Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2020
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: ADEM KARA
Danışman: MEHMET ARCAN TUZCU
Özet:Yoğunlaşma işlemleri söz konusu olduğunda, teşebbüs yöneticilerinin iki sorumluluk arasında hassas bir denge kurmaları beklenir. Yöneticilerin bir yandan kârlılık ve büyüme gibi hedeflere ulaşmaları gerekirken, diğer yandan ise yoğunlaşma işlemlerinin ilgili mevzuata uygunluğunu gözetmeleri gerekmektedir. 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun (RKHK)'un 7. maddesi uyarınca pazarda hâkim durum yaratılması ya da mevcut hâkim durumun güçlendirilmesi ile pazarda etkin rekabetin kısıtlanması veya bozulması sonucunu doğuracak nitelikteki yoğunlaşmalar yasaklanmaktadır. Bununla birlikte, rekabet otoriteleri, pazardaki muhtemel rekabet karşıtı etkileri nedeniyle yasak kapsamına giren bir yoğunlaşma işlemine, işlem tarafı teşebbüslerce sunulan taahhütler kapsamında koşullu olarak izin verebilmektedir. Doktrinde tedbir/çözüm mekanizması olarak nitelendirilen bu uygulama, temel olarak yapısal tedbirler ve davranışsal tedbirler olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Bu çalışma, Türk rekabet hukukunda yoğunlaşmaların denetiminde yapısal-davranışsal tedbir mekanizmasının ve bu mekanizmanın uygulamadaki etkilerinin araştırılmasını amaçlamaktadır. RKHK'nın 13. maddesi ve ilgili mevzuat uyarınca, işlem tarafı teşebbüsler Rekabet Kuruluna (Kurul), yoğunlaşma işlemlerindeki rekabet karşıtı risklerin ortadan kaldırılması amacıyla bildirim, ön inceleme ya da nihâi inceleme safhasında yapısal-davranışsal tedbir önerileri sunabilmektedir. 1998-2019 döneminde, Kurulun yoğunlaşma işlemlerine ilişkin olarak aldığı toplamda 50 nihâi inceleme kararı arasında, altısı yapısal tedbirler, yedisi davranışsal tedbirler, dördü ise hem yapısal hem de davranışsal tedbirler içeren 17 koşullu izin kararı yer almaktadır. Kurulun bu yöndeki karar ve uygulamaları, Kurulun rekabetçi riskler barındıran yoğunlaşma işlemlerinde yapısal-davranışsal tedbir uygulamasına genel yaklaşımını ve hâlihazırdaki tavrını göstermesi bakımından önem arz etmektedir. As far as concentration operations are concerned, executives of undertakings are expected to strike a delicate balance between two tasks. While they are supposed to attain targets like profitability and growth, they also need to ensure the compliance of the concentration transactions with the relevant legislation. Pursuant to article 7 of The Act On The Protection of Competition (No:4054), concentrations that either create a dominant position or strengthen an already existing dominant position which results in the restriction or deterioration of effective competition in the market, are prohibited. However, competition authorities, in exchange for remedies offered by the parties to a concentration, may conditionally allow a concentration transaction that is forbidden due to possible anti-competitive effects in the market. This practice, known as a remedy mechanism in the doctrine, is basically divided into two as structural remedies and behavioral remedies. This study aims to investigate the structural-behavioral remedy mechanism and the effects of this mechanism in practice in the control of concentrations in Turkish competition law. Pursuant to Article 13 The Act On The Protection of Competition (No:4054) and relevant secondary regulations, undertakings that are parties to a concentration may propose structural-behavioral remedies to the Turkish Competition Authority (TCA) in order to eliminate the anti-competitive risks, during the notification, preliminary inquiry or final examination phases. As a matter of fact, in the period of 1998-2019, out of a total of 50 final examination decisions taken by TCA regarding the concentration transactions, 17 have been examined throughly in this study; of which 6 include structural remedies, 7 behavioral remedies, and 4 both structural and behavioral remedies. Turkish Competition Authority's decisions and practices in this direction are significant in terms of showing the general approach and up to date attitude of the Board to the implementation of structural-behavioral remedies in concentrations that involve competitive risks.