.