Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2019
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: TUĞBA ÇELİK ÖZDEMİR
Danışman: ÖMER AYKUT ÇELEBİ
Özet:Çalışmanın amacı, AB'nin yüz yüze olduğu "demokratik meşruiyet açığı" meselesinin nedenlerini analiz ederek, soruna katılımcı demokrasi anlayışı temelinde çözüm önerisi sunmaya çalışmaktır. Bu çerçevede birbiriyle bağlantılı iki argüman ileri sürülmüştür. Argümanlardan ilki, AB'nin yetkilerinin zaman içinde artmasıyla ters orantılı olarak vatandaşlardan giderek uzaklaştığı görüşünü esas alır. Yetkileri artan Birlik, halkların günlük yaşamını daha fazla etkiler hale geldikçe, entegrasyon sürecinin demokratik karakteri sorgulanmaya başlanmıştır. Birlik ile vatandaşlar arasındaki kopukluğun temel nedeni Birlik düzeyindeki temsili demokrasinin yetersiz oluşuna bağlanmaktadır. Yani demokratik meşruiyet açığının önemli bir temsil problemi olduğunu söylemek mümkündür. Bu ise çalışmanın ikinci argümanıdır. Aktörel çeşitliliği, kendine özgü karar alma yapısı ve kurumsal işleyişi dikkate alındığında, ulus devletle özdeşleşmiş temsili demokrasi anlayışının AB demokrasisi için yeterli olmadığı açıktır. AB, herhangi bir ulusal politik sistemden daha yüksek bir fikir birliğini gerektirir. Bu nedenle, Birlik'in politik sisteminin, gelişimine daha uygun başka bir meşruiyetle desteklenmesi gerekir. Sorunun çözümüne ilişkin birbiriyle bağlantılı iki önerme sunulmaktadır. İlki, "Avrupa vatandaşlığı" kavramına anlam vererek onun güçlendirilmesidir. Ulus-ötesi siyasi bir topluluğun oluşumu Avrupa vatandaşlığına anlam kazandıracaktır. Bu ise, ancak, halk için, halkın aktif katılımı temelinde, aşağıdan yukarı bir yöntemle mümkün olabilir. Bu çerçevede ikinci önerme, katılımcı demokrasinin bu amaca hizmet edebileceğidir. Katılımcı demokrasi, vatandaşların, karar alma süreçlerine, seçimlerin dışında da etkin şekilde katılmalarına imkân sağlar. Vatandaş ile devlet arasındaki aracıları ortadan kaldırır ve vatandaşları ortak çıkarlar temelinde harekete geçiren bir alan yaratır. Önemli bir katılımcı demokrasi aracı olan "Avrupa Vatandaş İnisiyatifi", vatandaşları karar alma sürecine dâhil ederek Avrupa demokrasisine yeni bir boyut kazandırmıştır. Avrupa düzeyinde siyasi bir topluluğun oluşumuna hizmet eder. Bu çerçevede, demokratik meşruiyetin sağlanmasında önemli bir fırsat olarak değerlendirilebilir. The aim of this study is to analyze the causes of "democratic deficit" the EU is facing and to offer a solution within an approach based on participatory democracy. Within this scope, two interrelated arguments have been proposed. The first argument is based on the view that citizens have gradually become alienated from the EU in reverse proportion to the degree of the increase in the powers of the EU over time. The more influence the EU with its increased powers have had on people's lives, the more questions have been raised about the democratic character of the integration process. The main cause of the disconnection between the EU and ordinary citizens is associated with the deficiency of representative democracy at the EU level. In other words, it can be claimed that the democratic deficit is a critical problem of representation, which is the second argument of this study. Given its diversity of actors, its unique decision making structure and its institutional functioning, it is obvious that an understanding of representative democracy that is typically identified with nation-states does not suffice for the EU democracy. The EU requires a much higher level of consensus than any national political system. The political system of the EU should be reinforced by another legitimate pillar that fits better to its development. Two interrelated propositions are offered to consider in overcoming this problem. First is to render a meaningful and strengthened concept of "European citizenship". The formation of a supranational political community would bring meaning to European citizenship, which can only be achieved at the citizen level with the active participation of people in a from-bottom-to-top method. In this framework, the second proposition is that the participatory democracy could serve this specific purpose. Participatory democracy enables citizens to participate actively in the decision-making processes besides voting. It eliminates intermediary agents between the citizens and the state, and creates a platform that encourages citizens to take action based on their common interests. As a critical instrument of participatory democracy, the "European Citizens' Initiative" has introduced a new dimension to the European democracy by including citizens into the policy making process. It enables citizens to make their voices heard and hence serves for the formation of a political community at the European level. In this context, it can be regarded as an important opportunity that can potentially play a role in achieving democratic legitimacy.